Kamuoyu yoklamalarının medya aracılığı ile siyasette kullanılışı, 100 yaşına yaklaşan sevgili hocam Nermin Abadan’ın uygulamaları ile başlamıştır. 
Özal’ın, Evren’in ve ABD’nin desteği ile ön plana çıkıp parti kurduktan sonra, yine Evren’le ters düşmesini takiben, kendisine yönelen kamuoyu desteğini vurgulamak için kullanmasıyla da önem kazandılar. 
Bülent Tanla’nın PİAR araştırma şirketi, siyasal eğilimlerdeki başarılı ölçümleriyle, kamuoyu araştırmalarının stratejik önemini, topluma 1980’lerde gösterdi. 
Benim de tam bu dönemde, sakal bahanesiyle, 12 Eylül 1980 askeri darbesini ve YÖK’ü protesto etmek için Hacettepe’den istifa edip Hürriyet’te çalışmaya başlamamla, siyasal kamuoyu araştırmaları, Hürriyet’in öncülüğünde medyada kurumlaştı.

***

Siyasal kamuoyu araştırmalarının önem kazanmasıyla, kaçınılmaz olarak,bunların kötüye kullanılmaları da başladı. 
Özal’ın kurdurduğu Star Televizyonu, onun partisi olan ANAP’ı, çok önde gösteren abartılmış sonuçlar yayınlamaya başlamıştı. Çünkü sağ seçmenin, önde giden favori parti lehine bir tercih yapacağı düşünülüyordu. 
Ben de 1983 seçimleri öncesi Hürriyet’te bir araştırma yapmıştım ve tam sonuçları yayınlayacağımızı ilan ettiğimiz gün, sıkıyönetim komutanlığından yayın yasağı gelmişti. Bunun üzerine ANAP’ın kazanacağını önceden bildiğim bu araştırmayı notere tasdik ettirmiş ve sonra yayınlamıştım. 
Meraklısı, öyküsünü, hem Cumhuriyet’in eski yazıişleri müdürlerinden, sevgili genç dostum rahmetli Mehmet Sucu’nun “12 Eylül Yasakları” adlı kitabında, hem de belgenin fotokopisini benim “Herkesten Bir Şey Öğrendim” adlı nehir söyleşimde bulabilir.

***

Kamuoyu yoklamalarında konuşulan kişilerin kesinlikle sakladıkları veya yanlış yanıt verdikleri üç konu vardır: 
Gelir 
İnanç 
Siyasal Parti

***

Müşterinin isteğine göre ısmarlama sonuç yayınlayan ahlaksız şirketleri bir yana bırakırsak, işini doğru dürüst yapan araştırma şirketleri, hangi partinin, kimin yüzde kaç oy alacağından çok, siyasal hayattaki yükseliş ve düşüş eğilimlerini çok daha doğru ve net olarak belirleyebilirler. 
Şu arada yayınlanan bütün kamuoyu araştırmaları: 
1) Erdoğan/AKP iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın gerilemekte olduğunu... 
2) Muhalefeti temsil eden CHP/İYİ- Parti/Saadet arasında kurulan Millet İttifakı ile HDP’nin yükselişte olduğunu gösteriyor: 
Bu eğilimler bağlamında, 16 Nisan 2017 Halkoylaması sonuçları düşünüldüğünde, Erdoğan/AKP/Bahçeli/ MHP ittifakının Meclis’te çoğunluk sağlaması ve ikinci turda Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilebilmesi pek olanaklı görünmüyor!

***

DİREN DEMOKRATİK CUMHURİ- YET... 
DİREN HUKUK DEVLETİ... 
GERİ GELİYORSUNUZ!
Editör: Haber Merkezi