Pencerem ve Ben..!

Yine ansızın bir gecenin kucağında, odamın camında, sigaram elimde.

Bakarken şehrin ışıklarına.

seyre daldım çok uzaklara.

Sonra ürküldüm bir anda.

bazen hüzün veren bir manzara.

Çok şey canlandırıyor kafamda.

Derin bir nefesle yelteniyorum kendime,

boş ver diyorum oturuyorum yerime.

Yinede aklım durmuyor düşüncelerimi seriyor sanki kafamda filim dönüyor, kendime hakim olmaya çalıyorum ama beynim susmuyor.

Tekrar pencereme yöneliyorum.!

Düşünmeye devam ediyorum.

Beyin ya.! Rahat bırakmıyor ne yaparsam yapıyım.

Hele birde Akşamım karanlığında, geçiyor atağa.

Bir gün alır seni ölüm diyorum, olursun kara toprağa gelin.

Girdiğin toprağa çıkmayacaksın bir daha.

İşin özü ya.! yaşam bir rüya,

ölüm gerçek olandır hayatta.

Üzmeye üzülmeye değmez bu Dünyada.

Bak milyonlarca akışlar oldu kalan varmı yaşamda.

Çok Edebiyatlar yapıldı nice konularda.

Yapılan kavgalar verilen mücadeleler ve bir çok önderler hepsi kaldı uzaklarda yıldızlar kadar.

Cam penceremde ki düşünceler devam ediyor hiç eksilmeden.

Geç saatlere kadar düşündüm durdum,

Matamatiğini yaptım bunca sebebten.

Sonra dedim ki kendime boş ver akış bu değiştiremem.

Hayat bir nadide çiçek, elbet bir gün oda bitecek.

Yaşamın renkleri yaşadığımız gündür, o günde her bir gündür.

Az veya çok önemlimidir.!

Yaşamının kıymetini bil, çünkü Buda geçicidir.

Odamın penceresinin aynasında kendimi görüyorum karşımda.

Ne kadar gece olsada,

aydınlatan mehtabı var karanlığında.

Suya vuran yakamoz ay ışığından,

Sevişiyor suyla adeta.

yıldızlarsa hep bir arada yansıyor Fener gibi ruhuma.

Korkmuyorum artık bana konuşan düşüncelerimden, çünkü onlar benim bir parçam.

Üretkenlik var işte bana ait olan beynimde.

O senaryo yazıyor bense oynuyorum.

İşte hayat bu diyorum,

atıl içine yaşa her şeyi kendince.

Korku deme sevgiyle iste.

Bak ne mucizeler doğuyor gerçekten her seferinde.

Editör: Haber Merkezi