HABER MERKEZİ – Türkiye ile ABD’nin uzlaşması sonucu Kuzeydoğu Suriye’de ilan edilen ‘ateşkes’ sürüyor, bölgedeki tansiyon ise düşmüyor. Askeri hareketliliğin devam ettiği sınır hattındaki taraflardan ‘taciz atışları’ suçlamaları geliyor. Gözlerin çevrildiği Soçi’deki görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir uzlaşma ihtimali için “Olursa olur. Olmazsa kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz” diyor. Günün öne çıkan gelişmelerini ve kimi değerlendirmeleri canlı sayfamızdan takip edebilirsiniz.



Gazete karınca'nın haberine göre;12:00 | Çavuşoğlu: YPG’nin Kobani ve Minbiç’ten çekilmesini Rusya ile görüşeceğiz


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ile YPG’nin Kobani ve Minbiç’ten çekilmesi konusunu görüşeceklerini söyledi.

Reuters’ın haberine göre Kanal 7’ye konuşan Çavuşoğlu, “güvenli bölgede tek bir YPG militanının bile kalmasını istemiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Ekim günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de bir araya gelecek.

Erdoğan görüşme öncesi yaptığı açıklamada, “Amacımız Rusya ile makul bir uzlaşmaya varmaktır” demiş ve eklemişti: “PKK/YPG’nin tamamen temizlendiği yerlerin rejim tarafından kontrol edilmesi bizim için rahatsızlık sebebi değildir.”




11:27 | “Savaş suçu” işlemekle suçlamıştı: Af Örgütü’nün raporuna ilişkin açıklama




Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyonuna ilişkin yayınladığı raporuyla ilgili açıklama yaptı.

Af Örgütü, 18 Ekim’de Türkiye ve bağlı grupların operasyon sırasında “toplu infazlar” ve “sivillere yönelik ölümcül saldırılar” dahil olmak üzere “savaş suçu” işlemekle suçlamıştı.

Bakanlık, Af Örgütü’nün bu açıklamasını “reddettiklerini” belirterek “Söz konusu asılsız iddiaları, Suriye’den kaynaklanan ve ulusal güvenliğimize kasteden terör tehdidine karşı mücadelemize karşı başlatılan karalama kampanyasının parçası olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Harekâtın planlama ve icrasında sadece PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmaktadır. Sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulanmaktadır.

“Harekata destek veren Suriye Milli Ordusu’nun, kendi unsurlarının neden olduğu iddia edilen sivil zayiat vakalarını incelemek üzere bir Soruşturma Komisyonu kurduğunu bu vesileyle hatırlatmakta fayda görüyoruz.”




10:53 | Milli Savunma Bakanlığı: Tel Abyad’da bir asker hayatını kaybetti




Milli Savunma Bakanlığı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Gire Spi’de (Tel Abyad) açılan ateş sonucu bir askerin hayatını kaybettiğini bir askerin de yaralandığını duyurdu.







T.C. Millî Savunma Bakanlığı

@tcsavunma








Tel Abyad bölgesinde 20 Ekim 2019 tarihinde keşif gözetleme görevi esnasında PKK/YPG'li teröristlerin açtığı tanksavar ve hafif silah ateşi neticesinde bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır.https://www.msb.gov.tr/SlaytHaber/20102019-13376 









1.859 kişi bunun hakkında konuşuyor















 DSG ve MSB’den karşılıklı ‘ateşkes’ suçlamaları


ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 17 Ekim günü Ankara’da AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan başkanlığındaki heyetle yaptıkları görüşmenin ardından, Kuzeydoğu Suriye’de 120 saat ‘ateşkes’ kararına vardıklarını açıklamıştı.

Açıklamanın ardından Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Sözcüsü Kino Gabriyel de “ateşkes” anlaşmasına ilişkin yazılı açıklama yaparak, “Güçlerimiz ateşkes anlaşması çerçevesine bağlı olarak 17 Ekim günü yerel saat ile 22:00’dan itibaren tüm çatışma bölgelerinde savunma pozisyonuna geçmiştir” demiş, ancak Serekaniye (Resulayn) ve çevresine yönelik “taciz atışlarının devam ettiği” ifadelerini kullanmıştı.

Ateşkesin ardından yapılan bu saldırılarda 13 DSG üyesi ile beş sivilin hayatını kaybettiğini ifade eden Gabriyel, “Başta bu kararın alınmasında müdahil ve taraf olan güçler olmak üzere ilgili herkesi kararın çerçevesine bağlı kalmaya çağırıyoruz. Güçlerimize yönelik her saldırıya karşılık verme hakkını saklı tuttuğumuzu belirtiyoruz” demişti.

DSG’den gelen açıklamanın akabinde Milli Savunma Bakanlığı da yazılı bir açıklama yaparak, “Güvenli Bölge’nin tesisine yönelik varılan mutabakata tam olarak uyulduğunu” savundu ve son 36 saatte 14 “taciz ateşine maruz kalındığını” belirtmişti.

Açıklamada “Taciz ve saldırıların muhtelif hafif ve ağır silah (havan, roket, Doçka uçaksavar ve tanksavar silahı) ile yapıldığı tespit edilmiştir” denilmişti.

Bakanlığın açıklaması “Varılan mutabakatın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, meşru müdafaa hariç sükûnetin sürdürülebilmesi için ABD ile anlık koordine yapılmaktadır” denilerek sonlandırılmıştı.




10:37 | Türk: Demografik yapı değiştirilirse ateşkesin anlamı olmaz




Ahmet Türk, Türkiye ile ABD’nin uzlaşması sonucu Kuzeydoğu Suriye’de ilan edilen ‘ateşkes’e dair endişeleri olduğunu söyledi ve bundan sonraki sürece dikkat çekti.

MA’ya konuşan Türk, demografik yapının değiştirilme tehlikesi olduğunu vurguladı.

“Bu sürecin doğru yürütülmesi, izlenmesi ve dünya kamuoyuyla paylaşılması noktasında benim de endişelerim var. Demografiyi değiştirecek bir anlayışla yaklaşılması ile bu ateşkesin bir anlamı olmayacaktır.

Afrin’de olduğu gibi selefi örgütleri, ‘Milli Ordu’yu Rojava’ya getirilip, aileleri ile yerleştirilmesi demek Kürtlerin yerleri ve yurtlarından koparılıp demografik yapının değiştirilmesi demektir. Bunu Kürtlerin toprağından göçertilerek, malından ve mülkünden edilerek, yok olmaya mahkum etmeye dönük olarak görmek gerekir. Önümüzdeki süreçte tüm bunları göz önünde bulundurarak, dikkatli bir politika yürütmek gerekiyor.

Temeli hakkaniyetli olmasa, kağıt üzerinde yapılan anlaşmaların hiçbir anlamı yoktur. Ancak sonuçta bir ateşkes imzalanmış. Bütün bunları tartışmak, en doğruyu ortaya koymak, haklı ve makul sebepleri ortaya koyarak bu işi yürütmek gerekiyor.”




10:12 | Soylu: Sivil katletmişsek uluslararası mahkemeler var, açın gereğini yerine getirin


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen Muhtarlar Günü yemeğinde Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye dönük operasyonu ile ilgili konuştu.

Independent Türkçe’nin haberine göre Bakan Soylu, ‘Türkiye’nin harekat sırasında sivilleri katletti’ iddiasına yönelik olarak “Sivil katletmişsek uluslararası mahkemeler var. Açın gereğini yerine getirin” dedi.

“Bir şeyi merak ediyorum; bunlarla yüz yüze geleceğiz, ne diyecekler bize? Hangi sivili katletmişiz? Katletmişsek uluslararası mahkemeler var, açın gereğini yerine getirin.”

Af Örgütü’nün iddiası: Türkiye savaş suçları işledi


Uluslararası Af Örgütü, 18 Ekim’de Türkiye ve bağlı grupların Kuzeydoğu Suriye’ye dönük operasyonuna ilişkin açıklama yapmıştı.

Açıklamada, Türkiyeyi ‘savaş suçu’ işlemekle suçlamıştı.

“Türk askeri güçleri ve Türkiye’nin desteklediği silahlı gruplar koalisyonu sivillere yönelik utanç verici bir fütursuzluk örneği gösterdi.”

Örgüt, 12 Ekim’de Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef’in infaz edilmesine de raporda yer vererek, “Ahrar El Şarkiye savaşçıları tarafından aracının dışına kadar sürüklendi, dövüldü ve soğukkanlı bir şekilde kurşunla öldürüldü” demişti.

Af Örgütü’ne sunulan hastane raporunda, Kürt kadın siyasetçinin “kafasında birçok kurşun izi, bacaklarında, yüzünde ve kafatasında kırıklar” olduğunun tespit edildiği bilgisine de yer verilmişti.




08:30 | Gözler Erdoğan-Putin görüşmesinde: Rusya’nın hedefi ne?


 

ABD ile Türkiye arasında varılan anlaşmayla Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik harekata ara verilmesinin ardından gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeye çevrildi.


ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey yaptığı açıklamada, Ankara ile mutabık kalınanın, Gire Spi (Tel Abyad) ile Serekaniye (Resulayn) arasındaki bölgede güneye doğru 32 kilometrelik bir alanı kapsadığını, Türkiye hükümetinin geri kalan bölge için Rusya ve Şam yönetimi ile görüşmesi gerektiğini vurgulamıştı.


Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yazılı bir açıklama ile “ateşkes anlaşmasına göre hareket edeceğini” deklare ederken, Demokratik Suriye Güçleri’nden ise “Ateşkes Gire Spi ve Serekaniye arasındaki alanlar için geçerli” açıklaması gelmişti.


Peki, “ateşkes” için öngörülen 120 saatin sonunda, yani 22 Ekim’de, Soçi’de Erdoğan’la masaya oturacak olan Putin’in hedefi ne?


DW Türkçe’ye konuşan Rusya uzmanı Kerim Has ve Suriye konusunda çalışmalarıyla tanınan Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Koç’un değerlendirmeleri şöyle:


Kerim Has: “Erdoğan’a ‘Kobani’ye girme’ diyen Trump burayı Ruslara, Esad’a teslim ediyor. Belli ki ABD ile Rusya’nın bir anlaşmaları var. Rusya, Ankara’ya ‘Suriye size saldırı olmayacağı konusunda size güvence veriyor’ diyecek… Adana Mutabakatı, Türkiye’nin imajının daha da fazla zedelenmeden çıkışı için bir zemin sağlayacak, Ruslar Türkiye’ye Adana Mutabakatı’nın öngördüğü 5 km’ye çekilmesi için baskı uygulayacak.”


Murat Koç: “Ruslar, ABD’den sahada elde etmiş olduğu inisiyatifi aslında bir cephe oluşturma mantığı ile ele almaya çalışıyor. Bugün Ruslar, Türkiye ve Suriye’yi masaya oturttuklarında aslında İran’ın arka planda olduğu ancak Rusya, Suriye ve Türkiye’nin bir cephe oluşturduğu yeni bir görünüm ortaya çıkacak. Çok ince, çok detaylı, aynı zamanda tasarımı çok önceden belirlenmiş yavaş yavaş artan bir tansiyon içerisinde şekillendirilmeye çalışılan bir siyasi adım var.”







Operasyonun birinci gününde neler oldu?


Kuzey Suriye’ye operasyonda ikinci gün


Kuzey Suriye’ye operasyonda üçüncü gün


Editör: Haber Merkezi