ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Gazeteci ve yazarların infaz düzenlemesinde kapsam dışı bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen CHP’li Zeynel Emre, “İnfaz adaletini savunuyoruz" diyerek birlikte çözüm üretme çağrısında bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Meclis Genel Kurulu’nda infaz düzenlemesinin tümü üzerine konuştu.

Emre, düzenlemenin bir infaz kanunu değil bir af kanunu olduğunu belirterek, “Yapılmakta olan özel aftır. Siyaha beyaz demenin kimseye faydası yok. Anayasanın 87’nci maddesine göre 3/5 çoğunlukla çıkması lazım. 360 milletvekilinin oyuna ihtiyaç vardır. Tüm milletvekilleri bu kürsüden Anayasa sadakat yemini ettik. Namusumuz ve şerefimiz üzerine sadakat yemini ettik, bu yemine herkesi uygun davranmaya davet ediyorum” dedi.

‘HUKUK DEVLETLERİNDE AF UYGULANMAZ’

Emre, affın evrensel hukuk ilkelerinin uygulanmadığı ve hukuk devletinin olmadığı ülkelerde uygulandığını söyledi. Türkiye tarihinde de affın uygulandığı dönemleri hatırlatan Emre, devamla şöyle konuştu: “1960’ta darbe oldu. Adnan Menderes ve arkadaşları idam edildi. 1966 yılında af çıktı. 1971’te muhtıra verildi, Deniz Gezmiş ve arkadaşları asıldı, 1974’te af çıktı. 1980 yılında darbe oldu, 1991’de af kararı alındı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) uygulamalarının yaygın hukuksuzlukları 19999’da af düzenlemesine ihtiyaç duyuldu. 2002’de iktidara gelen AKP iktidarı boyunca cezaevlerinde tutuklu sayısı 6 kat arttı. Bugün 300 bin kişi var cezaevlerinde. Neden? Hiç kimseyi dinlemeden, her şeyi ben bilirim kafasıyla 2005’ten bugüne kadar Ceza Kanunu’nda, ceza infaz kanununda kafanıza göre düzenlemeler yaptınız.2016’dan sonra yaygın hukuksuz uygulamaları yapmayın dedik, onların birikimi ile yaşandı bugünler. 2017’deki rejim değişikliğini gerçekleştirmeyin, bunlar çözüm üretmiyor dedik. Bunu yaptınız.”

‘İNFAZ ADALETİNİ SAVUNUYORUZ’

Ülkedeki suç oranının, işsizlik, ekonomik dengesizlikler, büyük çoğunluğun yoksulluk sınırının altında yaşamasının sosyal patlamalara nede olduğu ve suç oranını arttırdığına vurgu yapan Emre, “ Palyatif düzenlemelerle bu işin önüne geçemezsiniz. Tüm Türkiye’de yaşayan insanların adaletini savunmakla yükümlüyüz. Biz büyük bir Adalet Yürüyüşü gerçekleştiren bir siyasi partinin temsilcileri olarak infaz adaletini savunuruz. Biz infaza düşmüş mahkumlar arasında istisnaları sınırlı tutmakla yükümlüyüz. Tüm herkese  karşı yaptığımız işte diyeceğiz ki;  ‘içerde kalan şunun için kaldı, çıkan şunun için kaldı’. Herkesin adaletini savunmakla yükümlüyüz” diye belirtti.

‘TERÖR AYRIMININ İYİ YAPILMASI LAZIM’

Zor koşullar altında bir yasa çıkarmaya çalışıldığını dile getiren Emre, “Soruyorum: Rüşvet almak mı daha büyük suç, dolandırıcılık mı büyük suç, yoksa konuşmak, yazı yazmak mı  büyük suç dediğimzde, eminim ki hepimiz ilk söylediğimi söylersiniz. Mermi mi daha tehlikeli yoksa kalem mi daha tehlikeli? Eğer bu kalem daha tehlikeli diyorsanız size söyleyecek sözüm yok. Terörizmle mücadelenin sağlıklı olabilmesi için gerçekten  terör suçu işleyen ve işlemeyenini doğru bir biçimde ayıklanması lazım” diye konuştu.

‘TUTUKLULAR ELEKTRONİK KELEPÇE İLE EVE ÇIKARILSIN’

Emre,“Bir kampanya başladı. Vatandaş daha önce AKP’nin kampanyalarında  topladığı parayı doğru kullanmadığını düşünüyor. Bizde öyle düşünüyoruz. Vatandaşın biri ‘zırnık yok’ size demiş, terörle mücadele ekipleri gidip onu gözaltına almış. Tır şoförü ‘beni korona öldürmez bu düzen öldürür’ diyor, ona hemen gözaltı işlemi yapıyor. Bir hukuk devletinde İçişleri Bakanı gözaltı talimatı verebilir mi? Savcılar verir bunun talimatını. Şuan cezaevlerinde 300 bin insan var. Tutuklularla ilgili düşüncemiz net. Birlikte bir çözüm bulalım. Salgın hastalık var. Belli bir ceza miktarına kadar belli bir suç tipi kararlaştıralım, elektronik kelepçe ile salgın hastalık durumunda eve gideceğini karar altına alalım” ifadelerini kullandı.

‘GAZETECİLERİN KAPSAM DIŞI BIRAKILMASI KABUL EDİLEMEZ’

Gazetecilerin ve yazarların kapsam dışı bırakılmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Emre, “Bugün Çorlu’da tren kazasında 10 yaşındaki Oğuz Arda hayatını kaybetti. Biz Oğuz Arda’nın dedesine ne diyeceğiz? Kapsayıcı düzenlemeler ihtiyacımız var. Türkiye’de kadına karşı işlenen suç diye ceza kanununda bir madde yok. Bir madde ihdas edebiliriz, bunu kararlaştırabiliriz. Bunu da birlikte yapmaya hazırız. Gelen teklifte açık bir şekilde cezaevine girecek gazete ve kitaplara ambargo konuluyor. Türkiye’de basılan gazeteler cezaevinde okunur” şeklinde konuştu.

‘YARGI ERDOĞAN’IN EMRİNDE’

Yargıya güvenin yerlerde olduğunu söyleyen Emre, “Türkiye’de sadece AKP ve MHP yok. Türkiye’nin en büyük problemi yargı bağımsız değil. Yargı Tayyip Erdoğan’ın emrinde. Uzlaşmak için fedakarlık da lazım. Kendi düşüncelerinizin hepsini karşınızdaki gruplara dayattığınızda bir uzlaşma olmaz” dedi.

(MA)
Editör: Haber Merkezi