İSTANBUL- Açıklanan asgari ücreti kalem kalem ayıran Dal ve Karataş ailesi, geçinemediklerini “En temel ihtiyacımız olan suyu bile gıdım gıdım içiyoruz” sözleriyle ifade etti. 

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 2022 yılı için açıkladığı net 4 bin 250 TL’lik asgari ücretin yükselen döviz kuru ve enflasyona ezildiğini dile getiren yurttaşlar, eldeki paranın çarşıya yetmediğini belirtti. İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Sütlüce Mahallesinde oturan ve asgari ücretle geçinmeye çalışan Dal  ve Karataş ailesi, kalem kalem yaptıkları hesapla geçinemediklerini ortaya koydu. 

‘EKMEĞE AYDA 540 TL VERİYORUZ’

Kapılarını kameramıza açan 4 çocuklu Ayşe Dal (46), ev emekçisi olduğunu ve eşinin aldığı asgari ücretle yaşamaya çalıştıklarını söyledi. Çocuklarından birinin üniversiteye gittiğini diğer iki çocuğunun ise liseye gittiğini belirten Dal, her gün yeni zamlarla uyandıklarına dikkati çekti. Markette alışveriş yapmakta zorlandıklarını anlatan Dal, “Markete gidiyoruz en temel ihtiyacımız olan ekmeğin tanesi 3 TL,  günde 6 ekmek alıyoruz ayda 540 TL ekmeğe veriyoruz. 15 liralık yumurta kolisi 50 TL olmuş. 5 litre yağ 110 TL’den 156 TL’ye çıkmış. Pirincin kilosu 18 TL olmuş. Ben bugün market alışverişine gittim 100 TL götürdüm 1 kg pirinç, 1 yoğurt, 1 kilo şeker ve 1 kilo patates alabildim. Onun dışında hiçbir şey alamadım. Bu hafta aldığımızı diğer hafta aynı fiyata alamıyoruz” dedi. 

GELİR GİDERİ KARŞILAMIYOR

Bir deterjan fiyatının 72 TL’ye yükseldiğini ifade eden Dal, aldıkları her şeyin tek tek hesabını yapmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Doğalgaz, elektrik ve su faturalarına gelen zamları artık kaldıramadıklarını belirten Dal, şöyle devam etti: “Üç çocuğum okula gidiyor. Büyük kızım üniversiteye gidiyor her ay 400 TL ona gönderiyoruz. Liseye giden iki çocuğum var. Servis tutmak gibi bir şansımız yok. Günde 20 TL harçlık veriyoruz ayda 600 TL’ye tekabül ediyor. O parayla kantinden yemek alamazlar zaten. Ben sabah evde kahvaltılarını hazırlıyorum okulda ya bir simit ya da poğaça ile karnını doyurmak zorunda kalıyorlar. Kira da oturan hiç kimse asgari ücretle İstanbul’da yaşayamaz. Evimiz kira değil, eğer kira olsaydı mümkün değil bir bu parayla yaşayamazdık. Hem kira ödemek hem de çocuk okutmak bu ülkede artık imkansız.”  

MAAŞ DİREK KİRAYA GİDİYOR

Ev emekçisi olan Nurcan Karataş (47) ise eşinin bir işyerinde satış personeli olarak çalıştığını ve asgari ücret aldığını söyledi. Dört çocuğu olan Karataş, eşi dışında oğlunun da çalışmasına rağmen geçinemediklerini anlattı. Karataş, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Altı nüfusla geçinmeye çalışıyoruz. Ben eskiden 150 TL’yle alışverişe giderdim bir aylık masrafımı çıkarırdım ama şuan 300 TL’ye yağ, pirinç, zeytin aldığımda geri geliyorum. Temizlik ürünü alamıyorum onu bir dahaki aya almak zorunda kalıyorum çünkü yetmiyor. Evim kira İstanbul'da kiralar 3 bin TL’den aşağı değil. 3 bin kira veriyorum eşimin maaşı direk kiraya gidiyor zaten. Bir oğlum çalışıyor ama yine yetmiyor bize. Çoluk çocuk okuyan var baya bir sıkıntı çekiyoruz.” 

FAKİR YİNE FAKİR

Faturalara gelen zamları hatırlatan Karataş, şunları söyledi: “Eskiden su 60-70 TL geliyordu şimdi her ay 200 TL altında su gelmiyor. Elektrik 80 TL’den 180 TL çıktı. Doğalgaz ayda 400-500 TL geliyor. Ben bu parayla ne yiyeceğim ne içeceğim. Tamam, zam yapıldı ama boşuna hiç gerek yok. Asgari ücretin en az 5 bin TL olması lazım. 4 bin TL yapılmış ama kime, neye yetecek. Özellikle kiralar böyle yüksek olduktan sonra üstüne birde elektrik su, doğalgaz ve benzine her gün zam geldikten sonra yetmesi mümkün değil. Zammı yapıyorlar ama daha fazlasını alıyorlar. Yani fark eden bir şey yok bizim için. Fakir yine yağından kavruluyor zengin yine zengin.” 

SUYU BİLE GIDIM GIDIM İÇİYORUZ

Evine yılda sadece bir kez kırmızı et alabildiğini vurgulayan Karataş, sözlerini şöyle tamamladı: “Oda bayramdan bayrama geliyor. Eskiden tavuk alıyorduk biraz ucuzdu diye,  şimdi tavuğun kilosu 50 TL olmuş. En temel ihtiyacımız suyu bile gıdım gıdım içiyoruz. 5 litre su 5-7 TL arası.” 

MA / Esra Solin Dal 

Editör: Haber Merkezi