DTK Eş başkanı Leyla Güven'den 'imza kampanyası' çağrısı

DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ:  Siyasi tutukluları kapsam dışı bırakacak infaz düzenlemesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunun altını çizen DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, tüm kesimleri tutukluların serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.

Türkiye’de yayılan koronavirüs (Kovid-19) salgını, doluluk oranı fazla olan cezaevleri için büyük bir risk teşkil ediyor. Cezaevlerinin boşaltılması için kamuoyunda genel af beklentilerinin aksine, Meclis’e sunulan infaz düzenlemesinde, siyasi tutuklular kapsam dışı bırakıldı. Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED)  öncülüğünde “İnfazda eşitlik istiyoruz, Herkes için adalet” kampanyası başlatıldı. İmza kampanyasını yürüten kurum ve kuruluş sayısı 64’e çıkarken, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, imza kampanyası ve infaz yasası düzenlenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Koronavirüsün bütün dünyaya yayıldığını belirten Güven, her gün ölüm ve vaka sayısının arttığına dikkat çekti. Cezaevlerindeki tutukluların tahliye edilmesi için çeşitli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Güven, MED TUHAD-FED öncülüğünde geliştirilen 1 milyon imza kampanyasını son derece önemsediklerini dile getirdi. AKP’nin yetkililerinin infaz yasasının içeriğini kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Güven, paketin 90 bin tutuklunun çıkarılacağı, diğer tutukluların cezaevinde kalacağı ifade edilen bir düzenleme olduğunu söyledi. Bu düzenlemeyi kabul etmediklerini belirten Güven, siyasi tutukluların en çok bırakılması gereken kesimler olduğunu vurguladı. Güven, “Siyasi tutuklular sadece düşünce ve fikirlerini dile getirdikleri için tutuklular. Kaldı ki şu anda suç ayrımı yapabilecek durumda değiliz. Durum acil diyoruz. 300 bin tutsağın bırakılması gerekiyor. Ölüm karşısında şu anda tedbirler alınırken, cezaevlerine dönük tedbirler alınamaz. Biz çok üzülerek belirtelim ki her gün cezaevlerinde yeni vakaların olduğunu duyuyoruz. Hastalanan arkadaşlarımızın olduğunu duyuyoruz. Ateşi yükselenler, hastaneye kaldırılanlar ve hiçbir şey yapılmadan cezaevlerine getirilenlerin olduğunu biliyoruz” dedi.

Virüs teşhisi konulduğu için tahliye edilen insanların olduğu duyumu aldıklarını kaydeden Güven, virüsün cezaevlerine yayıldığı andan itibaren bunun önünün alınamayacağını söyledi. “300 bin tutukluyla birlikte cezaevlerindeki bütün personellerin yaşamı ciddi bir risk altındadır” diyen Güven, bu yanlıştan vazgeçilmesi için hükümet yetkililerine çağrıda bulundu. Güven, “Bir hafta içerisinde Meclis’e getirilip yasalaştırmayı düşündüğünüz bu paketin kapsamını değiştirin. İnfazda eşitlik istemek bütün yurttaşların en temel hakkıdır. Bu sesi duymanız gerekiyor. Şu anda barolar, sivil toplum ve insan hakları örgütleri ile bütün kurum ve kuruluşlar size sesleniyor. Aydınlar, sanatçılar, yazarlar size sesleniyor. Sayın Adalet Bakanı’nın, bu sesleri duyması ve ilgili yerlere iletmesi gerekiyor. Yasa bu haliyle çıktığında toplumun vicdanı kanayacak. Toplumun vicdanı asla bunu kabul etmeyecek. Eşitlik ilkesine aykırıdır. Bunu herkes biliyor. Dolayısıyla bu yanlıştan dönün diyoruz” şeklinde konuştu.

Bu yanlıştan dönülmesi için tüm topluma görev düştüğünü söyleyen Güven, şöyle konuştu: “Evet biz bir milyon hedefi olan bir imza kampanyasını yürütüyoruz. Fakat sosyal medya üzerinden biz biliyor ve izliyoruz. Birçok kesimin başlattığı kampanyalar var. Bütün bu kampanyalara güç, destek verelim. Bu yasanın değişmesi için demokratik hakkımız olan bu tepkiyi yerinde ve zamanında belirtelim. Ancak bu şekilde sesimizi duyurabiliriz. Biz cezaevlerindeki binlerce insanın umuduyuz. Evet onların sesi dışarı çıkmıyor. Biz onların neden tutulu olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla onların sesi olmak zorundayız. Bu konuda çabamızı ne kadar büyütürsek yetkililerin de sesimizi duyacağını bilerek hareke etmeliyiz. Bir milyon imza değil, biz istersek eğer milyonlarca imzada toplayabiliriz. Çünkü toplumun büyük bir kesimi bu yasanın eşitliğe aykırı olduğunu biliyor. Dolayısıyla bu sesleri bir araya getirerek toplu bir şekilde iletmek gerekiyor. Bu nedenle biz hem imza kampanyasına yüklenelim, elimizden geldiğince imza kampanyasını yaygınlaştıralım hem de bir hafta boyunca 7-24 çalışalım. Sosyal medya aracılığıyla sesimizi bütün dünyaya duyurabiliriz. Bu yüzden kimse emeğini esirgemesin. Biz tutukluların umudu olmaya devam edelim.”

MED TUHAD-FED öncülüğünde başlatılan imza kampanyasına http://chng.it/cDBT4Q5DjL linki üzerinden ulaşılabilir.