İZMİR - Zeytinlik alanlara madencilik faaliyetinin önünü açan yönetmelik değişikliğine tepki gösteren ekolojistler, kararın tarım arazileri ve bitki örtüsünün yok olmasına neden olacağını belirtti.

Doğanın Çocukları, Resmi Gazete'de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle zeytinlik alanların madene açılmasına ilişkin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. "Zeytinliklere dokunma maden yönetmeliğini geri çek" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Doğama, havama, suyuma dokunma", "Zeytinler madenden değerlidir" ve "AKP elini doğamızdan çek" sloganları atıldı.

Basın açıklamasını Doğanın Çocukları üyeleri Emir Saraçoğlu ve Melodi Zengin okudu.

‘BİTKİ ÖRTÜSÜ YOK OLACAK’

Yönetmelik değişikliğinin 5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu’na aykırı olduğunu aktaran Saraçoğlu, "Ayrıca Zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin vermediği için birçok maden ve enerji projesinin iptalini sağlayan Zeytin Yasasını yok sayıyor. Kanunların yönetmeliklerle engellenmesini ve anayasaya aykırı bu  değişikliği kabul etmemiz mümkün değildir. Yönetmelik değişikliği ile Kamu Yararı kavramının arkasına sığınarak zeytinlik alanlar tarım dışına çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu saldırı zeytinliklerin yanı sıra o bölgede yaşayan diğer canlıların da yaşamını tehdit etmektedir. Kanuna aykırı bu yönetmelik değişikliği geniş madencilik faaliyetlerini kapsamaktadır" dedi.

Değişikliğin İkizköy’de yapılacak Santral olmak üzere daha pek çok doğa düşmanı projeyi meşrulaştıracağını belirten Saraçoğlu, zeytinliklerin tarım arazisi ve diğer canlıların yaşam alanı olduğunu vurguladı. Değişikliğin bu anlamda kabul edilemez düğünü kaydeden Saraçoğlu, bu kararın Ege ve Akdeniz bölgelerinde doğal bitki örtüsünü ortadan kaldırılacağına dikkati çekti.

‘YAŞAM ALANLARI SÖMÜRÜLÜYOR’

Sermayesine sermaye katmak için doğayı sömüren Cengiz, Limak ve Koç holding gibi sermaye gruplarının doğayı sömürdüğünü dile getiren Melodi Zengin ise, "İklim krizi her geçen gün derinleşirken, iklim krizi ve hayvan kullanımı yüzünden salgın hastalıklar etrafımızı sarmışken, canlılar nefes alamaz hale gelmişken bu holdingler, bu hükümet ne cürretle kendi sermayesine sermaye katmak için bizim yaşam alanlarımızı sömürüyor? Bu hükümet ne zaman doğayı sermayeye peşkeş çekmeye kalktıysa karşısında vinçlerin önüne yatan kadınları buldu. Bu hükümet ne zaman doğayı sermayeye peşkeş çekmeye kalktiysa karşısında kesilmek üzere olan ağaçlara sarılan köylüleri buldu" diye belirtti.

'TESLİM ETMEYECEĞİZ'

Ekolojistler olarak yeryüzündeki her ağacı tek tek savunacaklarını kaydeden Zengin, "Nasıl öncesinde Kaz dağlarını, İkizdere'yi, İkizköy'ü, Yırca'yı teslim etmediysek, Zeytinlikleri de teslim etmeyeceğiz. Bu dünya üzerindeki her bir ağacı, her bir ağacı savunmaya devam edecek ve bu sürecin takipçisi olacağız. Tüm ekolojistleri mücadelemizi, doğayı, yaşamı savunmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. Yaşasın ekolojik mücadelemiz" diye konuştu. 

Editör: Haber Merkezi