Eğitim Sen Batman şube başkanı Nureddin Şimşek 2020-2021 yılı eğitim öğretime ilişkin yazılı açıklama yaptı. Şimşek; "Dil, bir iletişim aracı olmaktan çok daha fazla şeyi ifade eder. Her dil, o dili konuşan toplumun tarihinin ve kültürünün taşıyıcısıdır. Bireyin anadili dünya ile ilk iletişim kurma sürecinde edinip öğrenmeye başladığı ve dolayısıyla kimliğinin, kişiliğinin, duygusal ve zihinsel gelişiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Dil hakkı, yaşam hakkı kutsaldır. Hiç kimsenin bir başkasının dilini yasaklamaya hakkı bulunmamaktadır. Ancak günümüzde pek çok dil yok olma/edilme tehlikesiyle karşı karşıya bulmaktadır. Modern yaşamın doğal akışı içinde kullanılmaktan vazgeçilen o dili kullanan toplum fertlerinin azalmasıyla, artık kullanan kalmadığı için kendiliğinden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan dillerin yanı sıra bir de konuşuldukları ülkelerin devletlerince yasaklandığı için gelişmesi engellenen bu nedenle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan diller bulunmaktadır. Yeryüzüne insanlığın ortak kültürel zenginliğinin birer parçası olan dilleri tehlikeli gören egemen ülkelerin yasakçı zihniyeti nedeniyle Yok edilmek durumu ile karşı karşıya olan dillerden biride Kürtçedir.
Türkiye’de de cumhuriyetle birlikte benimsenen kapitalist sanayileşme politikalarının bütün alanlarda tekçiliğin dayatılmasının beraberinde getirdiğini, hiyerarşi ve asimilasyonun adım adım yol aldığı, birçok dil gibi Kürtçenin de yok edilme politikalarından nasibini aldığını söyleyebiliriz. Maalesef Kürtçeye karşı bu ülkede tahammül “sınırlı” olup, bu tahammülsüzlüğün nedeni iktidar tarafından Kürt dili kapsamındaki çalışmaları “terörize” edilmesinden kaynaklanmaktadır. 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL sürecinde Kürt dili alanında çalışma yapan pek çok kurumun kapatılması, Kürdi-der üyeliğinin bile Kamu görevlileri açısından KHK ile ihraç gerekçesi sayılması bunun en somut göstergesidir. Bugünkü iktidarın ’Tekçilik-Retçilik-İnkarcılık' temelli politikaları bu ve bunun yerellere yansıması sonucu, kayyım atanan belediyelerde, kayyımların ilk iş olarak Kürtçe tabelalarının indirilmesi ve Kürtçe internet sayfalarının kapatılması bu tekçi siyasi anlayışın ortaya çıkardığı sonuçlardır..
İlkokuldan üniversiteye kadar anadilde eğitim istiyoruz. Bu talep Eğitim Sen’in tüzüğünde de yazılıdır. Kürt çocukları için, 4+4+4 eğitim sistemi ile getirilen 1 saatlik seçmeli Kürtçe (iktidar yandaşı Okul idarecileri bunun da öğrenciler tarafından seçmemesi için engel çıkarmakta yâda öğretmen yok bahanesine sığınmaktadır.) dersi Kürt vatandaşların taleplerini karşılamaktan uzak olsa bile, bu bile Kürt çocuklarına reva görülmektedir. Bu yıl 21 Eylül ile birlikte okullar 2020-2021 eğitim öğretim yılana 1.sınıf ve Okul öncesi için yüz yüze eğitime kapılarını açacaklar. Bu süreçte Herkes Yüz yüze Eğitim mi? Uzaktan Eğitim mi? Diye tartışırken, Kürt Çocukları ve Kürt Halkı de ‘Ana Dilde Eğitim’ talebini daha güçlü dillendirmektedir.
Eğitim Sen olarak; Tüm eğitim süreci boyunca tüm yurttaşlara anadilde eğitim hakkının verilmesini istiyoruz. Tüm bilimsel ve insani çalışmalar anadilde eğitimin gerekliliğini ortaya koymuştur. Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde öğrencilerin sınavlarda başarısız olmasının nedeni birçok neden olmakla beraber temel etken anadilde eğitimin olmayışıdır. Anadilleri farklı olan çocuklar eğitimin bilhassa ilk kademesinde ciddi öğrenme sorunları ve akademik başarısızlık yaşamaktadırlar. En etkili ve başarılı eğitimin kendi anadilinde eğitim olduğu çok açıktır. Bu nedenle Eğitim Sen olarak diyoruz ki; Anadilde Eğitimin önündeki tüm yasal ve anayasal engeller kaldırılmalıdır. Tüm diller için var olma ve gelişme olanakları sağlanmalı, her çocuk anadilinin dışlanmadığı bir ortamda büyümeli ve eğitilmelidir. Herkes;
Kendi anadilini, Yurttaşı olduğu ülkenin resmi dilini ya da dillerini, Küresel ortak dili, öğrenme hakkına sahip olmalı. İnsan haklarından biri olan eğitim hakkı bu şekilde tanımlanmalı.”
Dillere dönük zorlukları aşmak için ise toplumun el birliği yapması gerekir. Buda ancak barış ile mümkündür. Bu çerçevede Bir an Evvel BARIŞA YOL VERMEK gerektiğini belirtiriz. Yeni Eğitim öğretim yılında sağlığın korunmasının öncelik hedef olduğu, yüz yüze bir eğitimin hayata geçirildiği bir yıl olmasını temenni ediyoruz" dedi.
Editör: Haber Merkezi