AÇ OLMAK, ALÇAK OLMAKTAN İYİDİR İdeallerimiz, inançlarımız, ideolojimiz uğruna ölüyoruz, öldürülüyoruz, tutuklanıyoruz, sürgün oluyoruz, ihraç oluyoruz, hasta olup doktora gidemiyoruz, çalışmak istiyor iş bulamıyoruz, seyahat edemiyoruz. Ama korkmuyoruz, yaptıklarımızdan ve yaşadıklarımızdan pişmanlık duymuyoruz, geri çekilmiyoruz, diz çökmüyoruz çünkü “biz haklıyız, biz kazanacağız.

 

 

 

AÇ OLMAK, ALÇAK OLMAKTAN İYİDİR

İdeallerimiz, inançlarımız, ideolojimiz uğruna ölüyoruz, öldürülüyoruz, tutuklanıyoruz, sürgün oluyoruz, ihraç oluyoruz, hasta olup doktora gidemiyoruz, çalışmak istiyor iş bulamıyoruz, seyahat edemiyoruz.Ama korkmuyoruz, yaptıklarımızdan ve yaşadıklarımızdan pişmanlık duymuyoruz, geri çekilmiyoruz, diz çökmüyoruz çünkü “biz haklıyız, biz kazanacağız.”

Korkmuyoruz, korkmayacağız. Rüzgâr gülü, yalaka ve çakal olmayacağız. Dönemin ve dönenlerin yanında olmayacağız. Pekâlâ geriye bizler için ne kaldı? Diye sorarlarsa, deriz ki; katliam, zülüm, acı, yokluk ve yoksulluk.Bunlar bildiğimiz, yaşadığımız vebizler için her zamantekerrür eden şeyler…

Yoldaşa, arkadaşa, kardeşe, mazluma, yoksula sırt çevrilemez, görmezden gelinemez, yaşadıkları yok sayılamaz. Ki bugün bedel ödeyenlerin emekleri üzerine kendi iktidarını kuranlar; görmemek için kör, duymamak için sağır, konuşmamak için lal olmayı tercih ediyorlar. Tarih bizim için tekerrür ediyor, bu doğrudur. Ancak tüm bu yaşananları bizlerde tek tek not ediyor ve “aç olmak, alçak olmaktan iyidir” diyoruz.

“Kabem insandır.” Dinim ise; sevgi, saygı, hoşgörü, paylaşım, mücadele ve dayanışmadır. Bildiğimiz, tahmin ettiğimiz gibi bugün yaşadıklarımıza ve yaşayacaklarımıza rağmen İnançlarımız doğrultusunda eğilmeden bükülmeden yaşama direnci sergilemekteyiz. Tüm bunları yapma nedenimiz; ülkemizin, coğrafyamızın özgürleşmesi içindir. Ne yazıktır ki ödenen bunca bedele rağmen, irademiz gasp ediliyor ve direncimiz zor aygıtlarla kırılmak isteniyor. Yaşanan bu zülüm karşısında sessiz kalan, dilsiz şeytanların hikayesini unutmamak, günü ve zamanı geldiğinde yüzleşmek üzere yüreğimize, hafızamıza not ediyoruz.

31 Mart yerel seçimlerinde, 23 Haziran İstanbul seçimleri esnasında faşist AKP, MHP ittifakına karşı birlikteliğin ne kadar elzem bir ihtiyaç olduğunu somut olarak yaşadık. Alınan ortak tutumla; İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalyave daha birçok yerde yerel yönetimlerin iktidarın elindenalınması sağlanmıştır. Bu başarıyı, birlikteliğibüyütemeyen Ana muhalefet “ortaya karışık” söylem ve sunumlarıyla, bir arada birlikte duruşun altını değil, bir araya gelmemek üzere bugün bir araya gelişin üstünü çizdiklerine tanıklık yapıyoruz.

Emeğin alanını yaratanlar ve emeğin tarihini ödedikleri bedellerle yazanlar ve bu bedelleri emekçilere ödetenler arasında bir farkın olmasını sağlamak sosyal demokratların, devrimcilerin, solcuların, sosyalistlerin, yurtseverlerin temel görevidir. Aksi durum hepimizin canını incittir, gururunu kırar ve duygusal kopuşlara neden olur.

Ayrıcalık istemiyoruz, farklı bir yerlerde konumlanmak gibi bir beklentimiz asla olamaz. Bilgi, deneyim, tecrübe, liyakat deriz.Aksi her türlü arayışla mücadele ederiz. Anlayışımıza, değerlerimize, inançlarımıza, ekmeğimize dün saldıranlarla da asla eşitlenmek ve hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.

Bizler olduğumuz gibi görünmekten onur duyuyoruz. Ve zalimlerle, zulmedenlerle asla işimiz olmaz diyor, okurlarımı yoldaşça selamlıyorum.

Sevgi ile kalın.