Güzelliği dillere destan bir kız vardır, yüreğinde yiğit bir yakışıklı gizler. Onadır tüm güzelliği ve sevdası. Gel gör ki onu haketmeyen haytalar da dolanır etrafında. Bencil ve narsizmin doruğunda, had bilmezin biri de sevdalanır ve ister onu kendine fütursuzca," Ya benimsin ya kara toprağın!"der ve boşaltır kurşunları kızın narin bedenine. Ölmez; ama ağır yaralıdır. Civardaki tüm şifacılar toplaşırlar. Her biri kendince bir ilaç önerir.

Mezopotamya'da kutsal ve şifasına inanılan her şeyden istenir. Toplanıp getirilir dört yandan. Melhemi yapılıp kurşun yemiş yaralara sürülür.

İçindeki hayat güneşi ve yüreğindeki gizli aşkın enerjisiyle tutunur hayata. Yara izleri yüzünden, vurulmadan önceki güzelliğini yitirir, vücudundan çıkarılamayan kurşunlarla artık hayata karşı yenilmez bir şerwandır,

Tıpkı bu hikayedeki kız gibidir Amed.

Kurşun yemiş, acıyan her yerinden öpmüşüm Amed!

Editör: Haber Merkezi