Dünya basınında bugün: Çin ve WHO tartışmaları dinmiyor

ANKARA -ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: ABD Başkanı Donald Trump’ın, Çin’e uyarıları ve Avustralya’nın da WHO konusunda Trump ile aynı endişeleri paylaştığına dair yeni açıklamaları dünya basınında yankı uyandırdı.

Dünya çapında 2,3 milyon kişiye bulaşan Kovid-19 salgını nedeniyle 160 binden fazla insan yaşamını yitirirken, Japonya’da 10 bini geçen vaka sayısı nedeniyle Asya’da endişe artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), kişi kanında antikor bulunmasının, virüse karşı bağışıklığını kesinlikle belirleyebileceğine dair hiçbir kanıt olmadığı konusunda yeni açıklaması, aşı geliştirilse bile bunun virüse karşı yüzde 100 koruma anlamı taşımayabileceği tartışmaları da dünya gündeminde.

Orta Doğu’nun koronavirüs gündeminde Middle East Eye’ın duyurduğu gelişmeler arasında, Dubai’de koronavirüs nedeniyle 3 bin yataklı yeni bir hastanenin açılması yer aldı. MEE, Körfez Arap devletleri içinde Suudi Arabistan’dan sonra salgından en çok etkilenen ikinci ülkenin ölüm sayısının 140’ı, toplam vaka sayısının ise 22 bin 500’ü geçtiği Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu yazdı.

ABD’de son 24 saatte koronavirüs vaka sayısının 33 bin 400 kişi arttığını ve Avrupa’da ölüm sayısının 100 bine yaklaştığını duyuran The Guardian’da öne çıkan gündem başlığı, Trump’ın Çin’e yönelik yeni uyarısı oldu. The Guardian haberinde, “Trump, eğer Çin salgına dair ‘kasıtlı bir sorumluluk taşıyorsa’ bunun sonuçları ile yüzleşecek, diye uyardı” ifadeleri yer alırken, Trump’ın Beyaz Saray brifinginde söylediği, “Salgın Çin’de durdurulabilirdi ve durdurulmadı ve tüm dünya bunun acısını çekiyor. Eğer bu bir hata idiyse, hata hatadır. Ama kasıtlı bir sorumlulukları varsa, evet, kastettiğim şu, o zaman kesinlikle bunun sonuçları olacak” sözlerine yer verildi.

The Guardian’da dikkat çeken diğer bir gelişme, Londra Imperial College’de küresel sağlık profesörü David Nabarro’nun Kovid-19 aşısına yönelik Observer’a verdiği röportaj oldu. İnsanlığın salgın tehdidiyle yaşamak zorunda kalacağı konusunda uyaran Nabarro’nun, “Her virüse karşı güvenli ve etkili bir aşı geliştirmeniz gerekmez. Bazı virüsler kendisine karşı aşı geliştirmek konusunda çok, çok zordur. Bu yüzden öngörülebilir gelecek için, sürekli bir tehdit olarak bu virüsle yaşamanın yollarını bulmamız gerekecek. Bu, hastalık belirtileri gösterenlerin ve onların temaslarının izole edilmesi anlamına geliyor. Yaşlı insanların korunması gerekecek. Ayrıca, vakalarla başa çıkabilmek için hastane kapasitesi de sağlanmalıdır. Bu hepimiz için yeni normal olacak” açıklamasına yer verildi.

Fransız Le Monde Gazetesi’nin duyurduğu sıcak gelişmeler arasında, Avustralya’nın salgının dünyaya yayılması konusunda bağımsız bir soruşturma başlatılması talebi yer aldı. Le Monde, Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne’nin Pazar günü yaptığı açıklamada, koronavirüs nedeniyle dünyaya yayılan salgına verilen global yanıta ve WHO’nun krizi nasıl yönettiğine dair Avustralya’nın bağımsız araştırma talebinde bulunduğunu duyurdu. “Payne’e göre Avustralya, WHO’yu Çin’e fazla yakın olmakla ve virüsü yanlış yönetmekle suçlayan ABD Başkanı Trump ile aynı endişeleri paylaşıyor” diye yazan Le Monde’da, Avustralya Dışişleri Bakanı Payne’in, “Pek çok iletişim kanalının bilgi yayıcısı konumunda olan ve virüse erken müdahaleye bu kadar çok katılan bir sağlık örgütünün böyle bağımsız bir araştırma yapıp yapamayacağı konusunda emin değilim” sözleri paylaşıldı.

ABD’de salgının şehirlerde kırsal bölgelere doğru yayıldığını ve krizin nereye doğru evrildiğine dair uzmanların hala ortak bir görüş bildiremediğini yazan The New York Times Gazetesi’nde, ABD’de “evde kal” tedbirlerine karşı yükselen protestolar gündeme geldi. “Amerika’yı kapatamazsınız” şiarıyla Austin’de Cumartesi günü başlayan protestoların öncülüğünü muhafazakarların yaptığını duyuran NYT, protestoların Austin’den sonra Nevada, İndiana ve Maryland’de de patlak verdiğini yazdı.

NYT, “Gözden kaçan muhtemelen ölümcül bir koronavirüs krizi: acil böbrek diyalizi ihtiyacı” başlığıyla öne çıkan bir gündem haberinde, ağır durumdaki koronavirüs hastalarının kaldırıldığı yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazıyla birlikte diyaliz makinelerinin de eksikliği olduğunu bildirdi. Kovid-19’u ağır şekilde geçiren birçok hastada “böbrek yetmezliği” probleminin baş gösterdiğine yönelik bilgiler olduğunu yazan NYT, doktorların salgının ortasında yeni bir alarmla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Haberde, “Haftalardır New York’ta ve salgının en sert vurduğu diğer şehirlerde ön saflardaki doktorlar koronavirüsün sadece solunum cihazı gerektiren bir solunum hastalığı olmadığını öğrendi. Hastalık bazı hastaların böbreklerini de çökertiyor ve bu bir hastadan diğerine kullanılabilecek özel diyaliz makinesine dair sınırlı tedariki sorunu yaşayan doktorlar için yaşam-ölüm hesabı anlamına geliyor” ifadeleri yer aldı.

Italyan La Repubblica Gazetesi, her iki İtalyan çalışandan birinin ya çalıştıkları fabrika ya ofisin kapanması nedeniyle ya da işyerlerindeki işlerin sıfırlanması nedeniyle salgın sürecinde maddi yardıma ihtiyaç duyduğunu gündeme taşıdı. İtalya’da toplamda 11 buçuk milyon insanın nakit yardımına ihtiyacı olduğunu bildiren La Repubblica, “Bu hükümetin Nisan ayındaki yeni kanunda yüzleşmek zorunda olduğu dramatik bir durum. Mart ayında Cura İtalya paketiyle sağlanan bütçeler artık yeterli değil” diye yazdı.

İspanya’da yayın yapan El Pais Gazetesi, “En az yaşama geliri yaklaşık 5,5 milyon Euro olacak” başlığıyla, İspanya’da hükümetin otonom bölgelerle yeni bir anlaşma yapmaya hazırlandığını duyurdu. El Pais, ailelere verilen yaşam gelirinin ailedeki bireylere tek tek değil, ailenin çocuk sayısı ve yoksulluk durumuna göre ailenin tamamına tahsis edilmesini içeren yeni aile geliri planlamasını gündemine taşıdı. El Pais, ailelere verilecek desteğin yıllık değerinin yaklaşık 5,5 milyon Euro olarak hesaplandığını not etti. Bu yeni planlamaya dair otonom topluluk ve belediyelerle görüşüldüğünü belirten El Pais, “Otonomlarla görüşülüyor, çünkü sosyal yetkiler hem hükümet hem de otonom yönetimler arasında paylaşılıyor” ifadelerine yer verdi.