ADANA ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ: Ailesi tarafından evden kovulan Trans kadın Melsu “İlk olarak beş yaşındayken evden atılmıştım. Yengemle büyüdüm. İlk başlarda kendime farklıyım diyordum. Okula gittiğim zaman insanlar farklı olduğumu hissettiriyordu daha sonra eve geldiğim zaman ben farklıyım diyordum.” Diyerek Ötekilerin Gündemi’ne konuştu.



Çukurova Üniversitesinde öğrenci olan aynı zamanda Çukurova LGBTİ Dayanışma’da aktivist olarak çalışmalar yürüten trans kadın Melsu(20), “Trans kadın olarak ötekilerin ötesiyiz. Bu biraz yorsa da ayakta durmak zorundayız. Okula giderken veya hastanede çalışırken bile aynı şekilde insanlar bir objesi olarak bakıyorlar. Bunun dışında trans kadın olduğumu bilerek mesaj atan insanlar direk ‘ne kadar?’ şeklinde yazıyorlar. Gerçekten bu çok büyük bir zorbalık olarak düşünüyorum. İlişkiye giriyor muyuz veya bunu paraya döküyor muyuz diye sormadan direk böyle şeylerle karşılaşmak büyük bir zorbalık. Ailede de aynı şekilde zorbalığa uğrayabiliyoruz.” Dedi.



‘EVLADINI ATMAK, İNSAN ÖLDÜRMEK VARMIŞ GELENEKLERDE’



Aynı zamanda Seyhan Devlet hastanesinde gönüllü olarak çalışan Melsu, Türkiye’deki baskılara şu şekilde cevap verdi: “Türkiye’de hiçbir gelenekte trans kadın olmak yok ama evladını atmak, insan öldürmek varmış geleneklerde. İlk olarak beş yaşındayken evden atılmıştım. Yengemle büyüdüm. İlk başlarda kendime farklıyım diyordum. Okula gittiğim zaman insanlar farklı olduğumu hissettiriyordu daha sonra eve geldiğim zaman ben farklıyım diyordum. Her gün böyle devam ediyordu. Üçüncü sınıftayken Türkiye birincisi olmuştum. Çok mutlu oldum ancak yine farklı olduğum baskısı devam etti ve kendimi ifade edebileceğim bir dernek arayışı içerisine girdim.”



“SEKS İÇSİ OLMALISIN DEDİKLERİ ZAMAN BEN, HAYIR OKUYACAĞIM DEDİM”



Tüm zorluklara karşı mücadele edeceğini dile getiren Melsu, aynı zamanda LGBTİ çalışmaları yürüten bazı grupları eleştirerek şu şekilde devam etti. “Maalesef ki bazı gruplarda belli kalıplar var ve seni o kalıba sıkıştırmaya çalışıyorlar. ‘Trans kadınsan saç uzatmalısın, makyaj yapmalısın ve işçisi olmalısın’ şeklinde bir algı var. içsi olmalısın dedikleri zaman ben, hayır okuyacağım dedim. Bu tür şeyler karşısında farkındalık yaratmak istedim. O kadar kötü ki durumumuz, LGBTİ derneklerinde bile farkındalık yaratmaya çalışıyordum. Daha sonra tanıştığım Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları’nın çok faydası dokundu açıkçası. Şuan ise Çukurova LGBTİ Dayanışma’da aktivist olarak çalışmalar yürütüyorum.”



Küçük bir taşı kırmaya çalışırken mi yoksa bir kayayı kırmaya çalışırken mi daha çok zorlanırsınız diyerek örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapan trans kadın Melsu, “toplum farklılıkları korkudan kabul etmiyor. Birey bile faklı olduğunu kabul etmekten korkar. Bütün insanlar gerek sistemden dolayı gerek bulundukları çevreden dolayı sürekli bir kalıba sıkıştırılmış durumda. Bu kalıptan çıkmaya korkuyorlar. Trans bir kadınla gezerlerse onlarda bu kalıplarından çıkacakmış gibi hissediyorlar. Eğer bu sıkıştıkları kalıplardan çıkarlarsa her şeyin güzel olacağını düşünüyorum.” Diyerek sözlerini tamamladı.



Mustafa SÜZEN

Editör: Haber Merkezi