(Kovid-19) salgını riski gölgesinde yarın Lise Geçiş Sınavı (LGS) yapılacak

MA'nın haberine göre; Koronavirüs (Kovid-19) salgını riski gölgesinde yarın Lise Geçiş Sınavı (LGS) yapılacak. Bu yıl sınava girecek öğrenci sayısı geçen seneye oranla yüzde 50 artarak 1 Milyon 600 bin kişi oldu. Mayıs ayı sonunda 800 civarında vaka varken 1 Haziran'da yürürlüğe giren “Normalleşme” adımlarıyla birlikte her geçen gün vaka sayısı artıyor. Hafta sonu öğrencilerin yanı sıra, sınavda gözetmenlik yapacak 400 bin civarında öğretmen ve öğrencilere refakat edecek aileleri de dışarıda bekleyecek.

Ankara Kavaklıdere, Kızılay ve Ulus semtlerinde mikrofon uzattığımız yurttaşlar, sınavlardan kaynaklı kaygılı olduklarını ve sınavın erkene çekilmesine anlama veremediklerini dile getirdiler.

Emekli eğitim görevlisi Mustafa Kılıç, sınavın önce ertelendiğini sonra tekrardan Haziran’a alınmasının öğrencilerde psikolojik olarak bir tahribata neden olduğunu söyledi. Kılıç, “Son günlerde yükselen vaka sayısı başlı başına bir korku nedeni. Her ne kadar karşı olursak olalım artık bu sınav yapılacak, önüne geçemedik. Aileler çocuklarını daha fazla korkutmamalı. Bu sonuçta bir sınav, her şeyin sonu değil. Geçmiş yıllardan beri çocuklar sınavlarda yarış atı gibi yarıştırılıyor. Eğitim yok, bilim yok, öğrencilerde gelecek kaygısı var. Eğitimde yıllardan beri süregelen bir sorun var. Her yıl eğitim sistemi değiştiriliyor. Çocuklar ve aileler sisteme ayak uyduramıyor” diye konuştu.

Çocuğu LGS’ye girecek olan Cafer Demir de yetkililere “sınavı neden öne aldınız” diye sordu. Demir, “Çocukları strese sokmaya hakkınız yok. Öğrencilerde korku ve kaygı var. Aileler öğrencilerin üzerine gitmemeli. Başarılı da olsa başarısız da olsa o bizim çocuğumuz. Çocukların 3 ay evden çıkmasını yasakladınız, şimdi sınav için dışarı çıkaracaksınız. Onlar daha çocuk, maske, sosyal mesafe ne demek olduğunu bilmeyenler bile var. Öğrenci babası olarak çocuğumu sınava göndermekte tedirginim” dedi.

Çocuğu LGS’ye girecek olan Hamdi Veli, sınava bir gün kala çocuğunu sınava gönderip göndermeme de tereddütte olduğunu ifade etti. Sınav günü alınacak önlemler hakkında velilerin tam olarak bilgilendirilmediğine dikkati çeken Veli, şöyle devam etti: “Türkiye’de sınavların bir karşılığının olduğunu düşünmüyorum. Velilerin ve öğrencilerin kaygıları giderilmeli. Öğrencilerin psikolojik sıkıntıları giderilmeden sınavın yapılması doğru değil. Çocuklarımıza destek olmamız gerekir. Yüklerini aileler olarak paylaşmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.”

Öğrencilere haksızlık yapıldığını dile getiren Nilgün Çelik de iktidarın, bir milyondan fazla öğrenci, aileleri ve öğretmenleri riske attığını söyledi. Sınavda fırsat eşitsizliği olmadığını hatırlatan Çelik, “Eşit şartlarda bir sınav olmayacağı kesin. Kronik hastalığı olan çocukların riski ve kaygısı daha fazla” diye belirtti.

Ulus meydanında mikrofon uzattığımız bir sağlık çalışanı da kendi çocuğu da dahil sınava girecek öğrencilerin işsizlik, endişe, kaygı, stres nedenleriyle sürece hazır olmadıklarını ifade etti. Sağlık çalışanı, “Sınavdan sonra bir vaka artışı yaşanabilir. Öğrenciler sınava stresli gireceği için psikolojik olarak da etkilenecekler. Öğrenciler sınava kesinlikle maskeli girmeli, el dezenfektanları ve sosyal mesafeye dikkat etmeliler” uyarısında bulundu.

Geçtiğimiz hafta sonu Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) sınavında pozitif vaka çıkmasının ardından, 15 öğrenci ile bir öğretmenin karantinaya alındığını anımsatan öğretmen İlknur Bayram da sınavların ertelenme durumu kalmadığını, yapılacağından dolayı tedbirlerin en sıkı şekilde alınması gerektiğini söyledi.

“Sınavın yapılmasını doğru buluyorum” diyen iki çocuk babası Kemal Erbil ise, şunları söyledi: “Sınavla ilgili umarım gerekli tedbirler alınmıştır. Çocuklar salgın boyunca evde kaldılar, uzaktan eğitim üzerinden eğitim verildi. Kimisi bu siteme erişti, kimi çocuklarda erişemedi. Sonuçta sınav yapılıyor, anne babalar bir başarısızlıktan dolayı çocukları üzecek söylemlerden uzak olmalılar. Veliler çocuklara moral verecek söylemlerde bulunmalılar.”