Gülşen kimdir, sosyal medya üzerinden tanıdım. Ne müziği, ne yaşam tarzı bana uymaz. Şunu ifade edip çekileyim; dinci faşizm en çok kadınla oynuyor, bir cadı seçiyor en popülistinin saçından yakalayıp sallandırmak istiyor. Bunu bazen bir popülist şöhret üzerinden, bazen muhalif bir kadın üzerinden, bazen sokakta şortlu gezenden, bazen bara, kafeye gidenler, bazen de sıradan kadınların öldürülmesi ve katillerin cezasız kalması üzerinden yapıyor. Gülşen örneği giyiminden, diline kadar kadınlara bir ders olmalı ki hadlerini bilsinler.

Biz olaylara tarihsel ve bütünsel bakanlar olarak, yarayı açan karşısında senin yaran benim yaram mukayesesi mi yapmalıyız? Neden antifaşist birlikteliği sulandırıyoruz?

Vayy o kadın nasıl kahraman yapılmışmış, vayy asıl meselelerin önüne geçirilmişmiş, vayy çakma solcular gülşen'i savunacak kadar revizyonist olmuşmuş...

Dilinizi ve dağınık kafanızı toplayın beyler. Bu bir savaş , bu savaşın en çok kadın ve kimlik üzerinden açıldığını görün... Ve bu savaşı sınıfa pas ederek, demokratik mücadelenin ne olduğu veya ne olmsaı gerektiğini görmek istemeyerek indirgemeci görüşünüzün çıkmazında debeleniyorsunuz. Peki ne yapılmalı? Bu olay hiç yaşanmamış gibi hiç bir şey söylemeden ıslık mı çalınmalıydı?

Zaten Gülşen bugün ev hapsiyle bırakılmış, ehh kadındır dizlerini kırıp evlerinde oturmalı zaten. Buradan, hakiki solcu, en hakikiki solcu, çıkaracaksanız, önce kendinizden başlayın kaportayı toparlamaya...