ANAYURDU BİR BAŞTAN BİR BAŞA *DEMİRÖREN’LER SARDI
Vaktiyle Ziraat Bankası çiftçiye kredi vereceğini duyurmuş, haber çabuk yayılmış tabi. Elleri nasırlı, avurtları çökmüş, gözleri iyice içeri girmiş, ağzında Bitlis tütünü olan amca da kar kış, çamurlu yol dinlememiş Traktörüne atladığı gibi kendini ‘Zıret’ bankasının önünde bulmuş. İçerisi çok kalabalık duyan gelmiş… Amca uyanık tabi önce bir nabız yoklamış, kim ne kadar çekecek, ödemesi nasıl yapılacak falan derken sıra ona gelmiş ve girmiş müdürün odasına…
Kareli ceket, beyaz gömlek ve lacivert beyaz desenli kravatıyla müdür koltuğunda iyice geriye yaslandıktan sonra eliyle “ Buyur amca gel otur” der.
Amcayı önce aşağıdan yukarıya süzen müdür; “ Kredi mi istiyorsun?” 
-Evet, kredi istiyorum”…
-O zaman sen git, arkalı önlü iki fotoğrafını çek, nüfus cüzdanınla bize getir.
Bizim amca tamam der koşar fotoğrafçıya önden, arkadan fotoğraflarını çektirir ve çıkar müdürün karşısına…
-Getirdim müdür beg getirdim
Müdür fotoğrafların önce ön yüzünün göründüğü fotoğrafa iyice bakar, sonra da arkasına… Amcanın şartları da kredi çekmesine müsait olmayınca müdür yapmış gırgırını köylüyle…
Amca der: Sen bu krediyi alacak göz var ama ödeyecek...
Yıldırım Demirören Ziraat Bankasından 750 milyon dolar kredi çektikten sonra kredi borcunu ödemedi. Sedat Peker’in söylediği bu gerçeği ne Ziraat Bankası, ne Demirören ne de hükümet yalanlayabildi.
Tüpçülük yaptığı sırada babasının “Bu şirketi batıracak” diyerek Beşiktaş başkanı olması için her türlü fırsatı verdiği Demirören, AKP iktidarında servetine servet kattı.
Arkası oldukça kuvvetli bir adam olan Demirören’de krediyi alacak göz var ama belli ki ödeyecek gözde yok.
Vaktiyle ne demişti reis: 10. Yıl Marşı’nda ‘demir ağlarla ördük’ diyor. Neyi ördünüz neyi! Hiçbir şey örmüş falan değilsin”…
Doğru demişti, o zaman bir Demirören yoktu tabi: 
Şimdi bütün anayurdu Demirören sarmış bir baştan bir başa(!)
Tüm memleket,  Demirören’e çalışmışız haberimiz yokmuş!
… 
AKP’li birine sormuşlar; “ Yolsuzluklar hakkın ne düşünüyorsun?”
Hemen cevabı vermiş: “ Ne yolsuzluğundan söz ediyorsunuz? O kadar duble yol yaptılar?


Yolu olmayan köylüler bir heyet oluşturarak AKP İl örgütünü ziyarete giderler. Hemen il başkanına haber ulaştırılır:  “Efendim köyden bir heyet gelmiş, yolsuz olduklarını söylüyorlar. Sizden yardım isteyeceklermiş.
“Oooo öyle mi!, madem yolsuzlar, baş göz üstüne, derhal içeri al”
“Efendim siz yanlış anladınız, bunlar yolsuz değil, köyün yolu yokmuş, onu konuşacaklar.
“Yahu o zaman benimle ne işleri var, gitsinler Kaymakama, karayollarına. Ben ulaştırma bakanı mıyım? Ala ala!

Aziz Nesin üstadın dizeleriyle bitirelim: 
Sen böyle uyudukça sanma ki sabah olur. 
Körler memleketinde şaşı padişah olur!
Bu memlekette Zübük sanma ki bir tane var, 
Özel teşebbüs malı daha pek çok nane var,
Sen bunları bilmezsen, bundan tabii ne var:

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Ötekilerin Gündem’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Editör: Haber Merkezi