ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: 'Barış Bildirirsi'ni imzaladıkları için görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenleri savunan Kılıçdaroğlu, 'Elinde kalem olanı atıp, elinde silah olanı üniversiteye hoca yapıyorlar' dedi.



Bütçe görüşmelerinin ardından tatile giren Meclis, 2020 yılının ilk grup toplantılarıyla açıldı. Partisinin grup toplantısında konuşian CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Libya ve Suriye'deki çatışmalı sürece değinen Kılıçdaroğlu, "Bölge ve komşu ülkelerle barış içinde yaşamak istiyoruz" dedi:

"Huzur içinde yaşamak istiyoruz, ekonomik olarak güçlenmek istiyoruz. İstediğimiz Türkiye böylesine güzel bir Türkiye. Bütün komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Adalet evrensel bir kavramdır. İnsanoğlu bütün hayatını adalet aramakla geçirdi. Hepimiz kanun önünde eşitiz. İmtiyaz tanıyan herkesi uyarmak bizim görevimizdir."

Ekonomik krizle birlikte AKP hükümetinin insanları umutsuzluğa sürüklediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Üniversite öğrencisine sabah kahvaltısı veriyorsunuz, öğle yemeği veriyorsunuz. Sonra zam yapacağım diyorsunuz. Tasarrufu bula bula öğrencinin yemeğinde mi buldun? Tasarruf yapacaksan dolarla garanti verdiğin köprüden, hastaneden, havalimanlarından tasarruf yap.

'BUNLAR İŞSİZLİĞİ BİLMİYOR'

Anayasa'nın 49. maddesi, çalışma hakkı üzerinedir. Devlet çalışanlarının hayat seviyesini yükseltmeli. Asgari ücret bugün açlık sınırının altında. 28 yılda geldiğimiz nokta bu. İşsizlik sorunu ortada. Saray'da oturanların işsizlik sorunu yok. Saray'ın mutfağı zengin, paralar gani, iş arama gibi bir dertleri yok.

Lale Devri'ni yaşıyorlar orada. Ve bizi kandırmaya çalışıyorlar. O sosyete damat var ya Berat... 26 Şubat 2019 bir program yapmışlar, adı da 'Burası Türkiye burada iş var', Açıklama yapıyor bu yıl 2 buçuk milyon istihdam yaratacağız diyor. Nisan'dan sonra 'daha güçlü bir ekonomi ortaya çıkacak' diyor. Kayınpeder de 2 Mayıs 2019'da TOBB'un Genel Kurulu'nda, 'buradaki herkes istihdam sağlasa işsizlik sorun çözülür' diyor. Ne zeki ama.

Bunlar işsizliği bilmiyor. İşsizliğin sonuçlarını bilmiyorlar. Elektrik su faturasını ödeyemiyorlar. İşsizliğin nasıl bir sosyal felaket olduğunu bilmiyorlar. Bizim belediyelerimizde 20 bin ile 100 bin arası iş isteyen insanların dilekçesi var.

'ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINDA'

Asgari ücret bugün açlık sınırının altında. Saray'da oturanların işsizlik sorunu yok. İş arama gibi bir dertleri yok. Konteynerden ekmek toplayanı bilmiyorlar! Anne işsiz, baba işsiz, çocuk işsiz. Faturaları ödeyemiyorlar. İşsizliğin farkında bile değiller. “İş var kardeşim” diyorlar. Doğru var, sadece Saray’da var! İşsizliğin yuvaları yıktığını, nasıl bir sosyal felaket olduğunu bilmiyorlar. İşsiz nasıl geçinecek? Bu iktidar kimden yana? Fakir fukaradan mı, hortumculardan mı? Kendisinin işi var, aylığı var. Emekli maaşı da var. Otobüs parası, uçak parası, elektrik, doğal gaz faturası ödemiyor. Ama Beyefendi kendi aylığına zam yaptı. Peki işsiz nasıl geçinecek? Bunu vicdanınıza bırakıyorum."

'VERGİNİN ADİL OLMASI LAZIM'

İşsiz kardeşlerimin de yoksul ailelerin de düşünmesi lazım; bu iktidar kimden yana. Adım gibi biliyorum bu adamların tamamı hortumculardan yana. İnşallah Erdoğan buna itiraz eder de bir sürü örnek veririz.

Verginin adalet içinde alınması lazım. Verginin adil olması lazım. Herkes mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü. Herkes vergi veriyor. Eğer devletin tepesindeki kişilerin kendileri yurt dışında naylon şirket kurum Türkiye'de vergi ödememek için tezgah kurarlarsa Anayasa'nın bu maddesinin en anlamı kalacak! Asgari ücretli, çöpten kağıt toplayan vergi ödüyor. Sen 15 milyon dolar getir ama bir kuruş vergi ödeme.

'ELİNDE KALEM OLAN HOCAYI AKADEMİDEN ATIP YERİNE ELİNDE SİLAH OLANI ALIYORLAR'

Konuşmasında 'Barış Bildirisi'ni imzaladıkları için görevlerinden uzaklaştırılan akademisyenlere de değinen Kılıçdaroğlu, "Elinde kalem olanları akademiden atıyor, elinde silah olanı üniversiteye hoca olarak alıyorsunuz" diyerek siyasi iktidarı akla ve mantığa davet etti:

"Barış bildirisi imzaladı diye yüzlerce akademisyeni işten attılar. Ellerinde silah yok. Sadece kağıt ve kalem var. En sonunda AYM dedi ki bu ifade özgürlüğüdür. Bu hocaların yalnızca kağıt, kalem ve kitapları vardı. Elinde kalem olanları akademiden atıyor, elinde silah olanı üniversiteye hoca olarak alıyorsunuz. Olacak iş değil… Bu ülkeyi yönetenleri akla ve mantığa davet ediyorum. Adalet evrensel bir kavramdır. İnsanoğlu bütün hayatını adalet aramakla geçirdi. Hepimiz kanun önünde eşitiz. İmtiyaz tanıyan herkesi uyarmak bizim görevimiz."

DEMEK Kİ ERDOĞAN'IN VERİLEMEYECEK HESABI VAR'

ABD Başkanı Trump'ın, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mal varlığını araştırırım' çıkışını hatırlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 'Benim verilmeyecek hesabım yoktur' diyemediğini belirterek, "Demek ki verilemeyecek hesabın var" dedi:

"Trump, mal varlığını araştırırım dedi, ipliğini pazara dökerim dedi. Sus pus oldu. Çıkıp 'Ey Trump araştırmazsan namertsin' demesi gerekirdi. Diyemedi. Egemen güçlerin oyuncağı haline geldi. Yüreğinde Allah korkusu olan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. 'Ey Trump benim mal varlığımı araştırmazsan namertsin. Benim verilmeyecek hesabım yoktur' diyemedi. Demek ki verilemeyecek hesabın var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetilmiyor, savruluyor."

'HAVUZ MEDYASI BASIN İLAN KURUMUNU HORTUMLUYOR'

BirGün, Evrensel ve Cumhuriyet gazetelerine ilan verilmemesi için Basın İlan Kurumu'na talimat verildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Niçin? Çünkü Saray’ı eleştiriyorlar. Basını esir almak istiyorlar ama direnenler hep olacak" dedi:

"Yüzlerce gazeteci hapiste. Sözcü davası bunların en ilginç olanı. Oturdular Emin Çölaşan’a, Necati Doğru’ya Metin Yılmaz’a hapis cezası verdiler. FETÖ'den hapis cezaları verdiler. Hapis cezası verilirken, aklı başında olan herkes biliyor ki FETÖ ile mücadelenin bayraktarlığını Sözcü gazetesi yaptı. Şimdi Sözcü gazetesini FETÖ'cü diye yargılayıp hapis cezası veriyorlar. Çalışan Gazeteciler Günü kutlandı ama hangi gazeteciler? Yüzlerce gazeteci işsiz. Havuz medyası, gazeteler okunmuyor ama sayıyı yüksek gösterip ona göre Basın İlan Kurumu'ndan ilan alıyorlar. Öyleyse 100 bin tirajlı gazete neden kapansın? Gerçek rakamlar Sözcü, Cumhuriyet, Birgün Evrensel. Havuz medyası sahte rakamlarla Basın İlan Kurumu'nu hortumluyor.

(Kaynak: Artı Gerçek)

Editör: Haber Merkezi