HABER MERKEZİ- Türkiye, seçime 50 gün kala yüksek enflasyon ve Türk Lirası'ndaki düşüş karşısında reel gelirlerin hızla eridiği, bütçe ve ödemeler dengesinde ise sorunların arttığı bir ekonomik tablo ile karşı karşıya.

Cumhuriyet'en Ebru Birçak Edebali'nin haberine göre; Bu tablonun seçime kadar düzelmesinin imkansız olduğunu söyleyen Ekonomist Selçuk Geçer'e göre iktidar palyatif yöntemlere başvuruyor. Bunlardan birinin de en düşük emekli maaşında yapılan düzeltme olduğunu belirten Geçer, maaş artışının oy devşirmek için yapıldığını, bu hamlenin ters tepeceğini söylüyor. 

"ERDOĞAN 'FAKİRLİKTE BULUŞALIM' DİYOR"

Cumhuriyet TV'de en düşük emekli maaşına yapılan artışı değerlendiren Ekonomist Selçuk Geçer, "Emeklilere bir zam olmadığını söyleyelim. En düşük emekli maaşına zam olacağının müjdesini verdi sayın Erdoğan. 'Fakirlikte buluşalım' diyor sayın Erdoğan. Orta emekli maaşları 8 bin 500 lira civarındaydı. Herkes artık en düşük emekli maaşına yaklaşmış oldu. Eğer ki en düşük emekli maaşını yukarıya doğru kaydırıyorsanız diğer emekli maaşlarını da kaydırmalısınız" değerlendirmesini yaptı. Eşit orada zam yapılması gerektiğini belirten Geçer "Bu 5 bin 500 lirayı yukarıya çekersek kendimize oy devşiririz mantalitesi. Ama bir işe yarar mı? Bence ters tepecektir" ifadelerini kullandı.

"BİZ AMİP DEĞİLİZ"

Türkiye'de maaş kriterinin açlık sınırı baz alınarak belirlendiğini söyleyen Geçer "Ya kardeşim biz tek hücreliler değiliz, biz terliksi hayvan değiliz, biz amip değiliz, biz sadece beslenerek hayatta kalan varlıklar değiliz. Bizim eğitim, ulaşım, barınma, iletişim gibi bir yığın zorunlu ihtiyacımız var. Siz yoksulluk sınırını baz almak zorundasınız" diye isyan etti. 

İKTİDARIN SEÇİM EKONOMİSİ

Türkiye'de bir ekonomik model ve gerçek bir bakış açısı olmadığını belirten Geçer, "Seçimlere 50 gün kalmışken bir şeylerin köklü şekilde düzeltilmesine imkan yok" dedi. İktidarın planının kuru belli seviyede tutup bir şok etkisi daha yaratmadan seçime girmek olduğunu aktaran Geçer "Bu uğurda MB rezervleri boşaltılmaya devam ediyor, KKM'nin devlet bütçesi üzerinde yarattığı baskı devam ediyor, makroekonomik bütün dengeler bozulmaya devam ediyor. Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler seçimi kazanabilmek için bütün dengeleri bozmaya devam edecekler" ifadelerini kullandı.

SEÇİM SONRASI İÇİN ÜRKÜTEN TAHMİN: DOLAR 35-40 TL OLACAK 

Seçim sonrası için iki kritik senaryo olduğunu belirten Ekonomist Geçer şöyle konuştu:

Birinci senaryoda mevcut iktidar seçimi kazandı diyelim. Bu yanlış ve anlamsız politikaları devam ettirdikleri sürece kur üzerinde baskı artacaktır. En iyi ihtimalle dolar enflasyon değerine giderse 35 ile 40 lira arasına yükselir. Birinci senaryonun ikinci versiyonu şöyle olabilir. "Ya biz bu ekonomik gerçekleri artık gördük kabullendik. Bundan sonraki 4 yılda düzeltmek adına ekonomik gerçeklere göre hareket edeceğiz" derlerse yine işleri zor. Çok iyi işler yapsalar bile bir buçuk senede işi geri çeviremezler. İkinci senaryo da Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olması ve her şeyin yolunda gitmesi senaryosu. Bu her şeyin yolunda gitme senaryosu da şu; ekonomi ile ilgili adam gibi modellerin uygulanması ve kurumlara tekrar güvenin sağlanması lazım. Bunları yaparlarsa 5-6 ay içerisinde yine kur dalgalanmaları görürüz, yabancılar yine anında Türkiye'ye koşmazlar. Eğer ki bir şeyler toparlanıyorsa zaten kredi notlarını düzeltip risk primini aşağıya çekip sıcak paralarını sokmaya başlarlar. Vazgeçilmiş önemli projeler tekrar devreye girer ve döviz Türkiye'ye girer. İlk 6 ay yine dövizde dalgalanmalar olur, yine doları 35-40'ın altında beklemeyelim, yine zor günler bizi bekliyor olacak. Buna sabretmek zorundayız. Sonrasında doğru modeller uygulanarak her şey belli bir dengeye oturtulabilir. 3 yıl sonra 5 yıl sonra Türkiye eski güçlü haline gelebilir. Kim iktira gelirse gelsin elinde sihirli bir değnek olmayacak."

Editör: Haber Merkezi