Kürtçe’nin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesi talebiyle Kürt Dil Platformu’nun başlatıtığı imza kampanyasına destek veren MEDDER yöneticisi Murat Bilgiç, 'Bu tüm Kürtlerin kampanyasıdır. Gündem olması için kampanyaya sahip çıkılması gerek' dedi

Türkiye’de yasak ve engelleme politikalarının hedefindeki Kürtçe’nin resmi dil ve eğitim dili olarak kabul edilmesi talebiyle Kürt Dil ve Kültür Ağı (Tora Ziman û Çanda Kurdî) ile 9 Kürt partisi tarafından oluşturulan Kürt Dil Platformu’nun oluşturduğu 21 Şubat Komisyonu tarafından başlatılan imza kampanyası büyük katılımla devam ediyor. 1 milyon imza hedefiyle 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde başlatılan kampanya kapsamında bugüne dek on binlerce imza toplandı. Birçok platform, sivil toplum örgütleri ve yapının desteği ile sürdürülen kampanyaya katılmak isteyenler hem fiziki hem de online olarak imza verebiliyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Newroz kutlamalarında açılan stantlarda on binlerce imza toplandı. Kampanyaya aktif destek veren Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MEDDER) Yöneticisi Murat Bilgiç, başlatılan imza kampanyasının önemine dair Yeni Yaşam Gazetesine konuştu.

‘Yok etmek istiyorlar’

İmza kampanya çalışmalarının başlatıldığı günden itibaren yoğun şekilde devam ettiğini belirten Bilgiç, Türkiye’de devletin Kürtçe’ye yönelik yaklaşımını “Tüm dünyaca bilinen bir gerçek şudur; Bir halkı bitirmek istiyorsanız, o halkın dilinden başlarsınız. Yüz yıldır bu yöntemle Kürt halkının dilini ve kimliğini yok etmeye çalışıyorlar. Bu gerçeği kendileri de dile getiriyor” sözleriyle ortaya koydu.

Kürtçe’ye üç kontenjan

Bir yandan bu adımlar atılırken, bir taraftan da Avrupa’ya “Kürtçe dili için alan açıyoruz” mesajları verildiğini dile getiren Bilgiç, fakat Milli Eğitim Bakanlığı’nca 2021 yılına dair geçtiğimiz ay yapılan atamalarda 20 bin sözleşmeli öğretmen içerisinde Kürtçe’ye sadece 3 kontenjan ayrılmasına işaret etti.

‘Herkes sahip çıkmalı’

“Bu Kürt halkına hakarettir” diyen Bilgiç, devamında şunları söyledi: “Tek istedikleri Kürtçe’yi yok etmek, bunu biliyoruz. Onun için kim olursak olalım, hangi partiden olursak olalım, bu bizim sorunumuz. Herkes bu kampanyaya sahip çıkmalı.” Kampanyanın aynı zamanda baskı ve saldırı siyaseti ortamında sürdürüldüğüne dikkat çeken Bilgiç, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine yönelik girişilen operasyonlarla imza toplama çalışmalarının sekteye uğratılmak istendiğini kaydetti. Kürtçe’yi bitirmeyi amaçlayan tüm bu girişimlerin sonuçsuz kalacağının altını çizen Bilgiç, tanınmış Kürt yazar ve siyasetçiler aracılığıyla sosyal medya platformlarında yaptıkları çağrılarla kampanyanın her ne olursa olsun hedefine ulaşacağını söyledi.

‘Madem ki dil varlığımız...’

Kampanyanın amacına ulaşması için halka imza verme çağrısında bulunan Bilgiç, “Kiminle konuşuyorsak, ‘dil varlığımızdır’ diyor. Madem ki dil varlığımız, varlığımız için bir imza atın, ya online ya da yüz yüze. Kimse ‘imza kağıdı evimizin kapısına gelmedi’ demesin. Madem dil varlığımızımdır diyoruz, bunun için çalışmalar yürütmeliyiz. Bu tüm Kürtlerin kampanyasıdır. Gündem olması için kampanyaya sahip çıkılması gerek” dedi.

İmza devam ediyor

Kampanyaya destek veren kurumların imza toplamaya devam ettiğini belirten Bilgiç, “8 Mart ve Newroz kutlamasında Kürt halkı ve dostları, Kürtçe için istediklerini belirttiler. Bu kampanyanın amacına ulaşması gerek, ne zaman amacına ulaşırsa, kampanya o gün biter. Kampanyanın amacına ulaşacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

(Yeni Yaşam Gazetesi )

Editör: Haber Merkezi