KORKULARA TESLİM OLMA

Gücünü meşruluğundan ve üyelerinden alan KESK iyi ki varsın. İyi ki korkmuyor ve iyi ki direniyorsun.

KESK’in, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı birlikte mücadele şiarı ile başlattığı ve tamamladığı İzmir, Samsun, Adana, Diyarbakır ve İstanbul Mitinglerini örgütlerken iş yerlerinde emekçilerin korkularına, kaygılarına tanıklık ettim. Ne yazıktır ki, devlet memurları artık devletten korkar duruma gelmiştir. Dokunduğumuz her çalışandan bin ah duyduk. Sürgün olma, açığa alınma veya ihraç olma korkusu nedeniyle yasal, anayasal, demokratik haklarını kullanamayan eğitim emekçilerinin bu moral ve motivasyonla başarılı olmalarını beklemek hayalciliktir.

 

Devletten sadece devlet memurları korkmuyor. İşçiler, öğrenciler, işsizler, esnaflar, sanatçılar, çiftçiler, aydınlar, akademisyenler, milletvekilleri, muhalefet… Özetle herkes korkuyor ve tedirgin. “Ateş bacayı sarmış.” ama ateşe müdahale edecek itfaiyeciler de korkuyor. Açıkça ülkemiz yanıyor, hep birlikte korkular içerisinde; izlemeye, işsizliğe, yoksulluğa ve güvencesizliğe esir olmuşuz.

 

Kitle iletişim araçlarını silah olarak kullananlardan; ahlak, vicdan, merhamet, hukuk beklemedik ve beklemeyeceğiz. Emeğin Hakkı için, temel insan hak ve özgürlükleri için direnmeyi ve ezilenlerle birlikte olmayı şiar edindik. Önümüzdeki dönem için ilk hedefimiz, sınıfın birlikteliğini ve örgütlülüğünü sağlamak, ikinci hedefimiz ise; tekrardan sokakları ve alanları meşru taleplerimizin yankılandığı mekânlara dönüştürme mücadelesini vermek olacaktır.

 

Coğrafyamızı yaşanmaz kılan; rant ve talan düzenine karşı birlikte mücadele şiarı ile bir yandan topraklarımıza, derelerimize, ormanlarımıza sahip çıkacağız, diğer bir yandan ekolojik yaşam için halkımızla birlikte ortak tutum alacağız.

 

Coğrafyası özgür olan ülkelerde;
. Dereler özgürce akar,
• İşçiler, alın teri kurumadan emeğinin karşılığını alır.
• OHAL ve KHK’ler olmaz.
• İnsanlar açlıkla terbiye edilmez.
• Yalancı, yalaka, yandaş olunmaz.
• Kin, kibir, nefret olmaz.
• Şovenizm, militarizm ise hiç olmaz.

 

Bizler emperyal güçlerin maşası değil, onlara 6. Filoyu tekrardan hatırlatanlar olmak zorundayız. Barışı, bir arada birlikte kardeşçe yaşamı, sanatı ve sanatçıyı özgür kılmak zorundayız. İnsanlar etnik kökenlerine bakılarak ayrımcılığa tabi tutulmamalı, öldürülmemeli, aşı, işi, iradesi gasp edilememeli.

 

İnsanların değerleri, kutsalları, inançları, sevdaları, farklılıkları yaşadıkları coğrafyaya yaşam ve renk verir. Bu nedenle coğrafyamızın kuraklaşmasına, çoraklaşmasına asla izin vermeyeceğiz. Gökkuşağının bütün renkleri gibi farklılıklarımızla insan olacağız, birlikte yaşayacağız.

İktidar halktan, halk iktidardan korkuyor. Bu ülke bunu hiç hak etmiyor.

Korkuların olmadığı, güzel günler için direnmeniz dileğiyle...
Sevgi ile kalın.

 

Ahmet Karagöz
Editör: Haber Merkezi