İSTANBUL - Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçim tutumunu “Türkiye’nin geleceği açısından büyük sorumluluk” olarak değerlendiren DİB üyesi Ayşegül Devecioğlu, “HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor” dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmadı. Alacağı tutum merak edilen ittifakın milletvekilli seçimlerine dair sağladığı uzlaşıda ise HDP, Yeşil Sol Parti listesinden, TİP ve EMEP ise kendi logolarıyla seçimlere girme kararı aldı. Demokrasi İçin Birlik (DİB) Koordinasyon Kurulu üyesi Ayşegül Devecioğlu, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİ Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak önemli bir adım attığını belirten Devecioğlu, ittifakın tutumunu “Türkiye’nin geleceği açısından büyük sorumluluk” olarak değerlendirdi. HDP’nin özellikle Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden sonra önemli bir rol oynadığını söyleyen Devecioğlu, “Halkı baskı altına alan tek adam rejiminin def edilmesi için Emek Özgürlük İttifakı, aday çıkarmaktan vazgeçti. Bu anlamda Emek ve Özgürlük İttifakı, Türkiye'nin demokrasi güvencesidir. Bütün kesimler açısından böyle olduğunu söylemek mümkündür. HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelmiyor. DİB olarak da bunu söylüyorum; tam tersi bu hamleyle Türkiye'de mücadelenin daha da büyüyeceği anlamına geliyor” diye belirtti. GÜÇ BİRLİĞİ DEVAM EDECEK “Tek adam” rejiminden sonra da demokratik, adil, eşitlikçi ve özgür bir ülke için mücadelenin devam edeceğinin altını çizen Devecioğlu, “Sadece mücadele ortaklarımız Emek ve Özgürlük İttifakı değil, Türkiye'deki diğer ittifak dışında kalan sosyalist güç birliğinin de bu konuda ortaklaşacağı ve demokratik mücadelede önemli rol oynayacağını, seçimden sonra da ortaklaşma yönünde mesafe kat edeceğini düşünüyoruz” dedi. ZAM, ZULÜM VE İŞKENCE REJİMİ Türkiye’de “zam, zulüm ve işkence” rejimi olduğunu ifade eden Devecioğlu, halkın yokluk ve sefalete mahkum edildiğini söyledi. Bütün demokratik hak ve özgürlüklerin çiğnendiğini sözlerine ekleyen Devecioğlu, “Kaynaklar eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerine değil savaşa ayrılıyor. Ülke kara para, mafya ve çetelerin at oynattığı bir yer haline gelmiş vaziyette. Bu düzenin mutlaka değişmesi gerekiyor. Emek ve Özgürlük İttifakı, böyle tarihi bir aralıkta tarihi bir sorumluluk alarak bir adım atmıştır. DİB olarak kutluyoruz, destekliyoruz aynı zamanda şunun sözünü de veriyoruz; Emek ve Özgürlük İttifakı’nın savunduğu talepler bizim taleplerimizdir. Hem seçim güvenliğinin sağlanması hem de seçim sonrasında taleplerin toplumsallaşması için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. CHP İYİ ANLAMALI Bu adımın Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Devecioğlu, şöyle devam etti: “CHP ya da 6’lı Masa, bu tutumun ülkenin değişimi için verildiğini, meselinin sadece tek adam rejimini göndermek olmadığını, bu ülkenin artık demokratikleşmesi için bu adımın arkasında durması gerekiyor. 6’lı Masa veya CHP’nin gerçekten demokrasi niyetleri varsa bu taleplerin arkasında durması gerektiğini söyleyebilirim.” MA / Esra Solin Dal