İSTANBUL- 3.Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, “Doğa, yaşam ve toplum öncelikli bir kenti, bir düzeni birlikte kuralım ölüm projelerine geçit vermeyelim” açıklaması yaptı. 

3.Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, "3.Havalimanı Kent suçudur yaşam yıkımıdır" sloganıyla, Beyoğlu'nda bulunan  Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Açıklamada, "3. Havalimanı kent suçudur yaşam yıkımıdır" pankartı açıldı. Açıklamaya, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)  ve Ekolojistler katıldı.

Halkları Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi Sözcüsü Beyza Üstündağ, keşke yaşanmasın dediğimiz felaketlerin yaşandığını belirterek, “Bu rezalete isyan edenlere karşı iktidarın tek bildiği polis şiddetidir. Yardım dahi ulaştırılamayan terminale Çevik Kuvvet yığıldı. Proje olarak sunulduğu günden bugüne meslek odalarının 3. Havalimanına yaptığı itirazda proje alanı doğrudan deniz üzerinden gelen rüzgarlara açıktır. Uçuş için uçağın gelen rüzgarı önden alması gerekir, yandan ya da arkadan alması tehlikelidir. Ayrıca Türk Hava Kurumu Teknik Birimi’nin, Karadeniz tarafından gelen rüzgarlar nedeniyle projeye onay veremediği bilinmektedir” dedi.  

RİSKLER GERÇEKLEŞMEYE BAŞLADI

Havalimanına dair açılan davaları iktidarın gözardı ettiğini vurgulayan Üstündağ, 3’üncü Havalimanını bir dayatma sonucu yaptığını ifade etti. Üstündağ, şöyle devam etti: “3. Havalimanı bugüne kadar yaşattığı yıkımların üstüne inatla inşa edildi. İşletmeye alındığı andan itibaren, dikkat çektiğimiz tüm riskler tek tek gerçekleşmeye başladı. Yolcular 3. Havalimanında mahsur kalırken devlet bürokrasisi ve özel jet sahipleri, Cumhurbaşkanlığı uçakları, özel jetler ve geçen haftaya kadar kargo uçakları Atatürk Havalimanı'nı kullanarak kesintisiz uçuş ayrıcalığından yararlanmaya devam etti. Atatürk Havalimanı sadece halklara kapatılmış oldu. 100 bin ayrıcalıklı uçuş yapılmış ve bunun da günlük ortalama 100 uçuş anlamına geliyor.” 

5’Lİ ÇETE 

Üstündağ, havalimanıyla birlikte su havzaları dahil binlerce hektarlık orman, yüzlerce sulak alanın yok edilidiğini kaydetti. Üstündağ, “Resmi rakamlarla 60’ın üzerinde iş cinayetiyle inşaat işçilerinin katledilmesi pahasına yapıldığı halde büyük bir başarıymış gibi dünya çapında bir şaheser olarak tanıtılmakta. Türkiye'nin 2023 hedeflerinden biri olarak sunulan İstanbul 3. Havalimanının son kar yağışıyla gerçekler bir kez daha görünür hale geldi. 3. Havalimanı'nda yaşananlar,  şirketlerin nasıl kayırıldığını, iktidarın 5'li çete dahil yandaş sermayeye neleri nasıl peşkeş çektiğini, yapılan tüm usulsüzlükleri, yaşamın ve yaşam alanlarının katliamını gözler önünde serdi” dedi. 

ÖNGÖRÜLER GERÇEKLEŞİYOR

Şov uğruna açılan havalimanın çöktüğüne dikkati çeken Üstündağ,  şunları söyledi: “İşçiler, ‘Köle Değiliz!’ diye isyan ettiklerinde ‘vatan haini’ ilan edildi, işten çıkartıldı ve işkence gördüler. Sendikacı dostlarımız aylarca hapislerde kalmıştı. Bugün onların haklılığı da bir kez daha görülmüş oluyor. Bu projenin ülkeye ve İstanbul’a yapılan büyük bir kötülük olduğunu yıllar öncesinden haykırdık, mücadele ettik, direndik, belgelediklerimizi ‘3. Havalimanı İşçileri Mistik Tülü Kaldırdı’ adıyla kitap haline getirip yayınladık ve bugün keşke haklı çıkmasaydık diyoruz. Ama ne yazık ki öngördüklerimiz teker teker gerçek oluyor.” 

‘ÖLÜM PROJELERİNE GEÇİT VERMEYELİM’

Katliam projelerini durdurmak için çalışacaklarını sözlerine ekleyen Üstündağ, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu topraklarda özgürce, eşit ve sömürüsüz yaşam için, gelin bu katliam siyasetine karşı birlikteliği büyütelim, kapitalist sisteme son verelim. Yaşamı, yaşam alanlarını yok eden, emeği sömüren,  iş cinayetlerini, güvencesiz çalışma koşullarını meşrulaştıran başta 3. Havalimanı olmak üzere, onun da parçası olduğu Kanal ve Yenişehir yapılanması mega sermaye projelerini durduralım. Özgürlüğe ve özgürleştirmeye çağrımızdır. Emeğin, doğanın, bilimin düşmanı ölüm projelerine geçit vermeyelim. Doğa, yaşam ve toplum öncelikli bir kenti, bir düzeni birlikte kuralım.” 

Editör: Haber Merkezi