BATMAN- ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Eğitim-Sen Batman Şubesi Yürütme Kurulu, Sason İlçesi Gürgenli Topluca Mezrasından öğrenci servisi 10.03.2021 tarihinde kaza ilişkin basın açıklaması yaptı. Yönetim adına açıklamayı Şube Başkanı Nurettin Şimşek okudu. Açıklamada özetle şöyle denildi;
BU BİR KAZA DEĞİL, PLANSIZLIĞIN VE İHMALKÂRLIĞIN ORTAYA ÇIKARDIĞI BİR SONUÇTUR
İlimiz Sason İlçesi Gürgenli Topluca Mezrasından 72 BC 774 Yönetimindeki Eşref YAVUZ yönetimindeki Öğrenci servisi 10.03.2021 Tarihinde kaza yapmış, aynı aileden Selim BARLIK ve Yasemin BARLIK hayatını kaybetmiş. Çoğunluğu Sason Anadolu Lisesi, Sason Ç.P.L ve Sason İ H L öğrencileri olmak üzere 25 kişi de yaralanmıştır. Aynı araçta Sason merkezde tekstil işinde çalışan emekçiler de bulunmaktaydı. İki servisle taşınması gereken öğrencilerin tek servisle taşınması, sürücünün servisin resmi taşıma kapsamında olması gereken sürücü olmaması, öğrenci servisi ile sivillerin karışık taşınması ve üstelik pandemi koşullarında aynı araçta 27 kişinin bulunması bu olayın bir kazadan öte, bir ihmalin, öngörüsüzlüğün, denetimsizliğin sonucu olduğunu ortaya koymaktadır.
MEB 2020 yılının Haziran ayında yaptığı gibi, 1.03.2021 tarihinde toplu ve kontrolsüz biçimde pandamı tedbirlerini gevşetti .2.03.2021 tarihinde yaptığımız açıklamada da dile getirdiğimiz gibi MEB, okulların açılışı için gerekli planlamaları sağlıklı bir şekilde yapmadan, ‘Biz yaptık oldu’ anlayışı ile hareket ederek okulları yüz yüze eğitime açtı. Bunca zamandır okullarından uzak kalan öğrencileri de daha okullarına alışmadan 08.03.2021 tarihinden itibaren 1.dönem dersleri için, yüz yüze tıka basa sınıflarda sınavlara alma yoluna gitti. Gerek genel merkezimiz düzeyinde, gerekse şube düzeyinde yetkilileri uyararak öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerinin TTB‘nin ve Bilim Kurulunun’ önerileri doğrultusunda gerekli tedbirleri almasını talep ettik. Ancak yetkililerin bu husustaki plansızlığı, öngörüsüzlüğü, yönetememe halleri bu tabloyu doğurmuştur. Bu tablo eğitimin ticarileştirilmesi, sınav odaklı eğitim sisteminde ısrar edilmesinin tablosudur
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak sürekli, eğitimin yüz yüze olması gerektiğinin altını çizerek ancak bunun COVID-19 salgını ile mücadeleye uygun tüm önlemlerin hızla planlanması ve hayata geçirilmesi ile birlikte mümkün olabileceğini belirttik. İktidarı ve MEB’i bu konularda sürekli uyararak alınması gereken önlemleri ve önerilerimizi ortaya koyduk. Amacımız tüm önlemlerin alınmasını hızlandırmak ve yüz yüze eğitime geçişin bir an önce başlamasını sağlayabilmekti. Ancak siyasal iktidar ve MEB demokratik zihniyetten uzak bir anlayışla, başta eğitim sendikaları olmak üzere demokratik kitle örgütlerinin, öğrencilerin ve velilerin görüşlerini dikkate alacak katılımcı bir süreç oluşturmamıştır ve bunun sonucunda mevcut vahim tablo ortaya çıkmıştır. Daha önce yaptığımız açıklamalar yetkililer tarafından sağlıklı bir şekilde değerlendirilseydi bu vahim tablo ortaya çıkmazdı.
Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve MEB 18 milyon öğrenciyi, velilerle birlikte milyonlarca kişiyi etkileyen eğitim alanında, etkin önlemler alarak okulların açılması amacını önceleyen bir eğitim politikası ve eğitim planlaması süreci işletmedi. Karar süreçlerinde parlamentonun işlevsizleştirilmesi gibi, Milli Eğitim Bakanlığı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu karşısında işlevsizleştirildi.
MEB’in eğitim politikalarında devre dışı bırakılmasının sonucu olarak il valilikleri de sağlıklı planlama yapamadılar. Okulların açılmasına dair Bakan Ziya Selçuk tarafından kamuoyuna açıklanan 1 Mart tarihi, son dakikada AKP Genel Başkanı tarafından durdurulmuş ve kabine toplantısı sonrasına bırakılmıştır. Bu durum dahi esas karar alıcının MEB değil, AKP Genel Başkanı ve Saray’da oluşturulan “Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu” olduğunu göstermektedir. Bu tablo okullarda plansızlığın ortaya çıkardığı bir kaosa dönüşmüştür.
Ortaya çıkan tablo karşısında herkesin sorumluluğu vardır. Bu tablo karşısında ivedilikle adli ve idari soruşturma başlatılmalı, ihmali olan herkesin hak ettiği cezaya çarptırılması gerekmektedir. Bu olaydan alınacak derslerle içerisinde eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı olmak üzere ‘Seyreltilmiş Eğitime ’uygun bir şekilde Valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.
Bir Hukuk Devletinde ast olan tüm vatandaşların yaşadıkları yerde eğitime ulaşmasıdır. Köy okullarında öğrenci azalma sonucu kapatılan okulların açılması elzemdir. Taşımalı eğitimin bir an önce tamamıyla kaldırılması gerektiği çok açıktır. Taşımalı eğitim kaldırılarak, taşımalı sistemden vazgeçilerek kapalı durumdaki köy okullarının yeniden eğitim-öğretime açılmasını bakanlığımızın öncelikli görevi olmalıdır. Bunun sürekli yollara düşmek zorunda kalan öğrencilerin güvenliği bakımından da çok önemli olduğunun altını çizeriz
Tüm öğretim tür ve düzeylerinde sağlıklı ve güvenli koşullarda yüz yüze eğitim için bir yandan öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize karşı sorumluluklarımızın gereklerini, diğer yandan da toplum sağlığı duyarlılığımızın bize yüklediği görevleri anımsayarak mücadelemizi yürüteceğimizin bilinmesini istiyoruz.
