Bozkurt’ta geçen yılki felaketten ders çıkarılmadı

‘YARABANDI GİBİ ÖNLEMLER VAR’

Geçen yılki sel felaketinin ardından Bozkurt’ta belediye’ye yıkılan yerlerdeki binalara ne olacağını sorduklarını ve yerlerine daha sağlamlarını yapılacağı cevabını aldıklarını söyleyen TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursun Üstün, “Yıkılanların temel ve duvar tiplerinde en ucuzuna kaçılarak yapılmış zamanında. Onların artık uygun olacağını söylüyorlar. Kanal dar olduğu için felaketin etkisi büyüdü. Tomruklar kanalı kapattı, köprü yıkıldı ve binaların bodrum katlarına -normalde mesken verilmemesi gerekiyor – mesken verildiği için daha da büyüdü. Can kayıpları arttı. Şimdi diyorlar ki: Kanalı şu kadar genişleteceğiz, köprüyü öyle değil böyle yapacağız, tomrukların artık oradan depolanmasına izin vermeyeceğiz. Yarın tomruk olmayacak, araba kapatacak orayı. Araçlar kapatacak veya bir tık daha fazla yağış miktarında o kanal biraz daha dar gelecek. Yani hiçbir şey yok, yara bandı gibi önlemler var” diye konuştu.

‘HİÇBİR ÇALIŞMAMIZ YOKTUR’

Zamanında satın alınmış bodrum katındaki evlerde yaşayan vatandaşların olduğunu belirten Üstün, “Zaten en çok ölenler oralarda oldu. Yurttaşları mağdur etmemek için şimdi tekrar belediye oralara ruhsat verecek. Çünkü bütüncül ve kamunun yatırım yaptığı bir çözüm yok ortada. Planlarına baktık, taşkın alanı yapılaşmış, kanalla derenin yapısı değiştirilmiş. ‘Devletin kurumları burada ne yapıyor, nasıl müdahale ediyor, nasıl bir dönüşüm yatırımı programları oluşturuyor’ bunları öğrenmek için Bozkurt’ta gittik. Hiçbir şey yok! TOKİ’ye, İller Bankasına, İl Özel İdaresine, Bakanlığa yazdık. Şöyle cevaplar var: Herhangi bir planlama çalışmamız veya projemiz yoktur. Geçen yılki selden ders alınmayıp yine yapılar inşaa ediliyor” ifadelerini kullandı.

‘DEĞİŞEN HİÇBİR ŞEY YOK’

TMMOB Şehir Plancıları Odası Trabzon Şube Başkanı Ercan Şen, “Değişen hiçbir şey yok. Sonuç itibariyle taşkın alanları riskli bölgeler olduğu için riskli bölgeleri rehabilite etmeliyiz. Aradan bir yıl geçti ancak seneki resmin aynısı ile karşı karşıyayız. Bu gibi kısımlar taşkın risk alanıdır. Yapı yapmayı düşünmemeliyiz. Hele konut yaparken daha fazla dikkat etmeliyiz. Bir sene geçmiş hiç ders alınmamış. Şu an Türkiye'de taşkın riski olan her yeri ıslah etme politikası var. Esas sorun şu, şehrin ortasından akış gösteren Ezine Nehri var. Bu alanın etrafında riskli olan yerleri tespit edip, önlemlerinizi alıp ona göre yerleşiminizi konumlandırmanız gerekiyor. Burada tam tersi yapılmış. ‘Coğrafya olarak yer yok o yüzden daha düz alanları kullanıyoruz’ diyorlar. Tabi kullanılabilir ama risk testlerinin yapılmış olmasıyla bir kısmı kullanabilir” diye konuştu.