banner9

banner8

01.10.2022, 09:26 82

Bir yöntem önerisi

Bir yöntem önerisi

Bir yıl içinde milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı için seçime gideceğiz.. Son tarih Haziran 2023. Seçimin TBMM tarafından erkene alınmaması halinde, sn Erdoğan -iki kez seçilme hakkını kullandığı için- yeniden aday olamayacak. Bu konuda Anayasa hükmü -hukuk bilenler açısından- tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık.

Seçim zamanından önceye alınarak bu engel aşılmaya, yahut kaybetmek mukadder görünüyorsa -Anayasal imkanlar zorlanarak- ertelenmeye çalışılır mı? Bu konular şimdilik birer soru ve muhalefetin bu sorular üzerinde düşünüp önlemler geliştirmesi gerektiği de açık.

Seçimin zamanında, hatta biraz ‘erken’ yapılabileceğini ve sn Erdoğan’ın aday olacağını varsaymak ve hazırlıkları buna göre yapmak, öncelikli sorun olarak görünüyor.

Muhalefetin özellikle, -bir süredir ortak çaba sergileyen- 6 siyasi partinin liderleri ve yönetici kadroları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” bildirgesini takiben, ülkenin öncelikli konularında ortak çalışma grupları oluşturarak emek sarfediyor ve yeni- demokratik Türkiye’nin kurum ve kurallarını tarif etmeye çalışıyorlar.

Türkiye’nin geleceği açısından bu çalışmalar kuşkusuz son derece önemli ve değerli. Seçimlerden sonra nasıl bir yönetim oluşacağı, bu yönetimin -ekonomiden demokrasiye- daha iyi ve yaşanılabilir bir ortamı nasıl sağlayacağı, bu çalışmalar ve açıklamalarla belirlenecek.

Ancak, bazı çevreler -yaygın medyayı da buna katmak mümkün- sanki kurum ve kurallarda temelden bozulma, yıkım ve yozlaşma yokmuş da, sorun bir tek makamın yeni ‘sahibinin kim olacağı’ imiş gibi, -konuyu sadece isim tartışmalarına indirgeyip- tıkamaya çalışıyor. Yeni dönemin ilkelerini ve bu yoldaki önermeleri göz ardı eden bu kısır tartışma ortamı, partilerin çalışma ve açıklamalarının gölgelenmesine, ikincil görünmesine yol açıyor.

İSİMLERDEN ÖNCE NİTELİKLER

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusu, kuşkusuz önemli bir soru. Ancak, nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğu sorusunu sormadan ve bu soruyu cevaplamadan, isim tartışmalarına girmek doğru değil; böyle bir yol ve yöntemin hem yanıltıcı, hem de arayışı tıkayıcı sonuçlara varması da kaçınılmazdır.

Bugün Türkiye, -2017 değişiklikleri öncesi kadar bile- kurum ve kuralları olan bir ülke değil. Devletin olağan ve geleneksel tüm kurum ve kuralları, denge ve denetim organları, sadece bir kişinin ‘şahsi’ tutumu nedeniyle değil, anayasa hükümleriyle de ortadan kaldırılmış durumda. Tek kişi, bu kurum ve kuralsızlık ortamında, anayasanın verdiği olanakları da keyfince kullanarak hüküm sürüyor.

O nedenle, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun, sadece bir kişiyi değiştirmek değil, aynı zamanda onu var eden bütün kurumsuzluk ve kuralsızlık ortamını değiştirmek; yeni cumhurbaşkanı ile birlikte vakit geçirmeksizin, hiçbir erteleme ve savsaklamaya izin ve imkan vermeden, muhalefetin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ diye tanımladığı ‘Demokratik Hukuk Devleti'ne geçmeyi sağlamak.

Bu seçimde Türkiye’nin ihtiyacı, devletin en üst makamına yeni bir isim seçmenin ötesinde; ihtiyaç, devleti kurumsallığa, çağdaş / evrensel hukuk normlarına kavuşturmak, bugünkü keyfi, tekelci, partici, şahsi yönetim anlayışını değiştirmek.

Bu hedefe yürürken, yol üzerinde sakınılması gereken bazı hesaplı tutum ve tuzaklar olması doğaldır.

Yeni cumhurbaşkanının, sistem değişecek de olsa, bir süre, anayasadaki abartılı yetkileri kullanma hak ve imkanına sahip olacağı açık. Bu gerçeğin farkında olarak, devlet ve sermaye kesiminde iktidarla bütünleşmiş bazı çevreler -Erdoğan kaybedecekse- ‘tanıdıkları’ bir ismin bu makama gelmesini isteyecek ve buna yönelik etkileme yöntemleri kullanacaklardır; hatta kullanmaktadırlar.

Aksini söylemek, ülkeden ve siyasetten haberli olmamaktır.

Karar vericilerin, bu tür girişimlerin emrivaki ve etkilerinden masun kalmak için, önerilen -hatta dayatılan- isimlerle ilgili tartışmalara taraf olmadan, bazı ilkeler ve nitelikler ortaya koyması ve isim arayışını bu ilke ve nitelikler çerçevesinde yapması akla uygun ve doğru sonuç almaya uygun bir yöntem olarak görünüyor. Nitekim, zaman zaman bu soruyla karşılaşan deneyimli siyaset insanları, bilgece bir tutumla “isim değil, önce nitelikler’”diyerek doğru yol ve yönteme işaret ediyor.

Ülkemizin yakın tarih ve dünya pratiğini de göz önünde tutarak, ‘Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nda aranması gereken bazı nitelikleri, örneğin -kendimce- şöyle sıralamak isterim:

DEMOKRAT, DÜRÜST, DENEYİMLİ

Bugün, yönetimden ilk yakınmamız yurttaşlar arasında çeşitli nedenlerle yapılan ayrımcılıktır. Bu ayrımcılık ülkenin bütünlüğüne, milletin birlik ve ortak yaşama iradesine zarar veriyor.

Yeni dönemde bu ayrımcılık tümüyle ortadan kalkmalı; sistem, yurttaşların hukuk önünde eşitliğini sağlayacak gerçek adalet anlayışı üzerinde yeniden kurulmalıdır.

Bunun için bütün milletin (cumhurun) başkanı olacak ve bu yeni yönetime geçişi kolaylaştıracak kişi, yaşamı boyunca hiçbir kesime, inanca yahut etnik kökene karşı ayrımcılık yapmamış, çoğulcu, eşitlikçi, demokrat bir isim olmalıdır. Bu konuda vaadde bulunmak yetmez; tutum ve davranışları, iş ve işlemleriyle denenmiş, demokrasiyi içselleştirmiş, yaşam tarzı haline getirmiş olmalıdır..

Cumhurbaşkanının dürüst olmasından söz etmek yadırganabilir. Elbet öyle olacaktır. Ancak ülkenin ve dünyanın koşulları ve bazı talihsiz örnekler böyle bir şartı konuşmayı zorunlu kılmaktadır. O nedenle, cumhurbaşkanının adı hiçbir akçalı konuyla anılmamalı, sözlerinin doğruluğu, davranışlarının içtenliği ve yeni dönemde abartılı yetkilerin çekiciliğine kapılmayacağı konusunda kuşkuya yer bırakmayan olgun ve emin bir kişi olmalıdır.

Cumhurbaşkanı, siyaset ve devlet deneyimi olan bir isim olmalıdır.

Mevcut cumhurbaşkanı yirmi yıldan bu yana devletin, daha uzun süreden bu yana siyasetin içinde. Buna karşın, bütün bu tür görevler yaparken öğrenilmiyor ve hele acemilik kaldırmıyor. Böyle eksiklerin bedelini, millet ve devlet olarak yaşıyor ve ödüyoruz.

O nedenle, yeni cumhurbaşkanı, siyaseti, devleti ve ‘yönetmeyi’ bilmelidir. Önceden bulunduğu siyasal, kamusal veya özel işlerinde yöneticilik yeteneği, bilgisi, birikimini, çalışkanlığı denenmiş ve olumlu iz bırakmış olmalıdır.

Olgun, emin ve deneyimli isim arayışı, elbette ‘emeklilik’ havasına girmiş, bir ‘yorgun demokrat’ arayışı değildir. Cumhurbaşkanı, seçim kampanyasının, görevinin ve bütünüyle sürecin yorucu koşullarına dayanıklı, dinamik bir isim olmalı; göreve geldiğinde gayretli ve özverili olacağı konusunda kuşku olmamalıdır.

BİRLEŞTİRİCİ, BİLGİLİ, BAŞARILI

Türkiye toplumu inanç, etnik köken ve adaletsiz yaşam koşulları nedeniyle gerginlik yaşıyor; siyaset toplumu görülmedik ölçülerde kamplaştırdı. Yeni cumhurbaşkanı, barışçı, birleştirici, eşitlikçi tutum ve söylemiyle gerginliği gidermeyi hedeflemeli ve bunu başarmalıdır.

Ülke ve dünya sorunlarını yakında takip etmeli, bilgili, bilime ve bilene saygılı, eğitimli ve genel kültür düzeyi yüksek olmalıdır. Lükse, israfa ve kişisel konfora düşkün olmamalı, özverinin ve tevazunun değerini bilen, olgun ve erdemli kişiliğe sahip olmalıdır.

Cumhurbaşkanı, deneyimli bir isim olması gerektiği için, önce bulunduğu -kamusal, siyasal, akademik vb- görevlerde yaptığı iş ve işlemlerinde farklı, başarılı olmalıdır. Bu aşamada Türkiye’nin, bu önemli görevde ne yapacağı bilinmez bir ismi ‘denemek’ ve acemi eğitmek lüksü yoktur.

BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ

Bugün ülkemizin en yüksek makamı partizanlığın işgali altındadır. Bütün toplum -iktidar blokunda önemli bir kesim de dahil- bu tutum ve görünümden mutlu değil.

Bu durum karşısında yeni cumhurbaşkanının farklı toplum kesimlerinden güven ve destek alması ve bu güven ve desteği sürdürmesi temel şarttır.

Muhalefetin parçalı ve yeterince türdeş olmayan yapısı yanında, iktidar blokundan kopabilecek seçmen kitlesi de böyle bir cumhurbaşkanının seçilebilmesi için bağımsız ve tarafsız olması ihtiyacını öne çıkarıyor.

O nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, tarafsızlığını tartışmalı kılacak, herkese ve her kesime hukuk önünde eşit davranacağı konusunda inandırıcılığını zedeleyecek bir görüntüsü olmayan, particilik çağrışımlarına yol açmayan, ‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’, bağımsız bir yurttaşımız olmalıdır.

Kuşkusuz bu niteliklere başkaları eklenebilir ve geliştirebilir.

İşin özeti şudur ki, aday arayışını, önyargılardan uzak biçimde, nitelikler üzerinden sürdürmek, hem siyasetin doğru isimde mutabakatını ve bu mutabakatı milletin onaylamasını kolaylaştırabilir, hem de seçimden sonraki döneme ilişkin belirsizlik kuşku ve kaygılarını ortadan kaldırabilir.

Yorumlar (0)
Günün Anketi Tümü
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarma kararı aldı. Peki siz bu adayın kim olmasını istersiniz?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 25 43
7. Bodrumspor 25 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13
Günün Karikatürü Tümü