DÊRSIM - 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, çeşitli etkiniliklerle start aldı. DEM Partili Ayten Kordu, "Doğamız, kültürümüz, dilimiz için sesimizi yükselteceğiz" dedi. 

İranlı ressam Nicky Nadyoumi’nin acı öyküsü İranlı ressam Nicky Nadyoumi’nin acı öyküsü

Dêrsim'de 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali başladı. Festival için kente gelen konuklar, davul-zurna ve halaylarla karşılandı. Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanları Birsen Orhan ve Cevdet Konak ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Kadriye Doğan ve Zeynel Kete'nin de aralarında olduğu kalabalık bir grup, festivalin startı için kent merkezinde açıklama yaptı. 

"İrademizin ve doğamızın gaspına izin vermeyeceğiz" pankartının açıldığı açıklamada konuşan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak, 24-25 Temmuz 1923 tarihinin "Kimliğin, kültürün, tarihin, Kürtlüğün, Aleviliğin yok sayıldığı tarih" olduğunu söyledi. Konak, "'Kürtleri, Alevileri bu coğrafyada yok sayacağız' dediler. Meclis-i Mebusan'da bulunan Dêrsim milletvekilleri şunu ifade etti: 'Hani bu ülke hepimizin ülkesiydi. Ermenistanlıların, Kurdistanlıların ülkesiydi?' O tarihte dilimize kültürümüze, tarihimize kayyım atandı. 101 yıldır kültürümüz, dilimiz, Dêrsim'imiz için mücadele ediyoruz. 1938'de mücadele eden atalarımız soykırıma uğradılar. Bu festivalin doğuşunun temeli bizi, kimliğimizi yok sayan anlayışa karşıdır. Yüreği Dêrsim için çarpan tüm canlarımız bir karar verdi. 'Tarihimi, kültürümü yok sayamazsın, doğama sahip çıkacağım, inancıma sahip çıkacağım' dediler. O günden bu güne 22'nci festivalimizi gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. 

'DİLİNİZİ, TARİHİNİZİ UNUTMAYIN'

DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, kentin doğasına dönük saldırılara değindi. Kete, "Ölüm, zulüm, korku, zindan ve asimilasyon 100 yıldır bu topraklarda sürüyor. Katliamlarda bu toplumda sürgün, ölüm, hastalık eksik olmamış. Çocuklar annelerinin önünde öldürülmüş. Muharrem ayındayız. Alevi'nin inancında bu ay direnişin sembolüdür. Aşure katliama karşı büyük bir semboldür. Bu ülkede bütün halklar kardeşçe, toplumsal bir şekilde yaşamını sürdürsün. Doğru yol barıştır. Dilinizi, tarihinizi unutmayın. Dil varlığımızdır. Dilimiz Hızır'ın dilidir. Hızır'ın diline sahip çıkın" ifadelerini kullandı. 

'DOĞAMIZ İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ'

DEM Parti Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu da, Kürt-Alevi coğrafyasında, inkarın, imhanın, talanın, asimilasyonun her boyutunu halk olarak yaşadıklarını ve yaşamaya devam ettiklerini belirtti. Ülkenin gece kararnameleriyle yürütüldüğüne işaret eden Kordu, Meclis'teki kararlarla kadınların, doğanın, inançların sesinin nasıl daha fazla kısılacağı üzerine kararlar alındığını kaydetti. Cumhuriyetten önce de başlayan inkar ve asimilasyon politikalarının devam ettiğine dikkat çeken Kordu, "Bu festivallerle amacımız inkara, imhaya, asimilasyona karşı dostlarımızla, halkımızla, birleşenlerimizle, kurumlarımızla bir arya gelerek, Dersim inancını, kültürünü, hukukunu ifade etmek ve kültürümüzü yaşamsal kılmaktır. Onun için bir aradayız. Kürt-Alevi halkı olarak inancımız, kültürümüz, doğamız için sesimizi yükselteceğiz. Bu sokaklarda olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

Açıklama sonrası Sanat Sokağı'nda Behzat Firik Çocuk Korosu bir etkinlik düzenledi. 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/248607