"SANATÇILARIMIZ VE YAZARLARIMIZLA 20 SORU"

1-Varlık sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

Anahtarı olmayan kilitli bir kapıyı…Kırılmaz,açılmaz,şifresi çözülemeyecek bir sır.

2-Geçmiş, şimdi ve gelecek dersek…

Ne geçmiş ne gelecek, ne varsa bugündedir…Nedir bu ‘şimdi’nin geçmişten ve gelecekten çektiği.

3-En çok etkilendiğiniz roman, film ve tiyatro.

O kadar çok ki…Birinin ‘en’i, diğerinin boy’u, uzar gider…Her birinin bize kattıklarına şükran.

4-ilk gençliğinizde kime öykündünüz, kahramanınız kimdi?

Ay’a ilk ayak basan Neil Armstrong’a...Kahraman dan çok karakter yanlısıyım.Bu anlamıyla ve platoniklikle karışık edebiyat öğretmenimdi.

5-Nerde yaşamak isterdiniz? Coğrafya kader midir?

Ruh haline göre değişiyor tabi,şu anda deniz kıyısında mütevazi sakin bir yerde….Önemli bir etkendir ama ‘kader’ denecek derecede değil bence.

6-Yeniden doğsaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz?

Meslekten sayılıyorsa şair olmayı seçerdim yine.Tartışmasız.

7-En sevmediğiniz ve en sevdiğiniz yanınız?

İnsanın kendini tanımlaması zor tabi.Biraz mizah biraz ironi kullanarak kolaylaştırmaya çalışayım…Kendimi gözlemlediğimde ortaya sevabıyla günahıyla şöyle bir tablo çıkar.

Çoğu insan mükemmellikten söz eder....Ben değilim....Mükemmeliyet kavramı ancak doğa dengesinde vardır..Bir de hayvanlarda galiba...İnsanlık o mertebeye erişemedi henüz,ne yazık ki....

Nedense ‘en’ deyince bocalıyor insan…Toplumun değer yargılarına göre ‘yanlış’larım ve ‘günah’larım saymakla bitmez. Aslında bunların çoğu kutsallarımdır.

Kaldı ki "yanlış" ve "doğru"kavramları da görecelidir. Hiç kusuru olmayan insanların hiç erdemleri de yoktur’ belirlemesi gibi..İnsanız ilah değil.

.Sanırım ikisinden de çok var, İyisi mi; ‘birini söylesem diğerinin hatırı kalır.’ Deyip firar edeyim bu sorudan.

8-Aşka inanır mısınız? Aşk mı özgürlük mü?

İnanmam diyenlere inanmayalım…İkisi bir arada yok mu? Az şekerli lütfen.:)

Aidiyet ve sahibiyet sevginin düşmanıdır.… Kimseye ait olmadığım gibi kimsenin de sahibi değilim..

Sevgi yaşanacaksa özgürce yaşanmalıdır. Birçok şey lafta değil bizzat yaşama biçimindeyse değerlidir.

Sonrası iyilik sağlık....

9-İnsan sözcüğü sizde neyi çağrıştırır?

‘İnsan ne ise o olduğunu inkar eden bir varlıktır.’ Sözünü çağrıştırır.

İnsan sakattır, eksiktir. tamamlanmamış bir varlıktır.

İnsan için ‘esref-i mahlukattir ‘(yaradılmışların en şereflisi) denir.bence olamadı.Aklını kötüye kullanınca o mertebeyi kaçırdı sanki.Aklı başına bela oldu.

10-Dayanamadığınız insan tipi!

Hani denir ya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan tipler…Her şeyin en iyisini ben bilirimci tipler…Egosantrik – Benmerkezci tipler….Son dönemlerin karakteristik hani şu kendini demokrat ya da sosyalıst sanan,özünde ırkçı-milliyetçi tipleri de unutmayalım.…

11-Kokunuz dersek, kentlerin kokusu nedir sizin için?

Yar’in ten kokusu,tarçın kokusu, deniz kokusu”…’Kentler de insanlar gibidir’Der ya Fellini.O zaman onların da bir soluk alıp verişi var bir kokusu var…Kentlerin kokusu biraz da o kentte bizde kalan kokulardır,sevdiklerinizin kokusudur,anıların kokusu.

12- Şimdinin kokusu?

Yine mi ‘koku’’Bu bir korona testi mi yoksa? Koku alabiliyorum,korona değilim korkmayın…Şimdilerde küf kokusu,barut kokusu.

Yukarda film lafı geçti ya buyurun bu konuyla ilgili ‘Koku’ adlı değişik,çarpıcı bir film: https://www.youtube.com/watch?v=gFXXfR6kk6o

13-En çok dinlediğiniz müzik?

Haleti ruhiyeye bağlı olarak değişik olabiliyor.Söz giydirilmemiş, senfonik müzik daha çok çekiyor beni. Enstrüman olarak keman…Solo bir kemanı uzun süre zevkle dinlerim.

Son dönemlerde müzik gürültüye dönüştü ne yazık ki…

14-Şu an neler okuyorsunuz?

ikisini daha önce okuduğum dört ‘Estetik’ kitabını bu kez karşılaştırmalı okuyorum.(Anver Ziss-Estetik…İsmail Tunalı-Estetik…Murat Belge-Marksist Estetik…Georg Lukacs-Estetik 3.cü cilt) Araya başka okumalar,kitaplar,dergiler giriyor tabi.

15-Pişmanlıklarınızdan üçü…

Yüksek okulu gece bölümünde okudum..Gündüz çalışıyor gece okula gidiyordum. Bu yüzden o bildik öğrenci yaşamını tadamadım.yeterince…Sonrasında bir okul daha okuyabilirdim sanki.

Yabancı dil öğrenmemek mesela.

İçimdeki çocuğu bazen ihmal ettim mesela.

Şimdilerde bol bol şımartıyorum.ama.

16-Ölümden ve yaşlılıktan korkar mısınız?

Yaşlı kategorisinde olduğuma göre o korku vardıysa da geçti…Korkunun ecele faydası yokmuş.Ölümden değil de ölünce sevdiklerinin verecekleri tepki düşündürüyordu beni.O da giderek yok oldu.”Ölüm nereden gelirse gelsin…” ama azcık geç gelsin.

17-Yalnızlık?

Olmazsa olmazlarımdan…Yalnızlık hep çoğuldur bende.Çoğaldığım zamanlardır.'Ben’ olduğum zamanlar.

Rilke:’Yalnızlık size gelmez,siz ona gidin’ demişti.Adresi de o vermişti herhalde,gittim kapısını çaldım.yalnızlık bana yok demedi.Yıllardır birlikte yaşıyoruz.)

18-En büyük hayaliniz?

Birey’in topluma,toplumun birey’e kurban edilmediği, baskısız, sömürüsüz, adaletli,barış içinde bir dünya.

Hayal gücüne inanalım.

19-Hayatınızda olmazsa olmaz dediğiniz üç şey!

Sağlık,sevgi,sanat.

20-Evrene neyi fısıldamak istersiniz?

An itibarıyla….“Sevgili Evren,şu corona canavarını çek artık üstümüzden.”

“Şu sisteme de bir çekidüzen ver bir zahmet.”

20 SORU KÖŞEMİZE DAİR

Bir ülkenin gerçek gelişmişliğini o ülkenin yazarları, sanatçıları ve filozofları belirler. Savaşlar biter,  devri devran değişir, geriye yazı kalır ve yazılan romanlar, şiirler ve öyküler ve resimler toplumların gerçek tarihini oluşturur. 

Hep klasikleşen  “20 soru” gibi bir köşede ısrarcı olmamızın nedeni, yazarlarımıza ve sanatçılarımıza, dünyayı güzelleştirmek için emek harcayanlara ve direnenlere selam ederek, onların soluğunu duyurmak, kısacık kelimelerle onların dünyasını anlayabilmek ve anlatabilmek. Birbirinden değerli sanatçılarımızla, gazeteci, politikacı ve aktivistlerimizle yüreklerinize ve bilinçlerinize dokunmak istiyoruz. Bu köşeyi seveceğinizi umuyoruz. Hepinize sevgi ve saygılarımızla

Bundan sonraki konuğumuz: Üretken ve sosyalist yazar  Mukaddes Erdoğdu Çelik

https://www.otekileringundemi.com/ozel-dosyalar

Editör: Haber Merkezi