ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Zonguldak İl Pandemi Kurulu Üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, halkın normale geçiş sürecini biraz yanlış anladığını belirterek, "Süreci her şey bitmiş gibi algılayan vatandaşlarımız çok fazla. Salgının herkes ikinci döneminden bahsediyor, ancak biz halen birinci dönemin içindeyiz" dedi. Dr. Açıkgöz ayrıca, okulların açılması ve diğer etkenlerle birlikte Ekim ve Kasım aylarında vaka sayılarının artması durumunda daha kötü bir tabloyla karşılaşabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Zonguldak’ta bugüne kadar 848 pozitif vaka tespit edildi. 710 hasta taburcu olurken, hayatını kaybedenlerin sayısı 63 oldu. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi ve İl Pandemi Kurulu üyesi Dr. Bilgehan Açıkgöz, Türkiye genelinde son günlerde artan vaka sayılarına paralel olarak Zonguldak'ta da vaka sayılarında artış olduğunu söyledi. Dr. Açıkgöz, "Zonguldak'taki son durum Türkiye'nin biraz iz düşümü gibi. Türkiye'deki vaka sayıları binlerin altına düşmüştü. 1 Haziran'dan itibaren yeni normalleşmenin etkileriyle vaka sayılarında artış görüyoruz. Bu artış Zonguldak'ta da görülüyor. Oransal olarak Zonguldak nüfusuna oranladığımızda burada da benzer bir artış var. Salgının başladığı dönemlerde Zonguldak biraz daha sıkıntılı bir süreç atlattı" dedi.

'ZONGULDAK RİSK GRUBU'


Dr. Açıkgöz, Zonguldak'ta yaşayan insanların il dışı bağlantılarının çok fazla oluşunun da hastalığın iller arası seyahatlerle bulaşma riskini arttırdığını, ayrıca sanayi sektörü nedeniyle de riskin arttığını ifade ederek, "Zonguldak özel bir kent. Gurbette yaşayan, özellikle büyükşehirlerde yaşayan insanlarımız çok. Bunun yanında hem coğrafi özelliklerde hem de endüstriyel faaliyetlerinden kaynaklanan sorunlar var. Burası bir kömür kenti. Demir, çelik ve termik santraller de mevcut. Tabi maden sektöründe çalışan işçilerin akciğer hastalıklarına yakın olduğunu görüyoruz. Bu gruplar akciğer kapasiteleri, solunum fonksiyonları normal popülasyonlara göre daha kötü olduğu için Zonguldak bu anlamda risk grubu" diye konuştu.

'TEDBİRİ ELDEN BIRAKAN VATANDAŞLARIMIZ VAR'


Şu an için yapılması gereken en önemli şeyin tedbirleri elden bırakmama olduğunu ifade eden Dr. Açıkgöz, şöyle konuştu:

"Halkımız maalesef yeni normale geçiş sürecini biraz yanlış anladı. Yeni normal süreci her şey bitmiş gibi algılayan vatandaşlarımız çok fazla. Tamamen tedbirleri elden bırakan vatandaşlarımız da var. Bu durumun böyle algılanmaması lazım. Salgının herkes ikinci döneminden bahsediyor, ancak biz halen birinci dönemin içindeyiz şu an. Azalma eğilimine girdi, ancak salgının birinci eğilimini bitirmedik. Bin 500 civarında vaka sayıları devam ediyor. Artış eğiliminde olduğunu da görüyoruz. Dolayısıyla halkımızın dikkatli olması lazım. 'Her şey bitti. Yaz geldi, korona hafif seyrediyor' gibi söylemler bilimsel olmayan söylemler. Hastalık yine devam ediyor. Olgu sayıları ilk başlara göre az ama bir artış eğilimi de var. Bu artışın nereye kadar gideceği önemli. Hızlı bir şekilde artış değil aksine 100'lü rakamlara gelmek istiyoruz."

EKİM VE KASIM AYLARINA DİKKAT


Dr. Açıkgöz, okulların açılması ve diğer etkenlerle birlikte Ekim ve Kasım aylarında vaka sayılarının artması durumunda daha kötü bir tabloyla karşılaşabileceği konusunda uyarıda bulunarak, şunları söyledi:

O yüzden halkımızın hala salgının içinde olduğunu hissetmesi lazım. Yeni normalleşmenin her şeyin bittiği anlamına gelmediğini anlamamız lazım. Temel koruyucu tedbirlerin unutulmadan uygulanması lazım. Biz eğer bu bilinci taşırsak salgınla mücadele etmek aslında çok da zor değil. Eğer dikkatli davranabilirsek bu artışların hızlıca azabileceğini düşünüyoruz." (Cumhuriyet-DHA )
Editör: Haber Merkezi