ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, polislerce darp edilerek katledilişinin 24. yıl dönümü dolayısıyla 8 Ocak’ta mezarı başında anılacak.

Atışalanı Esenler Kemer Mezarlığında saat 11.00’de gerçekleşecek olan anmaya Metin Göktepe’nin gazetesi Evrensel’in çalışanları, ailesi, meslektaşları, basın örgütlerinin temsilcileri ve dostları katılacak

Metin Göktepe kimdir?



Metin Göktepe (solda) Fatih Polat – Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni (sağda)


Metin Göktepe, 10 Nisan 1968’de Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Çipil köyünde dünyaya geldi. Yaşamının ilk 11 yılını burada geçiren Göktepe, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan, 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğuydu.
İlkokulu, köyün tek okulunda, birleştirilmiş sınıfta okuyan Göktepe, abla ve ağabeylerinin yıllara yayılan göçünün ardından 1979’da annesi ve babasından hemen önce küçük kardeşi Aziz ile birlikte İstanbul’a geldi. Aynı yıl Esenler’deki Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu’na kaydoldu ve 5. sınıfı burada okudu. Ortaokula o zamanki adıyla Esenler Lisesinde başladı ve liseyi de burada okuyarak şimdiki adıyla Bakırköy İbrahim Turhan Lisesinden 1986’da mezun oldu.
Lisede de başarılı bir öğrenci olan Göktepe, mezun olduktan sonra bir yıl dershaneye devam etti ve buradaki başarısıyla, kardeşinin de dershaneye gitmesini sağladı. Yaz tatillerinde çalışarak harçlığını çıkaran ve böyle okuyan Göktepe, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’ne girdi.
Bu sırada fabrikada çalışan ablası, ağabeyi ve 1986’dan itibaren kültürel ve sosyal faaliyetlerine katıldığı dernek sayesinde siyasetle tanıştı. Göktepe, üniversitede öğrenci gençlik mücadelesinin aktif bir üyesi oldu. Gazeteciliğe 1992 yılında Gerçek dergisinde başlamış, daha sonra 1995 yılında da Evrensel Gazetesinde muhabirlik yapmaya başlamıştır.

Ne zaman öldürüldü?



Metin’in öldürülmesinin ardından adalet mücadelesinde en önde yer alan Fadime Göktepe yıllar içerisinde Cumartesi Anneleri başta olmak üzere toplumsal mücadele alanlarında hep var oldu.


8 Ocak 1996 tarihinde cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek için görevi başındayken polislerce toplu halde gözaltına alınan bin kişinin arasındaydı. Bin kişiye yakın insanla gözaltına alınıp; “gazeteciye özel muamele” diyen polislerce dövülerek öldürülen Göktepe’nin ölümü büyük yankılar uyandırmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan 11 Ocak 1996 günü 32. Gün programında, “Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler Metin Göktepe’nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir!” diye bir açıklama yaptı. Duvardan düştüğü iddia edilen gazetecinin -kamuoyu baskısıyla- gözaltında dövülerek öldürüldüğü kabul edilmek zorunda kalındı. Dönemin içişleri bakanı, savunduğu bu tez çürütülünce Fadime Göktepe’den özür dilemişti. Ancak Göktepe’nin annesi bu özrü kabul etmeyerek sorumluların yargılanmasını talep etmiştir.

Metin Göktepe öldürülmeden bir gün önce 6 Ocak 1996 yılında Cumartesi Anneleri’nin eyleminde en son bu kareyi çekmişti.


İlden ile 4 yıl süren dava şubat 1999 yılında yapılan mahkemeyle alınan kararla 11 memurdan altısına 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, usul yönünden bozulan dava kapsamında 5 Mayıs 1999’da Yargıtay tarafından, ceza alan altı memurdan beşinin cezası onanmış sanık emniyet amirine verilen ceza esastan bozulmuştur. Kamuoyunda Rahşan affı diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanan polisler toplam 1 yıl 8 ay yattılar.

Metin Göktepe gözaltında öldürülmüş gazeteciler içinde katilleri için mahkumiyet kararı verilmiş ilk gazetecidir.

( Kaynak: Yeni1Mecra )
Editör: Haber Merkezi