Türkiye halklarını, muhalefet partilerini hazırlıksız yakalayıp, baskın seçimle diktatörlüğü tahkimi hesaplayan AKP-MHP bloku beklemediği bir karşı duruşla karşı karşıya kaldı. Ancak baskın seçim kararına hazırlıksız yakalanan kesimler bir bir toparlanıyor.

Türkiye halklarını, muhalefet partilerini hazırlıksız yakalayıp, baskın seçimle diktatörlüğü tahkimi hesaplayan AKP-MHP bloku beklemediği bir karşı duruşla karşı karşıya kaldı.

Ancak baskın seçim kararına hazırlıksız yakalanan kesimler bir bir toparlanıyor.

Muhalefet güçleri, tek bir yerde birleşme olanaklarını yaratamamış, ortak kısa bir program etrafında birleşememiş olsa da, bloklar oluşturulup, hızla toparlandı ve bir yönelime girmiş oldu.

HDP ve devrimci-demokratik güçler de bir kulvara doğru yol alıyorlar…

Bu iyi bir şey…

Toparlanmak ve güç kazanarak ilerlemek gerek…

Somutlayacak olursak;

AKP-MHP Bloku (BBP).

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, DP Bloku.

HDP, Sosyalistler, Demokratlar Bloku. (Görünen o ki, daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimi ve 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde birlikte hareket etmiş olan sosyalist, devrimci-demokratik güçler bir program hazırlığında ve birlikte hareket etmenin çabası içindedirler.)

Yani üç blok, beş cumhurbaşkanı adayı…

AKP-MHP’nin, Erdoğan’ın etrafında birleşmiş olarak güçleri tükenişi temsil ediyor. Türkiye’nin içinden geçtiği kötü gidişatı sürekli kılmak için çalışacakları görülüyor. Tükenişe doğru hızla yol alan bu ittifakın tek umudu devletin gücüyle seçimleri kazanmaktır. Daha önceki deneylerden de bilindiği gibi bu blokun her türlü aracı kullanmaya ve halk iradesini gasbetmeye meyilli olduğu sır değildir.

CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, DP Bloku ise statükoyu temsil ediyor…

HDP de adayını açıklamış oldu. Hapisteki Demirtaş’ın etrafında yürütülecek cumhurbaşkanlığı seçimi oldukça renkli, güçlü ve özgün bir çalışma olacak. Bu çalışmada; Kürtlerin, Türkiye’nin demokratikleşmesinin öznesi durumundaki güçlerin, işçi ve emekçilerin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, sosyalistlerin, demokratların, Alevilerin, farklı inanç, dil ve kültürden halkların, halkların eşit, özgür kardeşliğini savunan kesimlerin birleştirilmesi önemlidir.

Bu güçlerin, Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığında yüksek oy ve HDP’nin barajı aşarak 7 Haziran’daki tabloya uygun bir sonuç elde etmek için çalışacakları görülüyor.Demirtaş’ın ikinci tura kalması halinde, ilginç bir süreç işleyecek, Türkiye’nin temel politik algı ve yargılarını parçalanmış, yeni bir Türkiye’ye yol açmış olacaktır…

Bu blok ise Türkiye’nin demokratik yüzü…

Bakalım…

Ancak CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve DP ittifakındaki cumhurbaşkanı adayı tek değil, çok daha fazla. Parlamento seçimlerine ‘sıfır baraj’ modeliyle (Eğer yeni bir gelişme olmazsa) birlikte girecek olan bu blokun, üç cumhurbaşkanı adayı var. Ancak görünen o ki, bu blok ikinci tura kalan aday etrafında birleşecektir.

Böylesi bir anlaşma içinde oldukları görünüyor. Gelişmeler de bunu zorunlu kılacaktır…

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin bu anlamda daha şanslı olduğu göz önünde bulundurulursa, Karamollaoğlu ile Akşener’in CHP’nin ikinci tura kalacak olma olasılığı yüksek olan Muharrem İnce’yi desteklemeleri halinde, oyları yüzde 45 dolayında kalacak olan AKP-MHP’nin ve Erdoğan’ın saltanatının, onun karşısında yer alan iki blokun oylarıyla yıkılacağı söylenebilir.

Bu tablonun gösterdiği HDP ve sosyalistler için önemli bir sürecin içine girilmiş olduğudur…

Güçlü bir demokratikleşme söylemi ve eğer başarılabilirse, güçlü bir demokratikleşme mücadelesi ve bu doğrultudaki örgütlenmeye güç katacak bir dönemin içine giriyoruz. Diğer adayların söylemini de belirleyecek olan bu blokun programı, söylemi ve tutumudur.
Dönemin temel sorunu kötü siyasal gidişatı dur demektir.

Diktatörlüğe Hayır!

OHAL Kalksın!

Sermayeye kıyak değil, kamuya hizmet, halk için bütçe!

Saray değil, halk yönetmeli!

Halkların eşit, özgür, demokratik Türkiyesi…

Kısa ve öz birkaç temel belgiyle durum ifade edilebilir.

Faşizan uygulamaların ‘olağanlaştırıldığı’ ve ülkenin faşizmin egemenliğine doğru sürüklendiği, Saray’ın saltanatının tahkim edilmek istendiği bu kötü gidişata karşı güçlü bir refleksin oluştuğu bu dönemi demokratik halk hareketine dönüştürmek temel kaygı olabilirse, bu blok güçlenerek çıkacaktır.

Her kesimin ya da blokun hesabı ve gelecek tasavvuru farklı olsa da, bugün bu iktidarın kötü gidişatını durdurmaya yönelik her çabanın önemsenmesi gerekir. Onların yanlışlarına dikkat çekip, eleştirilerde bulunmak, olması gerekeni ısrarla söylemek, iktidarın hedeften düşmemesi gerekir… İktidar karşıtı tutum almış hiçbir politik çevreyi özel olarak hedefe koymamak, hedeflerimiz üzerinde yoğunlaşmak, tüm enerjimizi bu alana yöneltmek en doğrusu olacaktır.