İSTANBUL ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Yurttaş Meclisi İstanbul Kadıköy’de bir süredir devam eden orman yangınlarıyla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklmada, "Antalya’da, Karabük’te, Muğla’da, Kayseri’de ve daha birçok ilde ormanlarımız yandı, yanmaya da devam ediyor. Hepimiz üzülerek takip ediyoruz haberleri. Peki günlerdir devam eden bu yangınlara karşı yetkililer ne yapıyor? Türk Hava Kurumu’nun uçakları neden kullanılmıyor? Havadan müdahale edilmesi gerektiği halde neden yeterli sayıda uçak bulunmuyor? Günlerdir yapılması gereken müdahaleler neden bir türlü yapılamıyor?

Yanan alanlara istisnasız imar yasağı gelecek mi?

Bir sonraki afette ne olacak?

İklim krizde önlemler nerede?

Ormanlar yanıyor sorumlular nerede?

Uçaklar yenilenmiyorsa, önlemler alınmıyorsa vergiler nerede?

Yangınlar devam ederken, yetkililer nasıl söndüreceğini düşünmesi gerekirken sosyal medyada helpturkey etiketi ile paylaşım yapanların peşine düşüyor, hedef gösteriyor, hakkında işlem başlatıyor. İnisiyatif alarak yardım bulmaya çalışan, yangını söndürmek için elinden geleni yapan yurttaşları suçlu ilan ederek siyasi iktidar bir krizi daha yönetemediğini göstermiş oluyor. Anayasanın 169. maddesinde ormanların devlet tarafından korunması gerektiği açıkça belirtilirken sorumluluk hala daha belediyelere yüklenmeye çalışılıyor. 

Doğal afetler adı üzerinde doğaldır, olabilir. Doğal afetleri durduramayız ancak yaşanacağını bildiğimiz durumlar için önlemler alabiliriz. Gerekli önlemleri almak da devletin sorumluluğundadır. Beklenen büyük bir İstanbul depremi var. Bir sonraki afette de yine aynı senaryolarla mı karşılaşacağız? Yine insanların üzerine çay mı fırlatılacak? Gerekli önlemler alınmıyorsa, yenilenmesi gereken uçaklar yenilenmiyorsa vergilerimiz nerede?

Açıklamada konuşan Nehir Sevim şunları söyledi;

'Son 10 gündeki yangınlar 160.000 hektarın üzerinde ormanı yok etti. İstanbul’un toplam yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin yandığını hayal edin. İşte bu büyüklükte bir orman alanı 10 günde yok oldu.

Ve bu ormanlar; tek başlarına ne kadar değerli olsalar da, sadece sıra sıra dizilmiş ağaçlardan oluşmuyordu. Birçok kuş türü, küçük büyük memeli hayvanlar, çeşit çeşit çiçekler.

Sadece bunlar mı?Koca köyler, kasabalar... İnsanların evleri, Geçim kaynakları, kültürleri, tüm yaşamlarını geçirdiği alanlar kaybedildi. Kıyamet filmlerindeki gibi gemilerle tahliye edilen insanlar ufuktaki yanan evlerini izledi. 

Biz bu kaybedilenlere maddi bir değer biçemeyiz. Ancak iktidar biçiyor. 

İktidar oturuyor, önlem, uçak şu kadar para… Ormanların bana kazancı şu kadar para diye hesap yapıyor.

Ülkenin bir ormanının, bir denizinin, bir gölünün değeri illa oraya dökülecek beton miktarı üzerinden mi hesaplanmalı?

Bir ülkenin kaynaklarının değeri illa yandaşlara verilen garanti ödemesi üzerinden mi hesaplanmalı?

Bir afete karşı alınacak önlemler illa iktidarın propaganda yapabilmesine göre mi düşünülmeli?

Buradan, bir beton denizinin ortasından soruyoruz: İktidarın siyasi çıkarları mı daha önemli, yoksa o ormanlar mı?

Bu felaketler öngörülemeyen, asla bilinemeyecek olaylar değil. Kader hiç değil. İktidar sorumluluğu başkalarına atmaya çalışabilir. Ancak söyleyebileceğimiz en net cümle şu:

İktidar bu felaketlerin sonuçlarından yüzde yüz sorumludur. Tüm soru ve eleştirilere cevap vermekle de yükümlüdür.'

Yurttaş Meclisi üyesi Sevda Kolukısa ise şöyle konuştu;

'Bilinen küresel ısınma varken, bilinen bir iklim krizi varken ve şu an yaşadığımız bu yangınlar beklenen yangınlarken, üstelik hükümetin hiçbir tedbir almaması suçtur.

Asıl suçlu yangını seyredenlerin caresizlestirdigi halkı, sosyal medyadan #HelpTurkey tagi açıp dünyadan yardım istemek zorunda bırakanlar değil midir?

Yangın başladığında havalanamayan yangın söndürme uçaklarının sorumlusu değil mi?

Orman Bakanlığı, Yangın bölgelerinde zamanında almadığı önlemlerin ve tedbirsizligin sorumlusu değil mi?

Bu yangınların neredeyse tamamının iklim krizine bağlı olduğunu bildikleri halde, bir suçlu arayip suçu oraya buraya atmaya çalışıp, kendilerini aklamaya çalışmak, yaşadığımız orman yangınlarının suçunu muhalefete yıkmaya çalışmak suc değil mi?

Yangınlardan neredeyse kürt halkını sorumlu tutmaya çalışmak, Kürt ve Türk halklarini karşı karşıya getirerek yapılan siyaset ırkçılık suçu değil midir? Nefret suçu değil midir?

Biz vergilerimizi Bakanların hepsi ayrı uçakta uçsun, aynı yere gitsinler diye odemiyoruz!

Biz vergilerimizi ormanlarimiz yanarken ucaklarimiz hangarda kus yuvası olsun diye vermiyoruz.

Doğa kimsesiz değil! Buradayiz.

Makamlarinizin görevlerini hatırlatmak için buradayiz!

-Yanan hayvanları kırmızı ve beyaz et diye ikiye ayıramadığımız için buradayız.

6 ay önce: Uzaya gideceğiz deyip 6 ay sonra: Yangın söndürme uçağımız yok diyenlere sormak için buradayız.'

Yurttaş soruyor sorumlular nerede?

Birçok doğa felaketini ardı ardına yaşıyoruz. Müsilaj, seller, yangınlar, kuşların ve balıkların ölümü, buzulların erimesi..  İklim krizde. Bunlar hafife alınabilecek sorunlar değiller. Hepimizi ilgilendiriyor, tüm yurttaşların sorunu. Bu sorunlara çözüm bulmak isteyen tüm yurttaşlara kapımız açık.

Tüm bunlara karşı mücadele etmekten başka çaremiz yok. Başımıza gelecek bir sonraki felaketi beklememize gerek yok. Herkesi Yurttaş Meclisi’nde birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz." dediler.

ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ

ÖTEKİ TV Youtube kanalında ülkenin sıcak gündemini ötekilerin sesinden ekrana taşıyoruz.

ÖTEKİ TV Resmi Web Sitesi https://www.otekileringundemi.com/

ÖTEKİ TV Sosyal Medya Hesapları:

Twitter https://twitter.com/OtekilerinG

Facebook https://www.facebook.com/otekileringundemii

Instagram https://www.instagram.com/otekilerin_gundemi/

YouTubehttps://www.youtube.com/channel/UCmKlsa826_a9G30R7r884Xw

Sizler de kanalımıza abone olabilir ve arkadaşlarınıza önerebilirsiniz!

Editör: Haber Merkezi