DİYARBAKIR ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Amed Yeşil Sol Parti İl Eş Sözcüleri Pınar Sakık Tekin-Abbas Şahin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eş Başkanları Gülistan Atasoy Tekdemir- Zeyyat Ceylan ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eş Başkanı Hayrettin Altun, Gazeteci Hamza Özkan'ın sorularını yanıtladı.  Seçim gündeme ilişkin değerlendirmelerinde bulunan eş başkanlar; Altun,'Kürt halkın belirleyici olduğu bir dönemdeyiz. Biz kazanacağız.' Atasoy Tekdemir, 'Amed'de 12 vekilin 12'sini de kazanma hedefiyle çalışıyoruz.', Şahin; 'Bu halk buluşmalarında halkımız zaten politik bir halk olduğu için; bir de şunu da çok iyi görmek gerekiyor, Neden bu halk politiktir: Yüzlerce yıldır ve son elli yıldır daha büyük baskılarla karşı karşıya kaldığı için kendi alternatifini yaratabilen bir güç haline geldi ve bu da bir politika olarak ortaya çıktı. Halkımız çok çabuk benimsedi Yeşil Sol ve Gelecek Partisini. Sistem zihinsel anlamda bir kaos yarataraktan insanların aklını bulanıklaştırmaya çalıştı. Ancak şunu öngöremediler; bizim daha önceki deneyimlerimiz ortadadır; okuma yazma bilmeyen annelerimiz iplerle ölçerek kendi partilerinin nerede olduğunu bulabilen bir yapıya sahip oldukları için sistem onun da önüne geçemedi. Ceylan, 'Verilen sözlerin mücadelemizle özgürlüğün ve Barışın önünü açacaktır' diye konuştu. Sakık Tekin ise, ' Bizlerin 32 yıllık bir siyasi süreci var. 32 yıllık siyasi sürecimiz HEP’den bugüne kadar devam etmekte. Sürekli kapatmalara maruz kalan bir siyasi geleneğimiz var. Tüm kapatmalara, dayatmalara, tüm tahakkümlere rağmen biz de siyasetimizi ve mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bütün isimler değişse de aslında yüreğimizde kodlanmış olan ne biliyor musunuz; Halkın Emek Partisi. Yani bizde tek değişmeyen şey nedir, halkımızın emeği. Bu sürekli yüreğimize ve beynimizde kodlanmıştır. Farklı isimlerle adlandırabiliriz sistemin bu dayatmasıyla. Ama şunu herkes çok iyi bilsin ki gerçekten ne mücadelemizden, ne de yarınki aydınlık için umudumuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik ve geçmiyoruz.

HDP Amed İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy Tekdemir

Amed'de 12 vekilin 12'sini de kazanma hedefiyle çalışıyoruz.

HDP Amed İl Eş Başkanı Gülistan Atasoy Tekdemir, "Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine iki aydan az bir zaman kaldı. Biz bu süre içerisinde özellikle Türkiye'nin kaderini değiştirecek, Türkiye halklarının, Kürt halkının kaderini değiştirme potansiyeli taşıyan bu tarihi seçime asla kaybetmek lüksü olmayan, asla hata lüksü olmayan taktiksel ve stratejik bütünlük içerisinde, halkımıza kazandıracak bir seçim olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. HDP açısından gerek Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutumumuz gerekse seçime hangi partiyle gireceğimizin netleşmesi ile beraber bugünden itibaren artık daha çok sahadayız. Hem parlamento seçimlerine hem de bu ucube rejimin ortadan kaldırılacağı ve gerçekten demokrasinin yerleşik hale gelebileceği bir yaşamın kapısını aralamak için var gücümüzle, tüm örgütsel kadrolarımızla beraber sahada olmaya başladık. Özellikle Amed gibi hem Kürt halkının sesini duyuran hem de Türk halkının politik tutumunu ortaya koyan bir kentte olmanın sorumluluğuyla davranıyoruz. Amed'de 12 vekilin 12'sini de kazanma hedefiyle çalışıyoruz.

Türkiye'de daha çok Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde tartışmalar olabilir ama esas olarak bu sistemin değişikliğini yaratacak olan temel güç parlamentonun kendisi olacak. Bunu çok iyi biliyoruz. Biz HDP olarak, Yeşil Sol Parti olarak, DBP olarak özellikle parlamentoya en güçlü katılımı hedefleyen ve birincil önceliğimizi bunun üzerinden kuran bir çalışma yapıyoruz. Evet, Erdoğan rejimine kaybettirecek bir Cumhurbaşkanlığı seçim tutumunu aldık ama bizim için esas olan şey parlamento seçimlerine en az 100 vekili hedefleyerek girmektir. Halkımızın da bu noktaya odaklanmasını, çalışmalarımızın bu noktada odaklanması gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. Türkiye'de sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmayacak aynı zamanda parlamento seçimi yapılacak ve üçüncü yol pratiğinin bu parlamento seçimlerinde Türkiye'nin gelecek dönemini inşa etme açısından da anahtar güç olacağını bilerek davranalım. Bunu hissedelim, bunu daha çok toplum içerisinde konuşalım, bunu daha çok örgütleyelim. Tabii ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın kaybedişini hazırlamak, burada da anahtar gücü elimizde bulundurmamız bizim gelecek dönemde çok daha etkin bir siyaset yapabilmemiz; halkımızın bu kadar acıdan, yoksulluktan, kaybedişlerden sonra artık bambaşka bir seçeneğe doğru yol almasını daha mutlu bir geleceğe doğru yol almasını sağlayacaktır. Halkımızın kendi kimliğini, dilini, kültürünü özgürce yaşayabileceği; kadınların katledilmediği, gençlerin geleceksiz bırakılmadığı bir seçeneğe daha fazla sarılmasını ve bunun öncülüğünü yapmasını bekliyoruz."

Yeşil Sol Parti Amed İl Eş Sözcüsü Abbas Şahin

Halkımızın geçmiş Newruz Bayramını kutluyoruz. Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Yeşil Sol Parti Amed İl Eş Sözcüsü Abbas Şahin, "Çeyrek asra yakındır ülkeyi yöneten AKP zihniyetinin ülkeye getirdiği durum herkesin malumudur. Özellikle 99 depreminden sonra yaşanan sosyal, ekonomik, siyasal krizin sonucunda gelen AKP, sorunları çözmek yerine daha da biriktirerek, daha fazla sorun çıkararak ülkede yaşanamaz bir hal ortaya çıkarttı. Bu yaşanamazlığı ortadan kaldırabilmek için halkın beklentileri de değişmeye başladı. Devletin bütün zor aygıtlarını kullanarak artık kendisini devletin yerine koyan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Halkın beklentilerini karşılamaktan ziyade birkaç şirketin beklentileri, bekaası üzerinden hareket edip 84 milyon insanın geleceğini yoksayan bir zihniyete karşı halklar arasında birleşme meydana geldi. Bu birleşme aslında yüzyılın Cumhuriyet tarihinin baskıcı rejiminin de sonu olarak karşımıza çıkıyor. Biz cumhuriyetin ikinci yüzyılını demokratik bir Cumhuriyet ile taçlandırıp halkımızın, muhalefetin, farklı inanç ve etnik kimliklerin yönetimlere katılıp, demokratik yöntemle hareket edilecek bir sürecin tohumlarını ekiyoruz.

Özellikle 2016 yılından itibaren, bir süre ülkeyi beraber yönettikleri cemaatle, pastadan pay vermemek için girdikleri çatışmadan kaynaklı olarak ülke bir kaosa sürüklendi. İktidar yaşanan darbe süreciyle birlikte bütün yetkileri elinde toplayıp, ucube bir sistem olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getirerek muhalif eğilimlerin, özellikle Kürt siyasal hareketinin, yönetimlere katılmasının önüne geçmek için çok ciddi çalışmalar yaptılar. Önce milletvekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Beraberinde halkın iradesi olan belediyelere el konuldu, kayyumlar atandı. Tekçi sistemin ne olduğunun somut göstergesini bu Kayyum sisteminde gördük; talan sistemi olduğu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Halkın kaynaklarını peşkeş çekerken, birkaç kişiyi zenginleştirirken bütün halkı yok sayarak, fakirleştirerek uçurumlar meydana getirdiler. Sosyal devlet ilkesi ortadan kaldırılarak insanlar sadaka kültürüne alıştırıldı. Bunun yanında hukuk özellikle muhalif kesime karşı baskı aracı olarak kullanılmaya başlandı. Söylenen her sözün karşılığı aylarca, yıllarca cezaevinde kalmak olarak karşımıza çıktı.

Son yaşanan depreme baktığımızda; doğal bir afet gibi görünse de tedbirsizlikten dolayı yüzbinlerce insanımız hayatını kaybetti, milyonlarca insanımız evsiz kaldı, göç etmek zorunda kaldı. Soruları çözmek yerine oradan rant devşiren bir iktidar ortaya çıktı. Halkımız bunu somut bir şekilde görmeye başladı. Özellikle muhalif kesimleri bastırmaya çalışmasından kaynaklı olarak Halkların Demokratik Partisi'nin kapatılması gündeme geldi. Anayasa mahkemesine bir dava açıldı. Fakat bu dava açılırken beklenen şuydu: Özellikle demokratik siyasetin baskı altına alınarak halkın beklentilerinin karşılanmasını önüne geçmek. Biz de bu süreci önceden öngördüğünüz için Yeşil Sol Gelecek Partisini zaten 2012'de kurmuştuk. Türkiye'de 48 ilde teşkilat yapısını oluşturduk, kongrelerini gerçekleştirdik, ilçeleri de aynı şekilde. Amed'de de bir olağanüstü kongre yaparak ilk işimiz alana çıkıp halk buluşmalarını gerçekleştirmek oldu. Bu halk buluşmalarında halkımız zaten politik bir halk olduğu için; bir de şunu da çok iyi görmek gerekiyor, Neden bu halk politiktir: Yüzlerce yıldır ve son elli yıldır daha büyük baskılarla karşı karşıya kaldığı için kendi alternatifini yaratabilen bir güç haline geldi ve bu da bir politika olarak ortaya çıktı. Halkımız çok çabuk benimsedi Yeşil Sol ve Gelecek Partisini. Sistem zihinsel anlamda bir kaos yarataraktan insanların aklını bulanıklaştırmaya çalıştı. Ancak şunu öngöremediler; bizim daha önceki deneyimlerimiz ortadadır; okuma yazma bilmeyen annelerimiz iplerle ölçerek kendi partilerinin nerede olduğunu bulabilen bir yapıya sahip oldukları için sistem onun da önüne geçemedi.

Bundan sonraki süreçte demokratik bir yaşamı oluşturmak için 14 Mayıs bizim için çok büyük bir milattır. Ama tek başına yeterli değildir. Çünkü 14 Mayıs'tan sonra eğer biz gerçek anlamda demokratik atılımlar yapmazsak, ilkeler doğrultusunda siyasi anlamda bir arada durmazsak faşist zihniyetin ağına düşmek durumunda kalacağız. Bunu tarih bize çok net bir şekilde göstermiştir. Bunun en önemli göstergesi, 99 depreminden sonra siyasal ve ekonomik krizinden Doğan AKP'nin mağduriyet psikolojisiyle yönetimi ele geçirip orada müthiş anlamda bir diktatörlük baskıcı rejim kurarak bizi bunu çok somut ve net olarak gösterdi. Biz bunun karşısında halkın demokrasisini, halkın katılımını önceleyen ve bu yöntemle çalışan bir parti olarak; özellikle demokratik, ekolojik, toplumsal cinsiyet eşitliğini önemseyen, bağımsız özgür düşünen bireylerin oluşturduğu toplum paradigmasını oluşturmak için hareket ettiğimiz için, bu sürecin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Burada aslında Türkiye'nin bütün haklarına yönelik bir çağrının da olması gerekiyor: Demokratik siyaset olmadığı zaman, acıları ortaklaştırmadığımız zaman, sevinçlerimizi ortaklaştırmadığımız zaman acılar küçülmez, sevinçler büyümez. Bu şekilde bakarak bütün halkların kendi renginde, kendi kimliğinde kendisini ifade ettiği bir ortamın olması gerekiyor. Bu noktada çok ciddi sorumluluklarımız olduğunun bilincindeyiz. Artık Amed Yeşil Sol Gelecek Partisi olarak ve Türkiye genelinde de yapacağımız çalışmalarda seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gerekiyor. Ev ev, köy köy, mahalle muhalle, kişi kişi ulaşmadık kimse kalmayacak şekilde çalışma yaparak 14 Mayıs'ta bu ceberrut sistemin tarihin çöplüğüne atılacağı bir noktada hareket etmemiz gerekiyor. Bunun için artık bizim zamanımız yok; gece gündüz hiç fark etmiyor herkes ulaşabildiği kadar insanlara ulaşması gerekiyor, ikna etmesi gerekiyor. Her insanın bu ceberrut sistemde çok ciddi anlamda zarar gördüğünün bilincindeyiz. Bunu doğru noktada aktardığımız zaman başarı elde edeceğiz. Şunu da görmek gerekiyor; bu süreçte bizim de yetersizliklerimizin katkısı var. Biz doğru hareket edip birarada olsaydık AKP-MHP faşist iktidarı bu kadar başarılı olamazdı ve bu kadar baskı rejimi kuramazdı. Burada da bir özeleştiri gerekiyor genel anlamda ki bundan sonraki süreci daha iyi bir şekilde örgütleyebilelim. Biz birlikte başaracağız, birlikte kazanacağız, birlikte inşa edeceğiz. Yepyeni bir dünyanın inşasının başındayız. Ne kadar baskıcı rejimler olursa olsun, ne kadar havuz medyasını kullanırsa kullansınlar bu halkın zihinlerine ipotek konulamayacağını artık 14 Mayıs'ta görecekler. Ülkenin bu kadar kaynağını sömüren, peşkeş çeken bir zihniyeti 14 Mayıs'tan sonra yönetim kademesinde olamayacağını da görmesi gerekiyor. Biz politik anlamda çok çok üstün olduğumuzu görüyoruz. Asıl korku ve kaygıyı bu kadar kaos içerisine yönetmeye çalışan zihniyetin tedirginliğinde aramamız gerekiyor. Son süreçte milliyetçi, ırkçı söylemleri ön plana çıkartıyorlar ve bunu lokal olaylar olarak adlandırmaya çalışıyorlar. Irkçılık bir hastalık değildir. Irkçılık insan olmamakta ısrar etmektir; bilinçli bir tercihtir ve bu bilinçli tercihi de özellikle ayrıştırmayı becermeye çalışan siyasi hareketlerin kullandığı bir yöntem olarak da görmek gerekiyor; teşhir etmek gerekiyor. Halklar birarada, mutlu, huzurlu ve geleceğe emin adımlarla bakacak ve bizler de bunun öncüsü olacağız. Biz başaracağız, birlikte başaracağız.

Yeşil Sol Parti Amed İl Eş Sözcüsü Pınar Sakık Tekin

Bizlerin 32 yıllık bir siyasi süreci var. 32 yıllık siyasi sürecimiz HEP’den bugüne kadar devam etmekte. Sürekli kapatmalara maruz kalan bir siyasi geleneğimiz var. Tüm kapatmalara, dayatmalara, tüm tahakkümlere rağmen biz de siyasetimizi ve mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bütün isimler değişse de aslında yüreğimizde kodlanmış olan ne biliyor musunuz; Halkın Emek Partisi. Yani bizde tek değişmeyen şey nedir, halkımızın emeği. Bu sürekli yüreğimize ve beynimizde kodlanmıştır. Farklı isimlerle adlandırabiliriz sistemin bu dayatmasıyla. Ama şunu herkes çok iyi bilsin ki gerçekten ne mücadelemizden, ne de yarınki aydınlık için umudumuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik ve geçmiyoruz. HDP'nin bu kapatma davası ile ilgili, Eş Genel Başkanların ek savunmayı erteleme talebi reddedilince Anayasa Mahkemesi tarafından, artık özgürlük ve demokrasi ittifakının kararıyla beraber, seçime Yeşil Sol Parti ile gireceğiz. Buradan Amed’den Yeşil Sol Parti olarak seçime hazır olduğumuzu dile getirmek istiyoruz. Tüm yönetimlerimizde, ilçelerimizde halkımızla, başta kadınlarımız olmak üzere, kadınlarınızın mücadelesi, gençliğin cesareti halkımız için yeni bir geleceği inşa etmek doğrultusunda olacak. Hep birlikte el ele vererek, artık değil 22 yıllık, 100 yıllık bir tarihi biz yazacağız. Hem dünyada hem de Türkiye'de Kürtler siyaseti dünya ve Türkiye tarihinde belirleyici bir konuma taşıdı. Kürtler siyaseti sadece kendileri üzerinden değil tüm Ortadoğu hakları ve tüm Türkiye halkları üzerinde belirleyici bir duruma getirmiştir.

DBP Amed İl Eş Başkanı Hayrettin Altun

HDP Amed İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan

Editör: Haber Merkezi