Baroların yürüyüşü devam ediyor: Bizler kadınların, çocukların halkın sesiyiz.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla baroların seçim sistemi ve faaliyetlerine ilişkin Meclis'e getirilmesi planlanan yasa değişikliği teklifine karşı 41 kentin baro başkanı Ankara’ya yürüyüş başlattı. “Savunma yürüyor” sloganıyla 3. gününe giren yürüyüşte yer alan Trabzon, Bilecik, Düzce ve Kocaeli, illerinin kadın baro başkanları, Ankara yürüyüşü ve yasa teklifine ilişkin Artı Gerçek'e değerlendirmelerde bulundu.

TRABZON: HEDEF SAVUNMAYI ÇÖKERTMEKTrabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, yapılmak istenilen değişikliklerin adalet sistemine katkı sağlamadığını belirterek, yargının 3’üncü saç ayağı olan bağımsız savunmanın çökertilerek, ele geçirilmek istenildiğini söyledi. Suiçmez, “Savcı ve hakimlerin bağımsız olmadıkları halkın bu konudaki adalete duymadığı güvenden belli oluyor. Yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız kalabilen hukukun üstünlüğünü talep eden sadece avukat ve barolar kaldı. Buradaki hedef yargının bu ayağını da çökertmektir. Bu durumu sadece bir seçim sistemi üzerinden ele almamak gerekir. Bu hamle hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükleri savunmaya yöneliktir” dedi.

Anayasanın avukatlara insan hak ve özgürlüklerini, hukukun üstünlüğünü savunma görevini verdiğinin altını çizen Baro Başkanı Suiçmez, “O nedenle bizim de sesimizi bölerek, itibarsızlaştırarak, ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. ‘İstediğim gibi sustururum, yasayı değiştiririm, konuşursanız, İstanbul Sözleşmesini savunursanız, kadın cinayetleri, çocuk istismarına karşı çıkarsanız, tutuklu gazeteciler ve avukatlar için adalet isterseniz cezalandırırım’ demek istiyorlar. Susturmanın yolu baroları bölmek etkisizleştirmekten geçiyor. Asıl hedef budur” ifadesinde bulundu.‘SUSTURULMAK İSTENEN BAROLAR DEĞİL, HALKIN SESİ’

Taleplerinin net olduğunu belirten Suiçmez, gündeme getirilen yasayı hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerini, hukuk mücadelesi vermeye devam edeceklerini vurguladı. “Demokratik yürüyüşümüz devam edecek” diye Suiçmez,“Bugüne kadar hep şunu söyledik. Avukatlar susarsa halkın nefesi kesilir. Bugün artık tersten söylememiz gerekiyor. Halk susarsa baro ve avukatların sesi kesilir. Susturulmak istenilen barolar değil, halkın savunucuları ve sesidir” diye belirtti.

BİLECİK BAROSU: KADINLARIN, KİMSESİ OLMAYANLARIN SESİYİZ

Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur da, yapılmak istenen değişikliğe karşı birlikte mücadele ettiklerini söyledi. Aynur, “Bizler kadınların, çocukların halkın sesiyiz. Avukatlık haklarının bize verdiği yetkilere dayanarak, kadın cinayetlerini, çocuk istismarı olduğu davalarda tek taraf olabiliyoruz. Her zaman ve her koşulda halkın sesi olmak için mücadelemiz sürecektir. Hiç kimsesi olmayanların yanında umudu savunacağız. Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü için yürüdük, gerekirse bundan sonra da yürüyeceğiz. Hukuk mücadelemiz sürecek”  diye konuştu.

DÜZCE: BU TEKLİFİN TARTIŞILMASI AYIP

Düzce Baro Başkanı Azade Ay, baroların demokratik seçim sistemine sahip olduğunu söyledi. Ekonomik krizin yaşandığı, avukatların ve toplumun tüm kesimlerinin etkilendiği bu süreçte böyle bir teklifin tartışılmasının ayıp olduğunu sözlerine ekleyen Ay, yürüyüşün demokratik bir hak olduğunu aktardı. Ülkeye barış, özgürlük gelmesini istediklerini dile getiren Ay, “Acil çözülmesi gereken sorunlarımız varken bu yasa tartışılmamalı. Savunmanın özgür olması gerekir. Eğer savunma özgür değilse, hukuk sisteminden savunma çıkarılırsa o yargılamada ne adalet beklersiniz nede adil olduğuna inanırsınız. Sadece mesleğimiz için değil, 83 milyon vatandaşın hak ve hürriyeti için yürüdük. Bize yapılacak her müdahale yurttaşların haklarına yapılmış olacaktır. Gündemlerinde olan yasadan vazgeçmelerini istiyoruz. Buna karşı demokratik mücadelemiz sürecektir” diye konuştu.

KOCAELİ: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İÇİN BAROLARDAN ELLERİNİZİ ÇEKİN

Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin ise, savunma için yaptıkları yürüyüşün kıymetli olduğunu belirterek, bu yürüyüşün tarihe not edilmesi gerektiğini vurguladı. Barolara yönelik müdahalenin yeni olmadığını hatırlatan Gültekin, "Avukatlık kurumuna dönük saldırılar yıllardır hep gündemde, baroların bölünmesi, değişikliğin yapılması kırmızı çizgimizdir. Değişiklik sadece baroların bölünmesi, savunmanın etkisizleşmesiyle de ifade edilemez. Bu ülkede yaşayan her insanın temel hak ve özgülükleri, demokrasi, hukukun üstünlüğüne erişim hakkına yöneliktir. Hukukun üstünlüğü için baroların üzerinden ellerini çeksinler” dedi.