ANKARA- Türkiye’de 1 milyon öğretmen, Dünya Öğretmen Günü’nü atama beklentisiyle karşılıyor. Eğitim-Sen Genel Sekreteri Aysun Oral, “AKP hükümetleri dönemince öğretmenlik mesleği adım adım niteliksizleşiyor” dedi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 5 Ekim 1994 yılında ilan edilen Dünya Öğretmenler Günü, Türkiye’de artan sorunlarla karşılanıyor.


ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SAYISI 1 MİLYONU AŞIYOR


KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) verilerine göre, 438 bin öğretmenin ataması yapılmadı. Bu sayıya Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Strateji Belgesi’ndeki eğitim ve eğitim fakültelerinde okuyan 228 bin 279 rakamına, fen, edebiyat, insan ve toplum bilimleri ve ilahiyat fakültelerinde okuyan öğrenciler de dâhil edildiğinde öğretmen olmayı bekleyen 653 bin 899 lisans öğrencisi daha bulunuyor. Öğretmenlik alanlarına kaynak teşkil eden diğer programlar ve pedagojik formasyon kurslarına devam eden mezun öğrenciler de dikkate alındığında öğretmen olarak atanmayı amaçlayanların sayısı bir milyonu aşıyor.


SON 10 YILDA İNTİHAR EDEN ÖĞRETMEN SAYISI 52


Atanmadığı için öğretmenlerin birçoğu alanları dışında farklı işlerde çalışırken, son iki yılda 42, son 10 yılda ise 52 öğretmen atanmadığı için intihar etti.


100 BİNDEN FAZLA ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR


MEB’in yaptığı son açıklamada 100 binin üzerinde öğretmen açığı bulunuyor. 100 binden fazla öğretmen açığının olmasına rağmen MEB, 2018 yılında 20 bin öğretmen ataması yapacak.


34 BİN ÖĞRTEMEN İHRAÇ EDİLDİ


Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 34 bin öğretmen savunma hakkı tanınmadan MEB’den ihraç edildi. Binlerce öğretmen ise açığa alındı.


ÇOK İŞ AZ ÜCRET


Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2017 verilerine göre, Türkiye’de öğretmenler daha kalabalık sınıflarda, daha uzun saatler çalışmalarına rağmen daha az ücret alıyor. Eğitim Sen’e göre, öğretmenlerin yüzde 80’i geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kaldığı, üçte ikisinin ise borçlanarak hayatını sürdürmek zorunda kalıyor.


ZORNLU PERFORMANS


MEB hazırladığı, "Öğretmen Performans Değerlendirme" yönetmeliğine göre, öğretmenler 4 yılda bir yapılacak merkezi sınava girecek ve mesleki açıdan yeterli olup olmadıkları ölçülecek. Öğretmenlere verilen performans puanının yüzde 25'ini okul müdürü, yüzde 15'ini veliler, yüzde 15'ini öğrenciler, yüzde 20'sini zümre öğretmenleri, yüzde 15'ini okuldaki diğer öğretmenler ve yüzde 10'unu kendilerine verecekleri puanlar oluşturacak. Zorunlu performansın beraberinde rekabeti getirerek eğitimin kalitesizleşmesinin önünü açmasının yanı sıra, öğretmenlerin iş güvencesinin sürekli tehdit altında olmasına neden olacak bir uygulama.


‘ÖĞRETMENLİK İTİBARSIZLAŞTIRILDI’


Eğitim Sen Genel Sekreteri Aysun Oral, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün klasik bir kutlamadan ziyade dayanışma ve örgütlü çalışmanın simgesi olduğunu vurgulayarak, öğretmenlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekti.


AKP hükümetleri dönemince öğretmenlik mesleği adım adım niteliksizleştirildiğini ifade eden Oral, “Ciddi ihraçlarla, sürgünlerle, soruşturmalarla, hiçleştiren yaklaşımlarla öğretmenlik mesleği hamasi nutuklarla itibarsızlaştırılıyor.  Türkiye’de düşük ücretlerle çalışıyoruz, iş güvencesi kaygısını yaşıyoruz, siyaseten atanan okul yöneticilerinin baskısına maruz kalıyor öğretmenler, yetersiz donanım ve teknik destek ve alt yapı ile ilgili mesleklerini yapmak konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Hem bilimsel olmayan öğretim programlarını uygulamak zorunda kalan öğretmenler hem de eğitim politikalarının içerisinde söz ve karar sahibi olamamaları bu tür talepleri zorunlu kalıyor. Asıl mesleği dışındaki başka işlere zorunlu kılınıyor öğretmenler. Siyasi kadrolaşma nedeniyle eşitsizliğe ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Mülakat sistemiyle liyakat dışı uygulamalara maruz kalıyorlar. Ekonomik ve sendikal hakları tırpanlanıyor” dedi.


‘BİAT ETMİYORSANIZ GÜVENLİKTEN GEÇEMİYORSUNUZ’


Öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar arasında güvenlik soruşturması geldiğini hatırlatan Oral, şunları dile getirdi: “Örneğin ideolojik olarak AKP’ye yakın olmayan, biat etmeyen göreve getirmemeye yönelik uygulamalar özelikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra belirgin bir şekilde ortaya çıktı. OHAL’den beri 40 bine yakın yüksek öğretimde dahil olmak üzere eğitim emekçisi fişleme, müdür kanaati, sosyal medya paylaşımları, sendika üyeliği gibi normal koşullarda asla suç olmayan gerekçelerle idari makamın yürüttüğü kovuşturmalarla görevden alındılar. Biat etmiyorsanız, makbul değilseniz güvenlik soruşturmalarından geçemiyorsunuz.”  (Kaynak: MA / Diren Yurtsever)
Editör: Haber Merkezi