"SANATÇILARIMIZ VE YAZARLARIMIZLA 20 SORU"

  Varlık sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

Tüm düşmanlıklar, savaşlar, çekişmeler hep “varlık” için. Eğer insan açgözlülüğünü kontrol altına alabilseydi, dünya çok daha iyi bir yer olurdu.

 Geçmiş, şimdi ve gelecek dersek…

Geçmiş geçmişte kaldı. Gelecek ne getireceği ya da ona ulaşıp ulaşamayacağımız belli değil. Hepimiz bugünü en iyi şekilde kullanmaya çalışmalıyız, tek gerçek bu.

 En çok etkilendiğiniz roman, film ve tiyatro.

Tabii ki Sibirya Ekspresi.

 İlk gençliğinizde kime öykündünüz, kahramanınız kimdi?

Bir saniye daha düşünmeden, Rauf Denktaş. O benim örnek aldığım insan oldu hep. Ailesinin neredeyse bir üyesi olarak uzun yıllar geçirdiğim için çok mutluyum. Kahramanım tabii ki 62 yaşında kalp krizinden ölen rahmetli babamdı. Bir hayatı mesai saatlerinde memur olarak, geceleri mücahit yani direniş savaşçısı olarak geçirdi. Her zaman oğlu olmaktan gurur duydum ama ergenliğimde sürekli onunla tartışmak en sevdiğim spordu.

 Nerede yaşamak isterdiniz? Coğrafya kader midir?

Tabii ki Kıbrıs. Yine de Keşmir'i her zaman romantik bir şekilde bağlı olduğum bir yer olarak gördüm. Keşmir'in Hint kısmını ziyaret ettiğimde hayatımın en güzel anıydı. Pakistan bölümünü ziyaret etme planları ne yazık ki o yılki deprem nedeniyle gerçekleştirilemedi. Coğrafya elbette başa çıkmayı öğrenmemiz gereken bir gerçektir.

 Yeniden doğsaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz?

Hiç tartışmasız yine gazeteci olurdum.

En sevmediğiniz ve en sevdiğiniz yanınız?

Zor bir soru.  Ben bir mücahit kültürü içerisinde ile büyüdüm. Direnmeyi, hak aramayı, itiraz etmeyi ve alternatif fikirlerle gelmeyi seviyorum. Aynı zamanda, maalesef bazı konularda önyargılı duruşum var. Siyasal İslam'ı sevmiyorum. Çok yakın Yunan dostlarım olmasına rağmen, Yunan siyasetine güvenmiyorum. Bir hayat boyunca kendimi düzeltmeye, bir çeşit uzlaşmaya varmaya çalıştım... Şimdiye kadar o kadar da başarılı olmadım. Kabahat bende mi? Pek de katılmıyorum.

 Aşka inanır mısınız? Aşk mı özgürlük mü?

Kadın-erkek ilişkilerinde oldukça ortodoks bir anlayışım var. Aşk, sevgi, saygı ve bağlılık olmadan hayat yaşanmaz. 40 yıla yakın evliyim. Bu sevgi ve bağlılık olmadan olabilir mi?

 İnsan sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

Bütün insanlar eşit doğar. Hepimizin kanı aynı renkte. Aynı acıyı hissediyoruz, sevinci diğerleri gibi paylaşıyoruz. Dilsel, ten rengi, din veya etnik köken olsun ayrımcılık olmadan dünyaya bakmayı öğrenmek gerekir. Çok zor bir uğraş.

- Dayanamadığınız insan tipi?

Yalakalar. Her devrin adamları.

- Koku dersek; kentlerin kokusu nedir sizin için?

Her kentin bir kokusu var elbet. Bazıları insanı sarar, bazıları iter.

 Şimdinin kokusu?

Çok kötü. Ağır bir koku.

- En çok dinlediğiniz müzik?

Caz severim.

- Şu an neler okuyorsunuz?

Edgar Alan Poe’nun hikayelerini okuyorum şu anda.

- Pişmanlıklarınızdan üçü…

Zor soru. Şimdilik cevaplamamayı tercih ederim.

- Ölümden ve yaşlılıktan korkar mısınız?

Korkmayan var ise, yalan söylüyor. Ama teslim olur muyum? Direnmeden olmaz.

- Yalnızlık?

Ölümden kötü.

- En büyük hayaliniz?

Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü iklimi sıkıntılarının ortadan kalkması.

- Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey!

Okumak, yazmak, düşünmek

- Evrene neyi fısıldamak istersiniz?

Artık yeter… Bitsin bu salgın.

"20 SORU KÖŞEMİZE DAİR"

Bir ülkenin gerçek gelişmişliğini o ülkenin yazarları, sanatçıları ve filozofları belirler. Savaşlar biter,  devri devran değişir, geriye yazı kalır ve yazılan romanlar, şiirler ve öyküler ve resimler toplumların gerçek tarihini oluşturur. 

Hep klasikleşen  “20 soru” gibi bir köşede ısrarcı olmamızın nedeni, yazarlarımıza ve sanatçılarımıza, dünyayı güzelleştirmek için emek harcayanlara ve direnenlere selam ederek, onların soluğunu duyurmak, kısacık kelimelerle onların dünyasını anlayabilmek ve anlatabilmek. Birbirinden değerli sanatçılarımızla, gazeteci, politikacı ve aktivistlerimizle yüreklerinize ve bilinçlerinize dokunmak istiyoruz. Bu köşeyi seveceğinizi umuyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızla

Bundan sonraki konuğumuz sürpriz...

Editör: Haber Merkezi