DİSK-AR uzmanı Deniz Beyazbulut, yaşanan krizin 16 yıllık AKP politikanın sunucudur

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayına dair işsizlik verilerine göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı Temmuz'da geçen yılın aynı dönemine göre 88 bin kişi artarak 3 milyon 531 bin kişi oldu. TUİK'e göre işsizlik oranı 0,1 puanlık artışla yüzde 10,8 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK'in verilerini karşılaştırmalı değerlendiren Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) geniş tanımlı işsizlik raporuna göre, gerçek işsiz sayısı 6 milyon 310 bin kişi. Raporda, kayıtlı işsiz sayısının son bir yılda 558 bin, son bir ayda ise 381 bin kişinin arttığı belirtildi.

TUİK verilerinin eksik kaldığını belirten DİSK-AR uzmanı Deniz Beyazbulut, TUİK’in geniş işsizlik tanımı üzerinden değerlendirme yapmadığını ve buna bağlı olarak raporun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

TUİK verilerine göre bile işsizliğin arttığına dikkat çeken Beyazbulut, “Temmuz 2018’e ait işsizlik verileri paylaşıldı. İşsizlik 10.8 yani 3 buçuk milyon işsiz anlamına geliyor. Bu kadar artış göstermesine rağmen TUİK’in ele almadığı işsizlerde söz konusu. Mevsimlik işçiler, iş aramaktan vazgeçmiş olanlar verilen sayılara tabi tutulmuyor. DİSK-AR ise bu yapı içinde yer alanları da kapsayan bir rapor hazırlıyor” dedi.

İşsizlik verilerinde artışın ülkede ekonomik kriz yaşandığının göstergesi olduğunu belirten Beyazbulut, “TUİK verilerini SGK ve İŞKUR üzerinden alıyor. Sigortalı işçi ve kayıtlı işçileri göz önüne aldığımızda yaşanan krizin etkilerini görebiliyoruz. İŞKUR’da çok uzun zamandır denk gelmediğimiz kayıtlı işsiz sayısı devasa bir sayıyı ulaşmış durumda. Son bir yılda kayıtsız işçi sayısı 558 bin arttı. Yani insanlar iş bulma aracı olan İŞKUR’a başvurarak ‘İşsizim, iş bulmak istiyorum’ diye başvuruda bulunmuş. Bu sayı son dönemin en büyük rakamlarından biri” dedi.

Kayıtlı işsiz sayısının büyük çoğunluğunun kadınlar oluşturduğunu kaydeden Beyazabulut, “558 bin kayıtlı işsizsin 371 binini kadınlar oluşturuyor. Bu sayı bize kadınların iş gücü piyasasına girme isteğinin arttığını gösteriyor. Kadınlar artık istihdamda yer almak istiyor. Kadınlar iş bulma noktasına İŞKUR’u daha fazla tercih ediyor” diye konuştu.

Yaşanan işsizlik ve ekonomik krizin iktidarın 16 yıllık politikalarının sonucu olduğuna vurgu yapan Beyazbulut, olayın farklı bahanelerle örtülmeye çalışıldığını söyledi. İktidarın, dolardaki artışı rahip Brunson’a bağlayarak ekonomik krizin sonuçlarını üstlenmemeye çalıştığını belirten Beyazbulut, “İş gücü piyasasındaki ve emek gücü üzerindeki sıkışıklığın asıl nedeni iktidarın baskılarının sonuçlarıdır. Yoksulluğun geldiği nokta iktidarın 16 yıllık ekonomi politikalarının başarısızlığının sonuçlarıdır. İşsizlik ve krizin rahip Brunson’a bağlanması tamamen siyasi krizlerden kurtulma çabasıdır. Yaşanan kriz dış politikalardan etkilendi fakat bunu tek başına rahip ile açıklamak mümkün değil. Kapitalizm bir yerden patlayacaktı ve bu da Brunson dönemine denk geldi. Başka türlü ilişkilendirmek mümkün değil” dedi.

Beyazbulut, son olarak krizin üstesinden gelmenin reçetelerinin çok açık olduğunu ifade ederek, “Ne kadar ret edilse de vatandaşın cebine çok net yansıyan bir ekonomik kriz söz konusu. Yaşanan krizin ne zaman durulacağını kestirmek zordur. Uzun zaman yayılacak bir kriz söz konusu. Krizle mücadele edilmesi konusunda DİSK bazı önerilerde bulundu. Önerilerin başında asgari ücretlere zam yapılmasıdır. Yükselen enflasyon karşısında kayba uğrayan ücretlerin yükseltilmesi gerek. Diğer önemli konu ise hiçbir iş kolu fark etmeksizin toplu olarak işten atmaların durdurulması ve yargı iznine bağlanması gerek. Kadınlar ve gençlerin istihdam edileceği güçlü sosyal ekonomik politikaların üretilmesi gerek” diyerek Çalışma Bakanlığı’nı göreve çağırdı.