URFA - DTK ve DBP öncülüğünde "Özgürlük Zamanı" kampanyası kapsamında Suruç'ta gerçekleştirilen halk toplantısında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Tecrit derinleşirse savaş politikaları da derinleşir. Bundan sadece Kürtler değil tüm halklar etkilenir. Buna karşı durmak herkesin görevi” dedi. 

JINNEW'in haberine göre; Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) öncülüğünde, "Özgürlük Zamanı" kampanyası kapsamında Urfa'nın Suruç ilçesinde halk toplantısı gerçekleştirildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Suruç ilçe binasında gerçekleştirilen buluşmaya DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Salona “HDP Deniz’dir denizlerimiz tükenmeyecek”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Jina azad jiyana azad ê” pankartları asıldı. 

‘Biz Kürdistan’dayız’

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Biz Kürdistan’dayız ve Kürdistan’ın dili Kürtçe olduğu için Kürtçe konuşacağım” diyerek konuşmasına başladı. Bir yıldır köy köy, mahalle mahalle gezerek, halkla buluştuklarını söyleyen Saliha, “Bu buluşmanın amacı neler yapabileceğimizi halk ile konuşmak istiyoruz. Asimilasyon, baskılara karşı birlikte ne yapabiliriz diye konuşuyoruz. Zor günlerden geçiyoruz. Suruç zor günlerde nasıl direndiyse, bugün yine rolünü oynayacak. 30 Ekim 2014 Çöktürme Planı’nın başlangıcı. Bu politika 100 yıllık yok sayma politikalarından alıyor. Şark Islahat’ın devamıdır. Bu plan ile şark ıslahatı güncellemek istediler. Kürt halkının kültürü, dili yok edilmek istendi. Kobanê direnişi ile ‘Osmanlı hayalleri’ yerle bir edildi. DAİŞ’in intikamını almak, hayallerinin yıkılmasının intikamını almak için baskılar arttırıldı. Çöktürme Planı ile bunu yapmak istediler. Demokratik yollarla çözüm yolu tıkandı. Çözüm sürecinde de Kürt halkının kazanımları hedef alındı. Amaçlarının çözüm olmadığı görüldü” diye vurguladı.

'Tecrit her alana yayılmış durumda'

AKP-MHP iktidarının uyguladığı çöktürme planlarının boşa çıkarılmasından bu yana her geçen gün tecridin derinleştirildiğine değinen Saliha, “Tecrit İmralı’da başladı ancak bugün her alana yayılmış durumda. Türkiye savaş politikalarından vazgeçmediği için ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor. Sayın Öcalan konuşursa bu krizler biter. Bunu daha önce deneyimledik. Sayın Öcalan konuştuğunda barış geldi, huzur geldi. Çöktürme Planıyla demokrasi isteyen siyasetçiler ‘rehin’ alındı. Her 10 yılda bir darbeler oluyordu. Bu plan ile birlikte her gün darbe mekanizması devreye sokuldu. Demokratik siyasette ısrar edenler her gün darbe ile karşı karşıya kalıyor. Her tecrit derinleştirildiğinde, ekonomik kriz de artıyor. İktidar her alanda bitme noktasında geldi. Çöktürme planı yapanlar, Kürt özgürlük hareketini nefessiz bırakmak istediler ancak onlar yok olmakla yüz yüze kaldı. Çöktürme Planı DAİŞ’in intikamını almak için devreye sokuldu. Tecrit derinleşirse savaş politikaları da derinleşir. Bundan sadece Kürtler değil bütün halklar etkilenir. Buna karşı durmak herkesin görevi” sözlerine yer verdi. 

'4 duvar arasında mücadele etmeye devam edecekler'

Cezaevinde artan hak ihlallerinin artmasıyla tutsaklara yoğun baskı uygulandığını söyleyen Saliha, “İnsanlık dışı uygulamalar söz konusu. Tutukluların infazları yakılıyor. Tutuklular işkence ile yüz yüze bırakılıyor. Siyasi rehinlere üzerinde baskı artırılıyor. Arkadaşlarınız savaş politikalarına ‘hayır’ dedikleri için rehin alındılar. Ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın 4 duvar arasında tutulan siyasi tutsakların bulunduğu yer sadece 4 duvardan ibaret değil. Aynı şekilde 4 duvar arasında da mücadele etmeye devam edecekler. Bizim de onların sesini yükseltmemiz gerek” ifadelerini kullandı.

'Kadınlar erk zihniyete karşı her yerde direnecek'

Saliha, özel savaş politikalarının özellikle kadınlar üzerinde uygulandığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar onurlu bir yaşam için bugün Rojava’da direniyor. Bütün kadınlar her alanda direnişlerini büyütecek. Kirli politikalarınız ile kadınları sindiremezsiniz. Kadınlar tekçi erk zihniyete karşı her alanda direnecek. AKP-MHP iktidarı ve İYİ Parti tarafından mecliste kabul edilen tezkere kararına değinen Saliha, "Teskereyi muhalefet iyi okumalı. Savaş politikaları tırmandırıldığında kriz derinleşiyor. Çözüm savaşta ısrar değil İmralı’nın kapılarının açılmasıdır. Kürtlerin kazanımlarına saldırmayı bırakılması gerek. Kürtler her alanda bir olmalı. Anneler 26 gündür KDP’den cenazelerini istiyor. Cenazeler biran önce annelere teslim edilmeli. KDP’nin yaptığını Türkiye’de yapıyor. Bu kirli savaş politikası biran önce bitirilmeli. KDP böyle devam ederse Kürtler 4 parça Kürdistan’da tepkilerin gösterir. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. 3’üncü yolu inşa etmek için birlikte mücadele etmeliyiz.”

'Kürtler büyük bedeller ödeyerek direndi'

Ardından söz alana DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ise Kürtlerin tarihten bu yana “Soykırım uygulamaları” ile yüz yüze kaldığına dikkati çekerek, “Eskiden Kürt olduğumuzu saklıyorduk. Bu bizim ayıbımız değil. Bu sistemin ayıbı. Kürtler bütün halklar gibi eşit yaşamak istedi. Ancak cevapları soykırım oldu. Kürtler ise bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Şark Islahat Planı bu soykırımların başlangıcı sayılabilir. Ancak buna karşı Kürtler serhildanlar ile büyük bedeller vererek direndiler. Şex Said, Dersîm, Zilan ile Kürtleri yok etmek istediler. Kürtlerin önde gelenlerini öldürerek bitirdiklerini sandılar ancak Sayın Öcalan ile bu mücadele daha da büyüdü. Bugün biz bu sistemi kabul etmiyoruz. Devletin kendisi Kürtlere zülüm ediyor. Partiler ve kişiler değişiyor ancak Kürtlere zülüm sürüyor. Kürtler bunu bu güne kadar hiç kabul etmedi. Kürtler kendilerini kabul etmeyen kimseyi kabul etmez. Bu sistem ile kardeşlik olmaz ancak halklar ile olur. Biz sonuna kadar haklarımızı savunacağız. Biz herkes ile eşitiz, bunu talep etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz kökleri sağlam bir milletiz” diye belirtti. 

(Kaynak: http://jinnews39.xyz/TUM-HABERLER/content/view/175003

Editör: Haber Merkezi