VAN-   Covid-19 salgını nedeniyle uygulanan yaptırımlar işsizliği aynı zamanda yoksulluğu tırmandırarak arttırıyor. Yaşanan olumsuz tabloya karşın aile ekonomisine katkıda bulunmak isteyen Ercişli iki  kadın  pişirdikleri tandır ekmeklerini satarak geçim mücadelesi veriyor. 

HABER: ÖMER YILMAZ
Ekonomi krizle birlikte yurttaşların alım gücünün düşmesi üzerine evlerde ve belirli merkezlerde doğal yöntemlerle pişirilen tandır ekmeği istihdam kaynağına dönüşüyor. Van’da birçok noktada pişirilen tandır ekmeği çoğunlukla kadınlar tarafından pişirilirken aynı zamanda çalışan kadınlar için geçim kaynağı halinde. Bayatlama ve bozulma riski olmayan tandır ekmeğine olan ilgi yoğun. 


‘Çalışma koşulları zor fakat dayanmak zorundayız’


Sabahın 4’dünde evlerinden çıkıp işyerlerine geldiklerini belirten Canan İnci, burada elde ettiği kazançla 4 çocuk büyüttüğünü söyledi. İnci, çalışma koşulları her ne kadar zor olsa da dayanmak zorunda olduklarını ifade ederek, savaşların ve yoksullukların en ağır bedellerinin kadınların ödediğini, zorlukların kadınların kaderi olduğuna dikkat çekti. İnci, “Yaklaşık bir yıldır bu işle uğraşıyorum. Bu işten önce semt pazarında çalışıyordum. Daha sonra bu işi bir arkadaşın aracılığı ile buldum.  Sabah saat 4’te geliyorum bazen geç saatlere kadar çalıştığım oluyor. İki 3 tane kadın arkadaşla çalışıyoruz, tandır ekmeği yorucudur, kıvamını tutturana kadar doğal olarak modun düşüyor ister istemez. Çoğu zaman eve gittiğimizde çocuklarımızı göremiyoruz. Bütün bu zorluğa rağmen 3-4 gün çalışıyoruz bir teneke yağ alamıyoruz.”


‘Kadının pişirdiği ekmek ile erkeğin pişirdiği ekmek bir olmaz’


Birçok yerde erkeklerinde tandır ekmeği pişirdiğini belirten İnci, erkeklerin çok iyi koşullarda çalışmalarına rağmen kadınların pişirdiği ekmekle aynı kıvamı tutturamadığını söyledi. Titizlik ve temizlik konusun da erkeklerin kadınlar gibi çalışmadığını belirten İnci, bu nedenle müşterilerin özellikle kadınların pişirdiği ekmeği tercih ettiğini ifade etti. İnci,”Bir kadınının hamura bakış açısıyla bir erkeğin hamura bakış açısı asla bir olmaz. Bunu da müşterilerimiz görüyor. Bizler çocuklarımızı bu ekmekle büyüttük. Diğer fırın ekmeğine baktığında içi hamur, üstünü yiyorsun içini çöpe atıyorsun. Bu ekmek öyle değil işte, ziyan olmuyor.”

‘Ekonomik koşullar gün geçtikçe zorlaşıyor’


 Türkiye’de ekonomik koşullarının her geçen gün çok daha zorlaştığını belirten Hülya Bedir, alım gücünün olmaması sebebiyle esnafın ve tüketicinin çıkmazda olduğuna dikkat çekti. Bedir, pişirdikleri ekmeğe talebin yoğun olduğunu fakat maliyeti karşılayamadığını açıkladı. Elde ettiği gelirle ancak mutfağa küçük bir katkı sunduğunu Bizler daha iyi koşullar işitiyoruz. Şu anda çorbamız kaynıyor olsa bile daha iyi imkanlar istiyoruz.Günkül yaklaşık 10-12 saat çalışıyoruz. 700-800 arası lavaş ekmeği 200 tane de fetir ekmeği pişiriyoruz. Ekmeğimiz katkısız az maya ile homojenleşen ekmek. Unu odunu doğal ve organiktir. Bir gram bile katkı maddesi yok. Bu nedenle herkesin tercih ettiği ekmek

Editör: Haber Merkezi