Dolar/TL tarihi zirvesinin hemen altında 8.6-8.75 dar bandında seyir izlemeye devam etti. Merkez Bankası'nın (TCMB) bugün başlayacak ve yarın sonuçları açıklanacak faiz kararının beklendiği haftada küresel piyasalar, veri gündemi ve Hazine ihaleleri takip ediliyor.

Yatırımcılar bu hafta ABD'de başlayacak ikinci çeyrek bilanço dönemini, pek çok ülkenin enflasyon verisini ve ABD Merkez Bankası Başkanı (Fed) Jerome Powell'ın konuşmasını takip edecekler. Powell'ın Çarşamba ve Perşembe gerçekleştireceği konuşması ABD'de para politikasında sıkılaşmanın ne zaman başlayabileceğine dair ipuçları için yakından takip edilecek.

Dolar, ABD TÜFE verisi öncesinde yatırımcılar verinin para politikasında sıkılaşmaya ve faiz artırımına ne zaman gidilebileceğine dair ipuçları sağlayıp sağlamayacağını takip ederken destek buldu.

Dolar, avro karşısında dünkü kazanımlarını koruyarak 1.1861 dolarda seyretti. Avro, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'nin faiz oranlarına dair gevşek para politikası benimseneceğini işaret etmesiyle baskı altında kaldı.

Reuters anketine katılan ekonomistler ABD TÜFE verisinin Haziran'da bir önceki aya kıyasla %0.5, bir önceki yılın aynı ayına kıyasla %4.9 artmasını bekliyor. İşlemciler verinin beklentileri tutturamaması halinde faiz oranlarına dair tahminlerin değişerek doların ve tahvil piyasalarının hareketleneceğini düşünüyorlar.

Geçen hafta 8.6350-8.73 gibi sadece %1 marj taşıyan bir bantta işlem gören dolar/TL bu haftaya da yatay bir seyirle başladı. Kur saat 08.44 itibarıyla 8.6325/8.6470 seviyesindeydi. Avro/TL 10.2403/10.2584, sepet bazında TL 9.4364/9.4527 seviyesindeydi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri dün 388/392 baz puan seviyesinden kapandı.

İç piyasada ise bugün Mayıs ayı sanayi üretimi verileri takip edilecek. Sanayi üretimi pandemi etkilerinden nispeten daha sınırlı etkilendiği için bir önceki yıla göre hatırı sayılır yükseliş gösteriyor. Ancak veride bir önceki aya göre yavaşlama da Nisan itibarıyla başlamıştı.

Hazine tarafında ise 10 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli tahvilin yeniden ihracı ve iki yıl vadeli TL cinsi kira sertifikası borçlanması gerçekleşecek.

Hazine yarın ise kurumsal yatırımcılara 2 yıl vadeli dolar cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek.

TCMB KARARINDA PİYASA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM MESAJLARINA ODAKLANDI

Türkiye'de enflasyondaki yükselişin ardından TCMB'den faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi TL'ye bir miktar destek olurken, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke para birimleri geçen hafta yükselen dolar karşısında değer yitirdi.

TL bir haftalık döneme bakıldığında sadece %0.1 kayıpla gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında en iyi performans gösteren üç para biriminden biri oldu.

Yurtiçinde enflasyonun Haziran ayında kaydettiği sürpriz artışın ardından TCMB'nin ilk faiz indirimini ne zaman yapacağı tahminleri neredeyse tamamen yılın son çeyreğine ötelenirken, Reuters anketine katılan dört kurum artık bu yıl faiz indirimi beklemediğini belirtti.

TCMB'nin bu hafta faizleri sabit tutması beklenirken piyasalar daha çok PPK metnindeki değişiklikler ile yapılacak sözlü yönlendirmelere odaklanacaklar.

Reuters anketine katılan 18 kurumun tamamı Temmuz ayında politika faizinin sabit tutulmasını bekliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasilerin düşük faiz istekliliği piyasada bilinen bir gerçek. Ancak yıl başından bu yana %17 değer kaybeden TL'nin daha fazla değer kaybetmesinin önündeki başlıca unsur %19 oranındaki politika faizi. Faizlerdeki olası bir indirimin ötelenmesi TL'yi destekleyici yönde etki yaratıyor.

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yatırımcılarla kısa süre önce yaptığı toplantıda enflasyonda bu ve önümüzdeki ay oynaklıklar olabileceğini ve Merkez Bankası'nın enflasyonda üçüncü çeyrek sonu ile dördüncü çeyrek başında belirgin düşüş olacağı beklentisini koruduğunu söylemişti.

TCMB'nin açıklamalarına rağmen yatırımcılar siyasetin düşük faiz istekliliğini de göz önüne alarak kısa vadede faizlerde indirim olacağı endişesini hala taşıyorlar.

Kavcıoğlu'nun Mart ayında göreve beklenmedik ataması kendisinin bir an önce faiz indirimi yapmak için göreve geldiği beklentisi oluşturdu. Kavcıoğlu ise bugüne kadar faizleri %19'da sabit tuttu.

JPMorgan'ın son raporunda "Haziran (enflasyon) verisinden sonra ilk faiz indirimi beklentimizi Eylül ayından Ekim ayına öteliyoruz. Artık bu sene üç kere 100 baz puanlık faiz indirimi yerine aynı sayıda 50 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz" denildi.

Birçok bankacı önümüzdeki aydan itibaren TCMB'nin faiz indirimlerine başlayabileceğinden endişe ediyor. Bankacılar makro gerçekleşmelerin ancak sınırlı indirimlere olanak tanıyabileceğini, bunun da enflasyonla mücadelede yeni zorluklar getireceğini belirtiyor. Süreçte endişe edilen en önemli unsur ise erken faiz adımların TL'de yeni değer kayıplarını beraberinde getirerek yeni faiz artışı ihtiyacını tetiklemesi ihtimali. Siyasilerin faiz artışlarına olumsuz bakış açısı nedeniyle bu senaryo piyasada ciddi bir endişe doğuruyor.

(Cumhuriyet)

Editör: Haber Merkezi