DİYARBAKIR-ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Güllü Yılmaz’ı işkence ederek katleden Can Yılmaz hakkında "ağırlaştırılmış müebbet" ve 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.


JIN NEWS'te Şehriban Aslan'nın haberine gör; Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde 17 Ekim 2019 tarihinde Can Yılmaz (35), evli olduğu Güllü Yılmaz’ı (33) işkenceye maruz bırakarak katletmeye çalıştı. Güllü, kaldırıldığı hastanede 12 gün sonra yaşamını yitirdi. Yaşananlara tanıklık eden Güllü’nün çocuğu ise olay sırasında yaralandı. Can Yılmaz olaydan 11 gün sonra gözaltına alınarak tutuklandı.


Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “Eşe karşı canavarca hisle kasten öldürme" ve “Çocuğa ve altsoya karşı canavarca hisle öldürmeye teşebbüs” suçundan sanık Can Yılmaz’ın “ağırlaştırılmış müebbet” hapis ve 13 yıldan 20 yıla kadar hapis ile cezalandırılması talebi ile iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianame Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.


Müdahillik başvurusunda bulunuldu


İlk duruşması 14 Eylül’de görülecek olan davaya ilişkin, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları müdahillik başvurusunda bulundu. Güllü’nün davasıyla ilgilenen avukat Gevriye Atlı, soruşturma süreciyle ilgili bilgi vererek, kadın katliamlarının neden arttığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Önlemler yetersiz


Güllü’nün katledilmeden önce şiddete maruz kaldığı için iki kez başvuruda bulunduğunu, sanığın her iki Asliye Ceza dosyasından da cezalandırılmasına karar verildiğini aktardı. Güllü’nün iki soruşturmanın öncesinde de sığınmaevinde kaldığını dile getiren Gevriye, “Sanık Güllü’yü ikna edebilmek için sözler vermiş ve sığınma evinden çıkarıp eve götürmüş. Eğer sığınma evinde yeteri kadar önlem alınsaydı bunlar olmayacaktı” dedi.


‘Hangi evin banyosunda benzin var?’ 


Sanık tarafından Güllü’nün tasarlanarak katledildiğini ifade eden Gevriye, “Hangi evde banyoda şişede benzin vardır” diye sordu. Bu nedenle de katliamın tasarlanarak yapıldığının kuvvetlendiğine dikkat çeken Gevriye, “Bu cinayet aniden olabilecek bir şey değil. Bir diğer şey ise sanık iki çocuğu dışarıya göndermek istemiş, Güllü ile sorunlarını konuşmak istediğini söylemiş. Fakat büyük kızı evdeymiş. Sanığın bunları düşünmesi bile kafasında cinayeti kurguladığını gösteriyor. Ayrıca Güllü hastanede iken ‘kocam beni yaktı’ diye polise beyanda bulunuyor. Bunu duyan polis de tanık olarak mahkemeye çağrılmış” dedi.


‘Sanık kızını da katletmeye çalışmış’


Sanığın ifadelerine de değinen Gevriye, “Sanık bahane olarak eşine çalışmamasını söylediğini,  buna rağmen eşinin çalıştığını söyleyerek kendini aklamaya çalıştı. Ayrıca sanık, ‘hadi çalıştı onu kabul ettim ama işe giderken neden ön koltukta oturdu. Sana güveniyorum çevreden yanlış anlaşılma oluyor’ demiş. Bu da kendine uydurduğu başka bir gerekçedir. Sanık Güllü’yü katlettiği gibi kızını da aynı şekilde katletmeye çalışmış. Ona ilişkin de savcılık ‘öldürmeye teşebbüsten’ dava açtı” diye belirtti.


Güllü’nün katledilmesinin ardından savcının apar topar soruşturmayı hızlandırdığını ifade eden Gevriye, normal şartlarda Asliye Ceza’da dosyaların bu kadar hızlı sonuçlandırılmadığını vurguladı.


‘Toplumun ve yargının kadına bakış açısı paraleldir’


Toplumun ve yargının kadın katliamlarındaki rolüne dikkat çeken Gevriye, kadınların en yakınları tarafından katledilmelerinin çok kanıksandığını ve normal hale geldiğini ifade etti. Güllü’nün katledilmesinde olduğu gibi, birçok kadın katliamında sanıkların başvurdukları bahanelere işaret eden Gevriye, “Toplum da ‘hak etmiş’ gözüyle bakıyor. Yargıda da bu durum karşılığını buldu. Yargı da yıllarca bu sebepleri haklı görerek ‘haksız tahrik’ indirimleri uyguladı. Erkekler de bunun arkasına saklandı. Sanıkların yüzde 90’ının savunması buradan gidiyor. Toplumun ve yargının kadına bakış açısı paraleldir. Yargı şimdiye dek net bir tavır ortaya koymadığı için böyle devam ediyor. Kadın cinayetlerinde caydırıcı kararlar verilseydi belki bir nebze azalırdı” şeklinde konuştu.


‘Çocukların velayeti babadan alındı’ 


Gevriye, son olarak sanığın çocuklarının üzerindeki velayetinin kaldırılması talebinde bulunduklarını, Ergani Asliye Hukuk Mahkemesi’nin talebi kabul ettiğini ve babanın velayetinin kaldırılmasına karar verdiğini söyledi. Gevriye, çocukların velayetinin mahkemenin ardından Güllü’nün annesine verileceğini ekledi.

Editör: Haber Merkezi