DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Kuruluşu geçtiğimiz günlerde ilan edilen DFG’nin eşbaşkanı gazeteci Dicle Müftüoğlu,  ülkede gazetecilere dönük büyük bir baskının olduğunu ve buna karşı tek yolun örgütlenmek olduğunu söyledi.


JIN NEWS'te Şehriban Aslan'nın haberine göre; Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 4 Ocak’ta kuruluşunu ilan etti. Derneğin eşbaşkanı olan gazeteci Dicle Müftüoğlu, gazetecilere dönük baskılara, tutuklamalara, gözaltılara ve hak ihlallerine ilişkin çalışmalarının olacağını ve bunları raporlaştırıp kamuoyuna duyuracaklarını ifade etti.


‘Gazeteciler için temel yol örgütlenmek’


Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü konusunda dünya sıralamasında son sıralarda yer aldığını söyleyen Dicle, gazetecilerin de mesleklerini yaparken büyük zorluklar ile karşılaştıklarını belirtti. Dicle, “Türkiye’de basın ve düşünce özgürlüğü konusunda iyi örnekler olmadığını görebiliyoruz. Özellikle 2015 yılından sonra OHAL ilanının ardından bu tablo daha da vahimleşti. 175 basın kurumu kapatıldı. Binlerce gazeteci işsiz kaldı. 3 bine yakın gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. Kapatılanlar arasında gazetecilerin örgütlendiği cemiyetler ve derneklerde yer alıyordu. Bizde bu baskı cenderesinden kurtulmanın temel yolunun örgütlenme olduğu bilincinde olan gazetecileriz. Bir araya gelerek bu baskı halini durdurmak ve yaşanan hak ihlallerini gündemleştirmek, yine gazeteciler için doğru ve sağlıklı çalışma alanları yaratabilmek için dernekleşme yoluna gittik” dedi.


‘Büyüyen baskıları dünyaya duyurmayı hedefliyoruz’


Dicle, derneğin ne tür faaliyet yürüttüğüne dair bilgi verirken, “Her şeyden önce örgütleneceğiz. Bu süreçte yaşadığımız baskılardan da anladık ki biz örgütlü olmadığımız sürece bu baskılarla başa çıkmak mümkün değil. Ayrıca yaşanan hak ihlallerini gündemleştirmeye çalışacağız. Hem aylık hem de yıllık raporlar halinde yayınlamayı planlıyoruz. İşsiz kalan, gözaltına alınan, tutuklanan aslında kendi mesleğini icra ettiği için yargılandığını biliyoruz. Haber sahaları yerine adliye koridorlarındayız. Kürdistan için söylersek bu baskı hali daha da katlanıyor. Bu büyüyen baskıyı hem Türkiye kamuoyuna hem de dünya kamuoyuna duyurmak gibi planlamamız var. Dayanışma etkinlikleri yapmak istiyoruz. Tutuklu gazetecilerin durumuna dair netlik kazandıracak rapor hazırlamayı amaçlıyoruz. Ne yazık ki birçok kurumun yayınladığı rapor birbiri ile örtüşmeyen bir tablo var. Özellikle Kürdistan’da yerelde çalışan birçok gazetecinin görünmeyişi ve bir yandan da genel iktidarın yarattığı gazeteci profilinin basın meslek örgütleri tarafından bir nevi kabul edilmiş oldu” diye belirtti.


‘Yeni gazeteciler yetiştirmeyi hedefliyoruz’


Bir hedeflerinin de yeni gazeteciler yetiştirmek olduğunu kaydeden Dicle, dijital medyanın bu kadar yaygın olduğu bir ortamda her yurttaşın bir gazeteci konumunda olduğunu söyledi. Dicle birçok meslekte olduğu gibi gazeteciliğin de çok hassas ve önemli kuralları olduğunu belirterek, “Evet sokakta olan herhangi bir şeyi videoya çekip sosyal medyada yayınlıyorsunuz ve bu yayılıyor. Fakat bu bilgiler neredeyse hiç teyit edilmeden farklı yönleri ile yansıtıldığı için bu kurallara insanların özel yaşamını ifşadan öteye gidiliyor. Bu da yanlış yönlendirmeye gidebiliyor bunu önlemeye çalışıyoruz. Birde gazetecilere bu denli baskının olduğu ortamlarda yeni gazeteciler yani hem bu alanda üniversite okumuş hem de bu mesleğe gönül vermiş birçok genç var. Onları da bu meslek alanında yetiştirmek gibi bir hedefimiz var. Bu noktada çeşitli atölyelerimiz, seminerlerimiz ve panellerimiz olacak” dedi.
Editör: Haber Merkezi