ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Demokrasi İçin Birlik, koronavirüs nedeniyle iktidarın salgın gerekçesiyle Meclis’e sunduğu yasa tasarısının muhalefeti bastırmak amaçlı olduğuna dikkati çekerek, “infaz yasasının geri çekilmesini ve sürecin şeffaf bir şekilde yönetilmesi” çağrısında bulundu.


Demokrasi İçin Birlik (DİB), koronavirüs sürecinde alınan önlemlere ve yeni infaz yasasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Salgına karşı yeterli önlemleri almamakla iktidara eleştiri yapılan açıklamada, “Salgınla mücadele adı altında Meclis’e sunulan yasa tasarılarıyla toplumsal muhalefeti bastırmak, otoriterliği artırmak, emekçilerin haklarını gasp etmek peşinde. Çünkü yönetilemeyen salgın krizine karşı büyüyen toplumsal tepkiden korkuyor” denildi.


CEZAEVLERİNİ MUHALİFLERLE DOLDURMAK


Açıklamada, hükümetin bazı politikalarına dair şu değerlendirmelerde bulunuldu:


“* İnfaz yasası düzenlemesinin amacı yağma, dolandırıcılık, kasten yaralama, tehdit, hırsızlık; suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek gibi suçlardan hüküm giyenlere af çıkarıp, cezaevlerini muhaliflerle doldurmak. Yasa tasarısıyla, Cumhurbaşkanına hakaret ve düşünce suçlarının kapsamı genişletiliyor. Sosyal medya mesajıyla ya da konuşmalarıyla düşüncelerini ifade ettikleri için ceza alanlar 18 ayın altında hapis cezası aldıklarında cezaevine girmezken, değişiklikle 7 ay hapis yatacak.


* İnternet kullanımıyla ilgili düzenlemelerin yer aldığı yeni torba yasa tasarısı, toplumsal muhalefeti baskılamak, haberleşmeyi engellemek, düşünce ve ifade özgürlüğünü tümüyle yok etmek anlamına geliyor. Yasanın amacı, muhalif görüşlerin yaygınlaştığı, iktidar medyasında dışında habercilik yapılabilen tek mecra olan interneti tamamen kontrol altına almak.


* İşçi sendikaları uyarıyor, virüs salgını fabrikalardan her gün can almaya başladı. “İşten çıkarmalar üç ay yasaklanıyor” iddiasıyla ortaya atılan yasa tasarısı ise, işten atmaları yasaklamıyor, üç ay erteliyor, ücretsiz izin yasalaşıyor. İşverenlere işsizlik fonundan ücretsiz izne çıkarma hakkı tanınarak yeni kaynak aktarılıyor. isçilere tek yanlı ücretsiz izne çıkmaları halinde ayda sadece bin 177 lira (günde 39 lira) aylık ödenecek. Üç ay sonra işten atılanlar işsizlik sigortasından da yararlanamayacaklar. Yani ya açlık ya korona.”


DEMOKRASİ VE ŞEFFAFLIK


Düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Uyarıyoruz, salgından daha az kayıpla çıkmanın yolu otoriterleşmeyi artırmak değil, demokrasi ve şeffaflıktır. İktidarın önceliği toplum üzerindeki baskıyı artırmak değil, Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere sendikalar, toplum örgütleri ve siyasi partilerin de söz ve karar sahibi olduğu mekanizmalar kurarak salgını önlemek olmalıdır. Ülke çapında özellikle büyük kentlerde tam karantina sağlanmalıdır. İşlerini ve gelirlerini kaybedenlerin geçimleri devlet tarafından karşılanmalıdır.


Korona virüs karantinası nedeniyle artan ev içi şiddete karşı acil önlem planı hazırlanmalı, kadınların şiddetle karşılaştıklarında başvurdukları çağrı hatları daha etkin ve erişilebilir kılınmalı. 6284 sayılı yasa uygulanmalı. İşyerinde virüs salgınıyla ilgili önlemlerin alınmaması ve salgın riskinin ortaya çıkması halinde çalışanların 'çalışmaktan kaçınma hakkı'nı kullanacakları ve üretimi durduracakları açıklanmalıdır. Bu hak çiğnendiğinde, işçilerin grev hakkını kullanmaları meşru olacaktır" ifadeleri yer aldı.”

(MA)
Editör: Haber Merkezi