ADANA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ-SÖYLEŞİ:1 Kasım 2006 tarihinde, "kapitalizmin halka dayattığı yozlaşmaya ve yabancılaşmaya karşı bir alternatif oluşturmak iddiası" ile bir araya geldik diyen dergi editörü Devrim Boran, çalışmalarını Ötekilerin Gündemi’ne anlattı.

https://youtu.be/Y6Zt459Luq0

Çınardibi Dergisi'nin Eylül sayısını Kürtlerin çınarı Musa Anter ve Orhan Kemal'e atfen 2 dilli (Kürtçe ve Türkçe) olarak çıkaran dergi, Aralık sayısını ise Ahmed Arif, Yılmaz Güney ve Aram Tigran'a ithafen Ekoloji temalı, Roboski, Maraş ve 19 Aralık dosya konuları ile çıkaracaklarını dile getiren Devrim Boran “Gelinen aşamada ise Çınardibi Dergisi'nin yankıları Avrupa ve ABD'ye değin ulaşmıştır. Örneğin; ABD/New York'taki Blacksea Store adlı yayınevi dergimize 1 yıllığına 1000 dolara abone oldu. Ayrıca, dergimizin İngilizce ve Türkçe sitesini yapacaklar. Böylece, Çınardibi bütün dünya halklarına ulaşabilecek.” Dedi.



‘YOZLAŞMAYI VE YABANCILAŞMAYI DERT EDİNDİK’
Çınardibi’nin; kapitalizmin nesneleştirdiği insanı, hayatın öznesi haline getirmeyi amaçlayan alternatif bir örgütlülük olduğunu dile getiren Devrim Boran ilk olarak, neden böyle bir çalışma? Sorusuna şu şekilde cevap verdi. “Yozlaşmayı dert edindik. Toplumu çürüten, hayatımızı kâbusa çeviren ve insani değerlerimizi yıkıma sürükleyen yozlaşmayı (uyuşturucuyu, kumarı, fuhuş ve çeteleşmeyi) dert edindik. Uyuşturucu kullanımı ilköğretim okullarına kadar inmiş, güpegündüz ve sokak ortasında uyuşturucu içilmekteydi. Yoksulluğun pençesindeki kadınlar, fuhuş bataklığına sürüklenmekteydi. “Kolay yoldan para kazanma” anlayışının ürünü olarak, aldığı üç kuruş ile geçinemeyip çaresizliğe düşen emekçiler, “kumar” adlı yılana sarılmaktaydı. İşsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edilen gençler, “Kurtlar Vadisi” gibi şiddeti kutsayan dizilerin ve kahramanlık hikâyelerinin etkisiyle çeteleşmeye yönelmekteydi. Ve bu bir kader değildi. Eşitsizlik üzerine kurulu kapitalizmin emekçi halka dayatmasıydı. Toplumu çürüten, hayatımızı kâbusa çeviren ve insani değerlerimizi yıkıma sürükleyen yozlaşmaya karşı alternatif oluşturmak iddiasıyla yola çıktık. Toplumu bölüp parçalayan, hayatımızı yalnızlaştıran ve insani değerlerimizi yıkıma sürükleyen yabancılaşmayı dert edindik. Aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyor, aynı toprağa ayak basıyor, aynı güneşin altında kâh hüzünlenip kâh neşeleniyoruz. Aynı varoşlarda yaşıyor, aynı pazarlarda alışveriş yapıyor, aynı çarpık yolları arşınlıyor, aynı derme-çatma gecekondularda oturuyor, aynı duraklarda otobüs bekliyor, aynı fabrikalarda çalışıyor, aynı yoksulluk ve sefaletin pençesinde kıvranıyoruz.” Ayrıca okurlarından, Kürtçe ve Türkçe ürünler beklediklerini ve isteyen olursa ücretsizde dergi yollayabileceklerini ekledi.
‘SIRÇA KÖŞKLERİMİZDEN ÇIKIP SOKAĞA İNEREK HALKIN VE HAYATIN COŞKUN AKAN SELİNE KATILMAK GEREK’
Kültürel Emperyalizmin bütün alanlara olduğu gibi genç nesilleri de kıskaca aldığı bir dönemde gençlere ve çocuklara ulaşabilmek için yapmamız gereken nedir? Sorusuna ise “Her şeyden önce sırça köşklerimizden çıkıp sokağa inerek halkın ve hayatın coşkun akan seline katılmak gerek. Çınardibi'nin özelliği ve farkı da, sokaktan beslenen bir faaliyet olmasıdır. Çınardibi Yazokulu, Çınardibi Kışokulu, Çınardibi Futbol Turnuvası, Çınardibi Futbol Okulu, Çınardibi Yazlık Sineması, Çınardibi Kışlık Sineması, Çınardibi Dayanışma Şenliği ve Çınardibi Dergisi gibi bütün faaliyetlerimizi sokakta örgütlüyoruz. Çocukları yanıma alıp mahalleyi bir uçtan bir uca dolaşıyorum yıllardır. Binlerce insan ile, özellikle de çocuklar ile temas kuruyoruz. Kimi turnuvaya, kimi kurslara, kimi de dergiye ya da başka faaliyetlerimize katılıyor. 14 yıl içerisinde 50.000 kişilik mahallede 10.000 civarı insan faaliyetlerimize doğrudan katıldı. ABD destekli FETÖ'nün ve AKP destekli tarikatların bile hegemonyasını kırabildik. Zaman Gazetesi mahallede 300 satarken, biz 1500 satıyorduk. AKPli aileler, hatta kara çarşaflı kadınlar bile çocuklarını bir "Eğitim Kurumu"na dönüşen Çınardibi'ne emanet ediyorlar. Zaten, Çınardibi de mahallede her kesimden insana ulaşabilmesi ile fark yaratan bir oluşum olarak Sabancı Vakfı tarafından da 2013 yılında tescillendi.” Şeklinde cevap verdi.

 

Çınardibi Dergisi Yayın Kurulu'nu Türkiye ve Avrupa'dan dostlarının katılımı ile kurduklarını ve 17-18 Ekim 2020 tarihlerinde de Çınardibi Dergisi Yayın Kurulu olarak Aydın Güzelçamlı'da bir buluşma ve etkinlik gerçekleştireceklerini söyleyen Devrim Boran son olarak sözlerini şu şekilde tamamladı. “14 yıllık Çınardibi deneyiminden yola çıkarak birkaç ufuk açıcı öneri yapmak istiyorum. Çınardibi'nden ilham alan yığınla insan oldu, oluyor ve olacak. Bizden ilham alanlara çağrı yapmak istiyorum. Cesaret edin ve ilk adımı atın. Çevrenizdeki insanlara bir amaç ve hedef sunun. Hiç beklemediğiniz insanlardan olumlu tepkiler alacağınızdan emin olabilirsiniz. Son olarak, Siverek HDP eski ilçe eşbaşkanı ve Çınardibi'nin 1 numaralı dostu Garip YEŞİL yoldaşımız şahsında Çınardibi'ne maddi ya da manevi destek sunan bütün dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, sesimize yankı olan Mustafa SÜZEN şahsında Ötekilerin Gündemi internet haber portalına da teşekkürlerimi sunuyorum.”



Ö-G: Mustafa SÜZEN
Editör: Haber Merkezi