HABER MERKEZİ - Sermayedarların kar hırsıyla yarattığı beton kentler, 2023 yılında halklara mezar oldu. Doğaya karşı açılan savaş, beraberinde büyük bir yıkım getirdi. 

Sermaye sahiplerinin doğaya rant odaklı yaklaşımıyla, iklim krizi felaket alarmı veriyor. Tahrip edilen doğa kendisini yenilemenin yollarını ararken, rant odaklı sermayedarlar durdurak bilmiyor. Yaratılan tüketim çılgınlığı, daha çok kazanma hırsıyla birleşince, “üretim” adı altında ortaya çıkarılan doyumsuzluğun doğaya karşı açtığı savaş devam ediyor. 2023 yılı özellikle Türkiye açısından sermaye sahiplerinin yıllardır yarattığı betona dayalı rant politikalarının en fazla görünür olduğu bir yıl oldu. Türkiye 6 Şubat tarihli Mereş merkezli 50 binden fazla insanın yaşamına mal olan depremlerle, Pakistan ve Libya ise 11 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği sel felaketiyle sarsıldı. 2023 yılı hava sıcaklıklarının en yüksek olduğu bir yıl olarak da öne çıkarken, dünyanın gündeminden düşmeyen küresel ısınmaya rağmen sermaye sahipleri maden faaliyetlerinde, orman kıyımlarında, beton kentler inşa etmekle başlattığı savaşı derinleştiriyor. 

KÜRESEL ISINMA UYARILARI 

Fosil yakıtların kullanımı, sanayi üretimi, ormansızlaştırma ve tarımsal faaliyetler nedeniyle ortaya çıkan sera gazlarının birikimi sonucunda ortaya çıkan küresel ısınma uyarıları devam ederken, Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin aylık raporuna göre, 2023 yılı Temmuz ayı küresel olarak şimdiye kadar en yüksek sıcaklığın kaydedildiği dönem olarak açıklandı. Kuzey Kutbu’nda sıcaklıklar rekor kırarken, ABD merkezli Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi tarafından hazırlanan rapora göre; 2023 yılı yaz mevsimi Kuzey Kutbu’nun kaydedilen en sıcak yazı oldu. Deniz buzu genişliğinde ise son 17 yılın en düşük seviyesi kaydedildi. 

FOSİL YAKITLARIN TALANI 

Günümüzün en yoğun olarak kullanılan enerji kaynakları arasında ilk sırada yer alan fosil yakıtlar, hava kirliliğiyle birlikte talan edilen bir doğaya neden oldu. Endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulan fosil yakıtların kullanımının sonlandırılmasına yıllardan bu yana yanaşmayan sermaye sahipleri, fosil yakıt tüketiminin yanı sıra yer altından çıkarılmasında da büyük kazançlar elde etmeyi tercih etti. 2023 yılının son günlerinde Dubai’de düzenlenen ve katılımcıların büyük bölümünü sermayedarların oluşturduğu Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'nda (COP28), ilk kez fosil yakıtlardan uzaklaşılmasına sonuç metninde izin verildi. Ancak fosil yakıt kullanımının kaldırılması ya da aşamalı olarak kaldırılmasına yanaşan olmadı.

KİMYASAL SİLAH KULLANIMI 

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de altın madenciliği devam ederken, altının cevherinden ayrıştırılması için kullanılan siyanür havuzlarının kurulmasına da devam edildi. İzmir’den Mêrdîn’e, Kaz Dağları’ndan Giyadîn’e, Erzingan’dan Artvin’e altın madenlerindeki faaliyetler aralıksız bir şekilde sürdürüldü. Kurdistan’da ise askeri operasyonlar nedeniyle çok sayıda ormanlık alanda yangınlar devam etti. Bunun yanı sıra Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nde sürdürdüğü saldırılarda kimyasal silahların kullanımından doğa da nasibini aldı. Saldırılarda Cudî ve Gabar’da olduğu gibi Federe Kurdistan Bölgesi’nde de ağaç kıyımı sürdü.

RANT UĞRUNA İNŞA EDİLEN BİNALAR 

Dünyanın gündeminde bu yıl küresel ısınma, iklim krizi ve fosil yakıtların yanı sıra depremler ve yaşanan büyük sel felaketleri vardı. Türkiye’de 6 Şubat’ta peş peşe meydana gelen Mereş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde 11 ili etkileyen depremlerde, 50 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi, 100 bini aşkın kişi yaralandı. Rant uğruna inşa edilen on binlerce bina enkaza döndü. İktidarın fırsata çevirdiği afetlerin hemen ardından Türkiye’yi bir inşaat sahasına çevirecek olan “Kentsel Dönüşüm” kararı Meclis’te kabul edilmesinden hemen sonra Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kuruldu. Akabinde yerleşim yerlerinin de “rezerv yapı alanı” ilan edilmesinin önü açıldı. Hatay Antakya şehir merkezi, bu anlamda “rezerv yapı alanı” ilan edilen ilk yer oldu.

DOĞA TALANINA KARŞI HALKLARIN DİRENİŞİ 

Sermaye sahiplerinin iktidarların da desteğiyle sürdürdüğü ekolojik tahribata karşı mücadele veren çevre ve ekoloji aktivistlerinin mücadelesi 2023 yılına damga vurdu. Akbelen Ormanlarında kurulan ve çalışmalarına devam eden kömür ocağına karşı Deştîn ve İkizköy sakinlerinin başlattığı eylem, 5’inci yılında sürdürüldü. Karadeniz’de HES’lere karşı sürdürülen mücadele, Kurdistan’da ağaç kıyımına karşı Cudî Dağı başta olmak üzere birçok yerde devam etti. Maden ocakları, taş ocakları, çimento ocakları ve birçok maden faaliyetine karşı köylüler, ekolojistler ve dostları yılın her gününü eylemlerle geçirdi. 

Meydanlarda süren direniş, mahkeme salonlarına da taşındı. Muğla ve Denizli’de ekolojik kıyıma karşı çıkanlara açılan çok sayıda dava devam etti. Kurdistan kentlerinde askeri operasyonlar nedeniyle çıkan yangınlara karşı da halk kendi imkanlarıyla mücadelesini sürdürdü.

2023 yılında ekolojiyi hedef alan projeler ve buna karşı verilen mücadeleleri derledik. 

* Dersim Sütlüce köyü yakınlarında 18 hektarlık alana yapımı planlanan “Entegre Katı Atık Bertaraf Tesisi”ne karşı çıkan köylüler, Dersim Belediyesi’nin bir an önce projeden vazgeçmesini istedi.

* Amasya Taşova ilçesinde köylerine OSB yapılmak istenen Çambükü köylüsü Ayşe Celep, meralarının iş makinalarıyla yok edildiğini, hayvanlarının yiyecek yemi kalmadığını söyleyerek isyan etti. İtirazlar sonucu mahkeme, inşaatın telafisi güç zararlar doğuracağı nedeniyle yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

* Marmaris ilçesinde yapılmak istenen otel ve devremülk projesi için tekrar ÇED süreci başlatılmasına tepki gösteren ekolojistler, bakanlığın mahkeme kararına uyarak projeye verilen ÇED sürecinin durdurulmasını ve inşaatın sonlandırılmasını istedi.

* Denizli’de mahallelerindeki mermer ocaklarına karşı verdiği röportaj nedeniyle hakkında idari soruşturma başlatılan Gümüşdere köyü Muhtarı Mehmet Canatan’a, “Mermer ocaklarına neden karşı çıkıyorsunuz?” diye soruldu.

* Milas ilçesinde YK Enerji tarafından işletilen kömür ocağı sınırları içerisinde kalan arkeolojik kazı alanı, iş makinalarıyla talan edildi. Duruma tepki gösteren yurttaşlar, şirket hakkında şikayette bulundu.

* Giresun Çanakçı ilçesinde yapılmak istenen HES'e karşı açılan davanın görülen duruşmasında söz alan köylüler, "Giresun bölgesi heyelan riskli bir bölge. Daha önce yaşanan felaketler bile bu işlemin iptal için yeterli olmalıdır" dedi.

* Koza Altın İşletmeleri, Giyadîn’de 37 hektarlık alanda altın madeni için ruhsat aldı.

* Cudî Dağı’nın eteklerinde bulunan köylerde yaşayan yurttaşlar, ormanlık alandaki ağaçları kesmeleri için baskı gördüklerini belirterek, valiliğin “köyü yeniden inşa etmek için ağaçları kesiyoruz” dediğini aktardı.

* Danıştay, Sêrt’te bulunan Zorava Çayı üzerine HES yapılması için verilen ÇED raporunu ikinci kez iptal etti. Ancak HES yapma girişimleri devam etti.

* 6 Şubat Mereş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetinde peş peşe iki ayrı deprem meydana geldi. Depremlerin ardından 11 kentte 50 bini aşkın insan yaşamını yitirdi, onbinlerce bina yerle bir oldu. Enkaz altında kalan insanları kaderine terk eden AKP iktidarının ilk icraatı, Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etmek, depremzedelerin yaralarını sarmak için kurulan koordinasyon merkezlerine kayyım atamak oldu. 

* Şirnex’in Qilêban ilçesinde Kavşaktepe Barajı’nın duvarlarında çatlaklar oluştu. Halk oluşan çatlaklar üzerine nöbet eylemi başlattı.

* Şirnex Barosu’nun orman kıyımına ilişkin başvurduğu Meclis Kamu Denetçiliği Kurumu, orman kesiminin Köylü Pazar Satışı yöntemiyle yapıldığı ve mevzuata uygun olduğunu ileri süren idarenin açıklamasını esas alarak, “dostane çözüm” kararı verdi. Baro ise bu karara itiraz etti.

* Nükleer Karşıtı Platform'un da aralarında bulunduğu 54 kurum, “‘Nükleer santrali kapatacağız’ demeyen hiçbir siyasi partiye oy vermeyeceğiz" açıklaması yaptı.

* Hatay Samandağ’da molozlara karşı Yaşam Nöbeti eylemleri başlatıldı. Depremzedeler günlerce gerçekleştirdikleri eylemlerle moloz yığınlarına dikkat çekti.

* Kurdistan Yeşil Parti Başkanı Milko Bazyani, Türkiye’nin Behdinan bölgesinde 4 milyon ağaç kestiğini açıkladı.

* Foça Tarih Doğa Talanına Hayır Platformu, ilçede tonlarca gazın gökyüzüne salındığını belirterek, şirketlerin gözünde hiçbir canlının değeri olmadığını söyledi.

* Wan’ın Erdîş ilçesindeki Geliyê Zîlan’da, kurulan Mermer Ocağı’na verilen “ÇED gerekli değildir” raporuna karşı açılan davada, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı alarak, işlemin iptaline karar verdi.

* Beypazarı Doğanyurt köyünde yapılması planlanan taş ocağına karşı ÇED Halk Toplantısı’na katılmak isteyen şirket ve bakanlık yetkilileri, köylüler tarafından kovuldu.

* Şirnex’in Elkê ve Basa ilçelerinde bulunan kaplıcalar, valilik tarafından satışa çıkarıldı.

* Gever’de kayyımların düzenlediği “Cilo Fest” organizasyonu nedeniyle Cilo Buzulları yok olma riskiyle karşı karşıya kaldı.

* Hindistan'ın kuzey bölgelerinde ve Pakistan'da ülke genelinde etkili olan muson yağmurları nedeniyle en az 191 kişinin yaşamını yitirdi. 

* Kazdağları Kardeşliği, maden projesine karşı açtıkları 2’nci dava sürmesine rağmen Cengiz Holding’in ağaç katliamına başladığını açıkladı.

* Ekolojistler, Cûdî Dağı'nda yaşanan ağaç kıyımı ve orman yangını incelemek için bölgeye gitti. Engellemelere rağmen heyet incelemelerde bulundu. İnceleme raporunu açıklayan heyet, mücadelenin ortaklaşması gerektiğini vurgulayarak, “Gabar, Cudi ve Kurdistan’ın herhangi bir yerinde olan kıyımın acısını hissetmeliyiz” çağrısı yaptı.

* Dört bir yandan Akbelen’de bir araya gelen binlerce kişi, oluşturdukları insan zinciriyle doğa katliamını protesto etti.

* Kato Dağı’nın eteklerinde bulunan Feraşîn Yaylası, kurulan petrol rafineleriyle talan edilmeye başlandı.

* Kayyım yönetimindeki Êlih Belediyesi, 6 Aralık 2022'de aldığı bir kararla Girêsîra beldesi, Selivê köyü, Girbereşk mahallesi ve Êlih Çayı’nı da içine alan geniş bir bölgeyi imara açma kararı aldı.

* Keziyên Kesk İnisiyatifi Sözcüsü Zîwer Şêxo, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarında ekolojinin de tahrip olduğuna dikkat çekerek, buna karşı 4 milyon fidan dikeceklerini duyurdu.

* Van 1’inci İdare Mahkemesi,  Zilan Deresi’nde kurulan Regülatör ve HES Projesi’ne ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti.

Gümüştuğ Vadisi'nin su kaynakları tehlikede Gümüştuğ Vadisi'nin su kaynakları tehlikede

* Libya’da meydana gelen sel felaketinde 11 bin aşkın kişi hayatını kaybetti, Derne hayalet kente döndü.

Yarın: Ekonomi

MA / Ahmet Kanbal

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/228242