ANKARA-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ; Kadın üniversitesi tartışmalarına tepki gösteren kadınlar bu söylemin ideolojik olduğunu ve kadınları toplumdan izole etme amacı taşıdığını dile getirdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin ise ortaöğretim kurumlarında çıkarılan yönetmelikle hukuki olarak karma eğitiminin kaldırılması için adım atıldığını vurguladı.


JINNEWS'in haberine göre; AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Japonya ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Japonya’da sadece kadınların eğitim gördüğü üniversiteler olduğunu belirterek, “Çok önemli bir şey. Türkiye de benzer bir adımı atmalı” dedi. AKP Genel Başkanı Türkiye dönüşünde de konuyu tekrarlayarak, bu kez YÖK’e seslendi ve gerekli adımların atılmasını talep etti.


AKP Genel Başkanı’nın açıklamalarına karşı eğitim sisteminde var olan cinsiyetçilik ve giderek artan muhafazakarlaşmaya karşı bu tartışmaların Türkiye’yi geriye götüreceğini belirten kadınlar, kadın üniversiteleri çıkışına karşı tepkilerini dile getirdi.


‘Erdoğan’ın söylemlerinin ideolojik bir anlamı var’


Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Japonya üzerinden başlatılan bir tartışmanın çok talihsiz olduğunu belirterek Japonya’nın da Türkiye gibi dünya genelinde cinsiyet eşitsizliği raporlarında son sıralarda yer aldığına dikkat çekti. AKP Genel Başkanı’nın bu söylemleri dile getirmesinin ideolojik bir anlamı olduğuna işaret eden Feray, “AKP iktidar olduğu günden bugüne kendi rejiminin gereği olarak kadını yok sayan ve saldıran bir hat izledi. ‘Kadın erkek eşit değildir.  İşsizliğin nedeni kadınlardır. Kadınlar üç çocuk doğurmalı, kadının tek kariyeri anneliktir’  söylemleri üzerinden bu cinsiyetçi hattı genişletti” diye konuştu.


‘Karma eğitimi kaldırma yönünde hukuki adım atıldı’


Kadın üniversiteleri üzerinden yürütülen tartışmanın aslında tam da bu ideolojik dilin devamı olduğunu vurgulayan Feray, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan’ın sarf ettiği cümleler aynen şu şekilde devam ediyor: ‘Kadın üniversiteleri kurulmalıdır, hatta orta öğretim ve liselerde de kız ve erkek diye ayrıştırılmalı. Karma eğitim üzerinden bu sürece son verilmelidir’. Zaten en son 24 Haziran seçimleri sonrası çıkardıkları ortaöğretim yönetmeliğindeki düzenlemeyle de karma eğitimi kaldırma yönünde hukuken de bir adım atmış durumdalar. Var olan mesele aslında ideolojik bir mesele. Siyasal İslam rejiminin hayata geçirilmesinin tek koşulunun kadını yok sayan ideolojinin hayata geçirilmesi olarak görünen bir süreç. Kesinlikle kadın mücadelesini yürüten tüm kadınlar olarak çok net bu söylemin karşısında durmamız gerekiyor.”


‘Bu dili reddediyoruz’


Kadın örgütleri, sendikalar ve kadın mücadelesi yürüten tüm kurumların bu tartışmaya karşı tutum aldıklarını dile getiren Feray, “Tüm bu gerici, cinsiyetçi dile karşı inadına yaşamın her alanında’ vardık, varız ve var olacağız’ demeye devam edeceğiz. Cinsiyetlerimize göre ayrıştırılan, kadınları yok sayan bu dili reddediyoruz” diye konuştu.


‘Kadınları toplumdan izole etme anlayışı’


KESK ve Eğitim Sen olarak kuruldukları günden bu yana barış, demokrasi, emek, laiklik mücadelesi yürüttükleri gibi kadın mücadelesi de yürüttüklerini hatırlatan Feray, kadını yok sayan tüm söylemlere karşı geçmişte olduğu gibi bugün de eylemsellik içerisinde olacaklarının altını çizdi. Feray, “Her zeminde eylemsel boyutlar atıldığında hukuksuzluğun tüm boyutlarını yaşadığımız bugünlerde bile her şeye rağmen hukuk mücadelesi sürmeye devam edeceğiz. Kadınları toplumsal alandan izole etmek isteyen bu yaklaşıma karşı Eğitim Sen ve KESK olarak mücadele edeceğiz ama bütün kadın örgütleri ile yükselteceğimiz mücadele sonucu bu gerici söylemler durdurulacaktır” diye belirtti.


‘Ortak yaşamdaki eşitlik fikrini ortadan kaldırıyor’


Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Hukuk Sekreteri Aylin Akçay da kadınlara yönelik politikalarla birlikte kadınlar için ayrı alan kurma çabasının ortak yaşamı ve ortak yaşamda bütün alanlarındaki eşitlik ve doğruları ortadan kaldırdığını vurguladı. Bu söylemlerin aynı pratiğin bir uzantısı olduğunu ifade eden Aylin, “Daha önce de pembe otobüs tartışmaları ile karşı karşıya kaldık. Ana eğitimde karma eğitimin ortadan kaldırılmasına yönelik söylemlerin buna benzer olduğunu ve kadın üniversiteleri tartışmalarının bunun devamı olduğunu söylemekte fayda var” şeklinde konuştu.


‘Üniversitelerin erkek egemenliğinin korunduğu alanlar olmasına izin vermeyeceğiz’


Akademi ve bilimin bir bütündür olduğunu ve karma eğitimin üniversitelerde hak olduğunu vurgulayan Aylin, devamında şunları dile getirdi: “Kadınlar olarak var olan hakkımızı istiyoruz. Buralarda yerimiz, sözümüz hakkımız var. Ayrı kadın üniversiteleri tartışması ve kadınlar için her konuda ayrı alanlar açma tartışması yürütmek aslında eşit olamayacağımıza yönelik söylemleri devam ettirmektir.  Bu aynı zamanda kadınlara alan sunulmayacağının açık göstergesidir. Bu doğru değil ve kabul etmiyoruz. Üniversiteler en çok da kadınların hakkıdır. Ayrıca karma eğitim sadece erkek ve kadınlar için değil başka cinsel yönelimler için de olmalıdır. Üniversitelerin erkek egemenliğinin korunduğu ve yayıldığı yapılar haline dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Kadınlar olarak ana mücadelemiz bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak olacaktır. Bütün kadınları da bu anlamda mücadeleye yürütmeye çağırıyoruz.”


‘Kadınlar günlük hayatlarında ciddi bir mücadele veriyor’


Gazeteci Burcu Yıldırım ise AKP hükümetinin kadın politikalarının kadınlara, ucuz iş gücü, emek sömürüsü, baskı, şiddet, cinsel taciz, adaletsizlik gibi birçok problemi de arttırarak beraberinde getirdiğini anımsattı. Uzun süredir kadınların bu konularda seslerini daha çok çıkardığını vurgulayan Burcu, “OHAL koşullarında bile meclisin kapısına dayanarak aslında ne kadar kararlı ve bu politikalar konusunda da bilinçli olduğunu gösterdi ki buna AKP içerisinden yükselen kadınların sesini de eklersek hatırı sayılır bir mücadele örneği veriyor kadınlar günlük hayatlarında. Tabi bu durum son genel ve yerel seçimlerde de yansıdı. Özellikle kadınların oyunu alan AKP, büyük oranda kadınlardan tepki toplayarak eleştiriler aldı ve bir ölçüde de bu tepki sandığa dahi yansıdı” diye konuştu.


‘Kadınlar yaşadıklarının bilincinde’


AKP Genel Başkanı’nın Japonya’daki çıkış ile kadınlara bir kaşık bal verme niyetinde olduğuna dikkat çeken Burcu, şöyle konuştu: “Oradan kendi tabanını rahatlatma çabasına düşse de bu çaba da kadınlar nezdinde çok tutmadı. Japonya’nın ekonomisinin güçlü olasının yanı sıra kadın hakları bakımından Türkiye ile eşit hatta gerilerde olması bugünlerde kadınlar tarafından da tartışılıyor. Sadece kadın üniversitesi adı ile kadınlar taleplerinin karşılanmayacağının farkında ve yaşadıklarının bilincinde. Son 7 yılda yüzde bin 400 artan kadın cinayetleri, sürekli uygulanan ve hiç sekmeyen iyi hal indirimleri, koruma taleplerine rağmen sokak ortasında öldürülen kadınlar hafızalara bir bir kazınıyor. Bunun yanında kadını eve hapseden ve bu konuda salıklar verilen bir ortamda işsizlik ve psikolojik şiddet de cabası.”


‘Kadınlar açısından gülünç kalıyor’


“Erdoğan'ın her dediğini yapma gibi tepeden inme bir tavrı oldu, ama bugüne kadar biriken kadın mücadelesinin de aldığı yolu düşünecek olursak imam hatipler gibi elinde patlama oranı yüksek” diyen Burcu, kadınların üniversitelerde her alanda yer aldığını ve bu oranın gittikçe de yükseldiğine dikkat çekti. Burcu, “Hali hazırda herhangi bir ekonomik gelecek vaat etmese de kadın çalışmaları bölümleri yüksek bir talep görüyor. Bu tablo kadınlık görevlerini öğrenmek değil ayakta durabilen güçlü ve politik kadın olabilme eğiliminin yansımalarıdır. Ve kadınlar nasıl kadın olacaklarını haklarını yerle yeksan etmeye çalışan politik tavrın geliştiricilerinin eline bırakmayacaktır. Dolayısıyla Erdoğan ve çevresi bakımından heyecan duyulsa da kadınlar açısından gülünç kalıyor demek çok da yersiz olmaz” ifadelerini kullandı.


‘Kadınların boş vaatlere karnı tok’


Kadınların boş vaatlere “karnı tok” diyen Burcu, kadınların artık hak ettiği gibi yaşamak, çalışmak, söz söylemek ve var olmak için yüzyıllardır sahnede olduğunu belirterek, “Japonya’nın yüz yıllık gelenekçi kadın üniversitesini yeni keşfetmiş ve çok iyi bir şeymiş gibi kadınlara sunulmaya çalışılması ne derece tutar bilmem ama kadınlar yanı başlarından ve yaşadıklarından yola çıkıyorlar” dedi.

Editör: Haber Merkezi