ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Belgesel fotoğrafçı Sebastião Salgado’nun yaşamını anlatan ‘Toprağın Tuzu’ filmi Salt’ın internet sitesinde (saltonline.org) erişime açıldı.

Cumhuriyet'en Orhun Atmış'ın haberine göre; Babası tarafından, “Çok yaramaz, hiç yerinde duramayan” bir çocuk olarak tanımlanıyor Sebastião Salgado. Politikayla da ilgilendiğini söylüyor aynı ismi taşıyan babası. Dünyaca ünlü belgesel fotoğrafçısı Salgado’yu en basitinden böyle özetliyor.

Bir 68’li Salgado, o yıl Brezilya’da yönetimi ele geçiren askeri diktatörlükten kaçarak Paris’te ekonomi okumaya gidiyor eşi Leila ile birlikte. Okulunu bitiriyor, güzel bir iş buluyor. Kısacası önünde iyi paralar kazanabileceği önemli bir kariyer onu bekliyor...

Ancak babasının dediği gibi, oradan oraya mekik dokuyan birisi Salgado, yine öyle oluyor. Karısının fotoğraf makinesiyle iş için gittiği Afrika ülkelerinden bir sürü fotoğrafla geri dönüyor. Fotoğraf çekmekten duyduğu zevk, tüm bu kariyerine sırt çevirmesine yol açıyor ve Güney Amerika’daki ilginç insan hikâyeleriyle görkemli fotoğraf kariyeri başlıyor.

Sonrasında ise insanın yarattığı cehennemi tüm çıplaklığıyla insanlığa göstermeyi başarıyor, ta ki kendi deyişiyle ruhu hastalanana, kalbi bu yükü daha fazla kaldıramayana kadar. Afrika’daki devasa açlık, büyük soykırımlar, iç savaş, katliam, ortadan kaybolan yüzbinlerce insanın kaybolmadan önceki belki de son görüntüleri, milyonlarca kişinin göçü.

Sadece Afrika değil, Avrupa’nın göbeğinde, Yugoslavya’da yaşanan soykırım da dahil, bütün insanlık dramları Salgado’nun objektifiyle dünyanın gözleri önüne seriliyor. Bakması bile güç fotoğraflar bunlar.

Zırh giymiş savaşçıyı andıran büyük bir kertenkelenin fotoğrafı.

DOĞAYA DÖNÜŞ...


Belgeseli iki bölüme ayırmak mümkün. İlk kısımda büyük insanlık dramlarını çeken Salgado’nun izini sürerken, ikinci bölümde ise bir parçası olduğumuz doğanın, gezegenin, vahşi yaşamın fotoğraflarına imza atan bir Salgado’yla karşılaşıyoruz.

Ayrıca, askeri diktatörlüğün sona ermesinden sonra ülkesine geri dönen Salgado’nun kuraklığa mahkûm olmuş köyünü nasıl dönüştürdüğünü görüyoruz. Leila ve Salgado, adeta bir çöl haline gelen çorak arazileri karşısında oturup seyretmiyorlar. Yine bir şeyleri değiştirmeye uğraşıyorlar. Kurdukları Instituto Terra ile 2 milyonun üzerinde ağaç dikiyorlar, tüm doğal yaşam, hatta jaguarlar bile geri dönüyor.

Arazi de artık özel mülk değil, ulusal bir park ve herkese açık. “Toprağın Tuzu” belgeselinin yönetmenliğini Salgado’nun oğlu Juliano Ribeiro Salgado ile usta yönetmen Wim Wenders yapıyor. Filmi izledikten sonra belki de bir hayat nasıl hakkını vererek yaşanır sorusunun cevabını görüyoruz.

Kendi elleriyle diktiği fidanın metrelerce yükseğe ulaşmış kalın gövdesine dokunan, bu gövdenin daha da kalınlaşacağını ve belki de daha yüzyıllarca burada duracağını söylüyor Salgado. O yeşil ormanın içinde yine o ağaca sırtını dayamış otururken tarifi zor duyguları açığa çıkarıyor. “The Salt of the Earth [Toprağın Tuzu]”, 50. Dünya Günü kapsamında 10 Mayıs tarihine kadar Türkçe altyazılı olarak “saltonline.org” internet sitesi üzerinden izlenebilir.
Editör: Haber Merkezi