YARINLARDAN SANA! Dört mevsim yürüsek, yürüsek, adım adım özgür yarınlara yürüsek desem. Kışın karda Kara bata çıka, bata çıka yol alsak dağlara,  Belki Cilo'da ya da Berçelan'da birde bakmıssın zap vadisinde nefes almışız.

YARINLARDAN SANA!

Dört mevsim yürüsek, yürüsek, adım adım özgür yarınlara yürüsek desem.
Kışın karda
Kara bata çıka, bata çıka yol alsak dağlara, 
Belki Cilo'da ya da Berçelan'da birde bakmıssın zap vadisinde nefes almışız.
Sorarız hesap sordunuz mu ?
Hercaim' den Kardelenin sevdasının yanında Kine ile Ronay'ın kanlı aşkının hesabını zalim dağlara diye.
Dağların ardından avuçlarının sıcaklığında biraz dinlendikten sonra derken zaman Nisan'a kendini vurmuş.
Biz de Nisan yağmurunda ıslanan bedenimizle merhaba desek.
Yüksekova'nın çayır ovasın'da sarı çiçeklerle gökyüzüne merhaba deyip ordan da zap suyundan sat gölüne selam salsak.
Ordan vursak yazın sıcağında Munzur yaylasının dağlarından akan soğuk sularından kana kana içsek.
Sevdayı gizli gizli yaşayan kızlarla delikanlıların arasına karışsak bakın bizde burdayız desek.
Derken göçmen kuşlarının arkasına takibe takılsak.
Kalbimizin ve yüreğimizin götürdüğü yere el ele tutuşup onlarla beraber yürüyüp gitsek, gitsek ve hiç durmadan uçsuz bucaksız gitsek.
Giderken senden habersiz de olsa gizliden sudan, topraktan, güneşten, yasaklarda olan biraz senden, biraz benden özgürlükle yoğrulmuş sevdadan bir parça alıp saklasam sonra yine sana selam ve sevdamla ikram etsem.