DÜNYAYI OKUMAMAK
Çağ, korkunç bir felaketle karşı karşıya. Bunun birincil nedeni vahşi kapitalizmdir!
Doğayı sömürü ve talan alanına çevirmek onun vazgeçilmezidir!
Sera gazları, insan kaynaklı atıklar ve dahası bu canavarın yarattığı savaşlarda kullanılan kimyasal, biyolojik ve barut gazları dünyayı yaşanmaz hale getirdi!
Ulus devlet anlayışları da bu vahşiliğin en büyük yardımcılarıdır ve hepsinde bir yok etme, daha fazla silah üretme rekabeti vardır!
Bunların gelişmiş olanları, gelişmeyen bizim gibi ülkeleri de kobay olarak hedef tahtasına koyarlar!
Tüm vahşi denemeleri az gelişmiş ülkeler üzerinedir! Çünkü en ucuz can bu ülkelerde bulunur!
Az gelişmişliğin algısı da sınırlıdır ve dünyayı okumak gibi bir kaygısı yoktur! Sorun çözmek yerine adeta arayarak sorun bulmak peşindedir!
Bulduğu ve yarattığı sorunlar üzerinden kendisini yaşatmayı marifet sayar ve bunu yaparken temsil ettiği halk en büyük bedelleri ödeyerek, hiç bir zaman yaşamın güzel yanını yakalayamaz!
Biz öyle yapmadık mı?
Bin dokuz yüz ellilerde NATO’ya girerek en büyük belaya atladık!
Sonra her on yılda bir seri askeri darbelerle bu ülke sürekli geriye tekmelendi!
Bunların hiç birinden ders almadık ve hala köşe bucak nerede bir sorun varsa ya koşup alıyoruz, ya da “ ne olursunuz bize verin” diye yalvarıyoruz!
Suriye’de, Irak’ta ve şimdi de Afganistan’da yapmaya çalıştığımız budur!
Bir günde çözeceğin bir soruna kırk yılını vermiş ve bir trilyondan fazla para harcamışsın!
Oysa bu sorunu çözseydin, şimdi yaşanan felaketler için hiç ibana gerek yoktu!