ANKARA - Resmi web sitesinde çocuk istismarını ve çocuk yaşta evlendirilmeleri teşvik edici tanımlamalara yer veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Anayasa'yı ihlal ettiğini söyleyen avukat Ceren Şimşek, "Diyanet'in açıklaması hem cezasızlığı hem de istismarı arttıracak" dedi.

Resmi web sitesinde çocuk istismarını ve çocuk yaşta evlendirilmeleri teşvik edici tanımlamalara yer veren Diyanet İşleri Başkanlığı’na tepkiler sürüyor. Feminist avukat Ceren Şimşek, AKP'nin yıllardır sistematik olarak toplumu değiştirmeye çalıştığını ifade etti.

2017'de 387 çocuk cinsel istismara maruz bırakıldı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platfomu’nun 2017 yılı raporuna göre 387 çocuğun erkekler tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını hatırlatan Ceren, " Devletin görevi Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuğun Üstün Yararı İlkesi gereği çocukların cinsel sömürüsünü önlemektir" dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı için Anayasa’nın 136. maddesinde "Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir" şeklinde tanımlama yapıldığını söyleyen Ceren, "Ayrıca çocukların fiziksel, cinsel ve duygusal istismarı devletin 4 Ekim 1990'da imzaladığı ve 27 Ocak 1995'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Türk Medeni Kanununda reşit olma ve evlenme yaşı 18 olarak belirtilmiştir. Yine çocuğun cinsel istismarı Türk Ceza Kanunun 103. maddesinde belirtilmiştir. Anayasadaki kurallar tüm kurum ve kuruluşları bağlamaktadır" ifadelerini kullandı.

'Diyanet'in açıklaması cezasızlığı ve istismarı artıracak'

Diyanet'in aykırı beyanlarda bulunulmasının Anayasa ihlaline yol açtığını vurgulayan Ceren, Diyanet'in söz konusu beyanı ile hem Anayasa’yı ihlal ettiğini hem de Türk Ceza Kanunu’nda suç sayılan eylem ve fiilleri övdüğünü belirtti. 2017 yılında 387 çocuğun cinsel istismara maruz bırakıldığını söyleyen Ceren, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yaşadığımız toplumda halihazırda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapmış olduğu açıklamaları kendi yaşamına uyduran ve bu şekilde yaşamaya çalışan insanlar bulunmakta. Son yıllarda çocuk istismarının bu derece artması hem böyle toplumun belli bir kesimi tarafından dinlenen kurumların bu tarz açıklamaları hem de bu suçlar karşısındaki cezasızlık kültürünün artmasıdır."

Aile ve Sosyal Politikalar Bakalığı her zamanki gibi sessiz kaldı

AKP’nin yıllardır sistematik olarak toplumu değiştirmeye çalıştığı ve Şer-i hukuk kurallarını dayattığını vurgulayan Ceren, Diyanet’in Müftülük Yasası tartışmalarında da Medeni Kanun’un işine karıştığını ve laiklik karşıtı beyanlarda bulunduğunu belirterek, amacın toplumun hayat tarzına müdahale etmek olduğunu ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın her zamanki gibi bu konu hakkında da sessiz kalmasına tepki gösteren Ceren şöyle dedi:

'Bu bir zihniyet meselesidir'

"Kendileri daha ziyade mevlitlerle ya da yaşanılan aile içi şiddetlere rağmen boşanmaların engellenmesi ile ilgilenmektedir ama asla onların alanına öldürülen 409 kadın, cinsel istismara uğrayan 387 çocuk ve cinsel şiddete maruz kalan 332 kadın girmedi. Şiddet davalarının duruşmalarında bile kağıt üzerinde yer alıyorlar. Kaldı ki ilgili bakanlık şiddetin azalması için hiç bir politika geliştirmeyip 'suçtan zarar gören' sıfatıyla o davalara nasıl ve ne hakla müdahil oluyor? Hem suçların azalması için herhangi bir politika üretme, hem kadınlara ve çocuklara yaşatılan şiddet karşısında 3 maymunu oyna hem de bu tarz Anayasa’ya ve kanuna aykırı, suçu öven beyanlar karşısında hiçbir şey söyleyeme tüm bunlara rağmen 'suçtan zarar gören' sıfatıyla duruşmalarda yer al. Bu şiddet olaylarının artma sebeplerinden biri de bu suçları araştırmak ve önlemekle sorumlu olan devlet aktörlerinin kanuna ve uluslararası sözleşmelere uymaması. Bu bir zihniyet meselesidir. İktidar olan zihniyetin tüm kurumlara sirayet etmesidir. "

Kaynak:JINNEWS
Editör: Haber Merkezi