CHP'li Yıldırım Kaya: Bir öğretmen olarak, tüm öğretmenlerimizin 'Dünya Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

Sayıştay’ın eğitim raporu eğitimde başıbozukluğun altını çizdi

AKP’nin denetiminde olan Sayıştay da sonunda, milli eğitimde yaşanan başıbozukluğa isyan ederek, 2017 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda bu başıbozukluğu gözler önüne serdi. Raporda, “Mevcut öğretmen kadrolarının il, ilçe ve okullar bazında dağılımında sağlıklı bir planlama yapılmaması nedeniyle bazı bölgelerde önemli sayıda öğretmen fazlası bulunurken, bazı bölgelerde öğretmen ihtiyacı yaşandığı, kimi bölgelerde ise hem öğretmen fazlasının hem de ihtiyacın birlikte söz konusu olduğu tespit edilmiştir.”ifadelerine yer verildi.

Sayıştay Denetim Raporunda, Türkiye genelinde 153.640 öğretmen açığı olduğu, 41.654 öğretmenin de norm fazlası olduğu ifade ediliyor.

Sayıştay raporunda, milli eğitimde sağlıklı bir planlama yapılmadığının da altı çiziliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, kadro fazlalığını eş durumu nedeniyle yapılan norm dışı atamalara bağlasa da, gerçekler böyle söylemiyor. Öğretmenlerin belirli yerlerde yığılmalarının nedeni, eş durumundan değil, torpilli kişilerin atanmalarından kaynaklandığını biliyoruz.

Milli Eğitim bütçesinden yapılan amaç dışı harcamalar da 2017 Sayıştay Denetim Raporu’na yansıdı.

Örneğin, FATİH projesi bütçesinden; 701.494,64 TL’si yolluk, 992.886,85 TL’si çeşitli illerde düzenlenen kitap fuarları, 2.719.566,18 TL’si zirve, kongre, film yarışması, ödül töreni, 3.793.619,99 TL’si personel hizmeti için harcanmış.

Müdürlüklere proje giderleri için ayrılan ödeneklerin %80’inden fazlasını çalıştay, toplantı, ödül töreni, etkinliklerin organizasyon giderleri ve yolluklara ayrılmış.

Bu kadrolarla, bu kafayla bir arpa boyu yol alamayacağımızın altı, bir kez de Sayıştay Raporuyla çizilmiş oluyor.

Paralar altın kaplamalı uçaklara mı yatırıldı?

Bu öğretmenler neden atanmıyor?

Para mı yok?

Eğitime ayrılması gereken bütçe neden kısıldı?

Paralar altın kaplamalı uçaklara mı yatırıldı?

Altın kaplamalı uçak alacağına, 1100 odalı saray, 300 odalı yazlık yaptıracağına öğretmen atasana…

 

Atanmayan öğretmenler intihar ediyor. Atanmayan öğretmenler inşaatlarda ölüyor…

Atanan öğretmenlerin de durumu içler acısı! Ne aile bütünlükleri var, ne de huzurları. Eşlerden biri Hakkari’de diğeri İstanbul’da, biri Sivas’ta diğeri Erzurum’da…

Eşit işi yapan öğretmenlere eşit ücret verilmiyor.

Bizi Kıskanan ülkelerde öğretmen ücretleri 3 bin 5 bin dolar

Bizim öğretmenlerimiz kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye inim inim inlerken aldıkları en yüksek ücret 700 doları geçemiyor. Bizi kıskanan Avrupa ülkelerinde ise öğretmen maaşları 5 bin dolara kadar çıkıyor.

Bizi kıskanan ABD’de ortalama öğretmen maaşı 3 bin dolar,

Bizi en çok kıskanan Avrupa ülkelerinden Almanya’da ortalama öğretmen ücretleri 2-3 bin dolar, Fransa’da ortalama 2-3 bin dolar, İngiltere’de ortalama 4-5 bin dolar…

Kıskançlık derecesi arttıkça öğretmen ücretleri de artıyor…

Avrupa’nın ve bütün dünyanın bizi kıskanması normal… Çünkü daha çok çalışıp daha az ücret alan öğretmenler Türkiye’de… Hiçbir ülke öğretmenlerini bu kadar sömüremez, hiçbir ülke öğretmenleri arasında bu kadar ayrım yapamaz, hiçbir ülke öğretmenlerini bu kadar mağdur edemez!

Recep Tayyip Erdoğan atanmayan öğretmenlere verdiği sözü unuttu

Recep Tayyip Erdoğan, “Şu sisteme bakın hele ülkede 72 bin öğretmen açığı var sen sınavla öğretmen seçiyorsun hangi akla hizmet ediyorsunuz? Bırak da öğretmenlerimiz okul seçsin, göreve başlasın önüne niye engel koyuyorsun. İnşallah biz hükümetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenlerimizi göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz.” demişti.

Şimdi 16 yıldır iktidarda atanmayan öğretmen sayısı 60 binden, 500 bine dayandı.

Recep Tayyip Erdoğan öğretmenlerimize ilişkin dün ne söylediyse, bugün tam tersini yaptı.   AKP iktidara geldiğinde eğitim fakültesinden mezun olanlar hala öğretmen olamadı, işsiz!

Üzülerek söylüyorum ki, artık eğitim fakültelerini bitirenler “ben öğretmen olacağım” diyemiyor.

Bütün bu olumsuzluğa rağmen biz hiçbir zaman umudumuzu kaybetmedik. “Kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir” diyerek mücadelemize devam ettik, ediyoruz…dedi.