SANATÇILARIMIZ VE YAZARLARIMIZLA 20 SORU

1-Varlık sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

Evrende yaşadığımızı, düşündüğümüzü, var olduğumuzu ve bunlar adına üretmek gerektiğini çağrıştırıyor. Ayrıca insanın öz benliğini temsil ediyor.

2-Geçmiş, şimdi ve gelecek dersek…

Geçmiş: Ders çıkartılacak bir mazi. Tabular, köhnemiş gelenekler, dinsel baskılar, Aydınlanma Devrimi… Şimdi: Yaşadığımız her an ve geçmişten gelen bir kültür birikimi. Sözünü ettiğimiz bu birikimin içinde sosyal, felsefi, özgürlük gibi temel konuların evrim aşaması bulunuyor. Gelecek: Henüz ne olduğunu bilmesek de, geçmiş ve şimdiyi toplayıp, düşünce süzgecinden geçirip, bu anlamda geleceğimizi kendi isteğimize göre biçimlendirmek.

3-En çok etkilendiğiniz roman, film ve tiyatro.

Roman: Gülün Adı, Körlük, Yalan, Fareler ve İnsanlar.

Film: Yedi Samuray, Koku, Truman Şow ve Yilmaz Güney’in Umut adlı filmi.

Tiyatro: William Shakespeare’nin tüm oyunları.

4-İlk gençliğinizde kime öykündünüz, kahramanınız kimdi?

İnsanlara karşılıksız yardım eden çizgi roman kahramanları ilgiyle okurdum. Edebiyat alanında ise, Orhan Kemal’in Bekçi Murtaza’sı çok ilginç bir karakterdir. Ayrıca Keşanlı Ali Destanı da üzerinde çok düşünülmesi gereken bir roman/tiyatro oyunudur. Her iki karakterin de günümüzde halen varlıklarını sürdürdüğünü rahatlıkla söyleyebilirim.

5-Nerde yaşamak isterdiniz? Coğrafya kader midir?

Coğrafya bir kader olsaydı, güç yaşam koşularının oluşturduğu coğrafyalardan önemli bilim insanı, şair, yazar ve felsefeci çıkmazdı. Ayrıca bu güç koşullar irnsanı sanat ve bilimle/edebiyatla yaşama karşı direnmesini sağlıyor. Nerede mi yaşamak isterdim sorusunun yanıtı, şimdinin İsveç’i ve mümkün olsa geçmişin Grek ve Mısır’ı…

6-Yeniden doğsaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz?

Yazarlık mesleğimi değiştirmezdim. Yazmak edimsel olmakla birlikte, beni var eden en önemli düşünsel uğraştır. Yazıya döktüğüm her duygu ve düşünce benim bir parçamdır. Başkalarına ulaşabileceğim büyülü sözcüklerdir. Arkamda bırakacağım en önemli kişisel belgelerimdir.

7-En sevmediğiniz ve en sevdiğiniz yanınız?

En sevmediğim özelliğim ani sinirliliğim ve biraz telaşlı oluşum. Sevdiğim yanlarım ise, paylaşmayı sevmek ve düşünce üretmektir. Ayrıca –nasıl oluyorsa?- Yazacağım yazıların birçoğunun konuları çoğu kez pat diye kafamda beliriverir.

8-Aşka inanır mısınız? Aşk mı özgürlük mü?

Aşka inanırım elbette. İnsanı duygusal anlamda besler, büyütür ve rahatlatır. Adem ile Havva’dan beri aşk hem çok güzel hem de bıçağın iki yüzü gibi bazen tehlikeli olmuştur. Ancak bir seçim hakkım olursa özgürlüğü seçerim.

9-İnsan sözcüğü siz de neyi çağrıştırır?

Bildiğimiz evrenin gerçek efendisi. Ancak bir de zaaflarından sıyrılabilseydi keşke… Söz gelimi, iktidar hırsı, cehalet, önyargı gibi.

10-Dayanamadığınız insan tipi!

Yalancı, ikiyüzlü, cahil. Bir de dediğim dedik olan, aslında konuştuğa konuyu tam olarak bilmeyen, yani fikir sahibi olmadan düşünce sahibi olduğu sanan insanlardır.

11-Kokunuz dersek, kentlerin kokusu nedir sizin için?

Denize kıyısı olan kentleri seviyorum. Yani İzmir’i. Bunu koku anlamında yorumlarsak; deniz, gemi, yüzmek, balık, mehtap… Ancak bir de ölümün halen kol gezdiği kentler var. Devlet ve ırkçı/dinci baskılarla yaşamaya çalışan halklar var. Buralardaki halkların özgürlük kokusuna hasret kaldığını söyleyebilirim.

12- Şimdinin kokusu?

En sevdiğim koku fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu ve matbaadan yeni çıkmış kitap kokusudur.

13-En çok dinlediğiniz müzik?

Klasik batı müziği ve jaz müzikleri.

14-Şu an neler okuyorsunuz?

Felsefe kitapları okuyorum. Bir de Metastaz, Cendere, Sarmal gibi yakın dönem araştırma kitaplarını okudum. Ayrıca Ferzan Özpetek’in yazdığı “Bir Nefes Gibi” de güzel bir roman.

15-Pişmanlıklarınızdan üçü…

Yabancı dil ve yurtdışı eksikliği. Bir de yazarlık dışında batılı bir enstrüman çalmayı çok isterdim. Özellikle keman ve piyano…

16-Ölümden ve yaşlılıktan korkar mısınız?

Epikür’ün söylediği gibi, “Ben varken ölüm yok, ölüm varken ben yokum.” İnsan yaşarken paylaşmayı biliyorsa, sevgiyle çevresine yaklaşabiliyorsa, kendini aşmış olacağından ölüm ondan çoktan uzaklaşır. Geride bıraktıkları onu sürekli yaşatacaktır.

17-Yalnızlık?

Benim özel alanımdır ve oraya kolay kolay kimseyi sokmam. Ayrıca yalnızlıktan da sıkılmam. Bunun nedeni, okumak ve yazmak için yalnızlığa/sessizliğe ihtiyaç duymamdır. Ha, bir de tüm şair, yazar ve ressamlar gibi yalnız kaldığımda hayal kurmayı severim. Bu, beni hem dinlendirir hem de yeni açılımlar yapmamı sağlar.

18-En büyük hayaliniz?

Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik bir ülke olması ve bunun tüm dünyada ezilen halkların coğrafyası için de gerçekleşmesi. İnsanların renk, ırk, cinsiyet, inanç ayırımı olmaksızın özgürce yaşadığı bir toplum düşlemek! Umarım!

19-Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey!

Ailem, kitaplarım, dostlarım. Onlar olmazsa kendimi eksik, boş ve anlamsız hissederim.

20-Evrene neyi fısıldamak istersiniz?

Bir gün tüm korkularımızdan sıyrılıp evrenle bütünleşeceğimizi söylerdim. Tıpkı bir Kabala felsefesinin ana düşüncesi gibi, -ki bunu İbn Arabi de söylüyor zaten- insanın kendini evrimleştirip sonsuzluğa kavuşması, ilahi bir ışığın içinde olmasını istediğimi de söylerdim.

 20 SORU KÖŞEMİZE DAİR

Bir ülkenin gerçek gelişmişliğini o ülkenin yazarları, sanatçıları ve filozofları belirler. Savaşlar biter,  devri devran değişir, geriye yazı kalır ve yazılan romanlar, şiirler ve öyküler ve resimler toplumların gerçek tarihini oluşturur. 

Hep klasikleşen  “20 soru” gibi bir köşede ısrarcı olmamızın nedeni, yazarlarımıza ve sanatçılarımıza, dünyayı güzelleştirmek için emek harcayanlara ve direnenlere selam ederek, onların soluğunu duyurmak, kısacık kelimelerle onların dünyasını anlayabilmek ve anlatabilmek. Birbirinden değerli sanatçılarımızla, gazeteci, politikacı ve aktivistlerimizle yüreklerinize ve bilinçlerinize dokunmak istiyoruz. Bu köşeyi seveceğinizi umuyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızla

Bundan sonraki konuğumuz: Bundan sonraki konuğumuz: İktisatçı,21.dönem İstanbul Milletvekili ve Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin NAS

https://www.otekileringundemi.com/ozel-dosyalar

Editör: Haber Merkezi